Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

    KARAR Dava dilekçesinde, davacının 24.02.1956 olan doğum tarihinin 24.02.1944 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; ......

      Bilindiği gibi; taşınmazların, kadastro tespiti veya tapuya tescili sırasında mülkiyet ya da diğer hak sahiplerinin ad, soyadı, baba adı, cinsiyeti, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin tapu siciline eksik ya da hatalı işlenmesinden doğan kayıt düzeltilmesi davaları, kaynağını Türk Medeni Kanunu’nun 1027. maddesinden almaktadır. Bu madde hükmüne göre; ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça, tapu memuru, re’sen düzeltilmesi mümkün olan basit yazı yanlışlıkları (adi yazı hataları) dışında, mahkeme kararı olmadıkça, hiçbir düzeltmede bulunamaz. Belgelere aykırı yazım ve tescillerin düzeltilmesi Tapu Sicili Tüzüğünün 87. maddesinde düzenlenmiş olup; anılan maddede yer alan düzeltme işlemi, salt yargılamanın gerekmediği durumlara ilişkin bulunmaktadır. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bunun için de kaydının düzeltilmesi istenilen kişinin öncelikle nüfusta kayıtlı olması gereklidir....

        Davacı, babaannesinin isminin, muris babasının nüfus kaydında "Rahime" olarak yazması gerekirken "Ayşe" olarak yazdığından tashih talebinde bulunmuş ise de; ilk derece mahkemesince davacının aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine dair karar vermiştir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davalarının konusunu oluşturur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan "doğru olmayan kayıtlar" ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan "kayıt düzeltme davası" ile gerçek durumuna uygun hale getirilir ki, bu dava uygulamada "nüfus kaydının düzeltilmesi" davası olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kayıt davaları sonucunda, genel olarak davacının kaydı başka bir haneye taşınmamakta; mevcut nüfus kütüğü üzerindeki hanede Nüfus Hizmetleri Kanununun 7. maddesi gereğince bulunan kayıtlar mahkeme kararı doğrultusunda değiştirilmekte veya düzeltilmektedir....

        dış görünüşünün nüfus kaydına kesinlikle uygun olmadığını, dış görünüşünün 58 yaşından çok daha küçük olduğunun bariz bir şekilde anlaşıldığını, müvekkilinin nüfus kaydında Mart 1961 olarak görünen doğum tarihinin Ağustos 1969 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların yek diğeri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemelidir. Mahkemece; babanın ölümünden üç yılı aşkın bir süre sonra ...'in doğmasını, Türk Medeni Kanununun 285. maddesi uyarınca ...'in annenin ... ile olan evliliği içinde doğmuş ve ...'in yasa gereği baba sayılmasının kabulünü gerektiren ve annenin ... ile olan evliliğinden olan çocuğu nedeniyle bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapması tıbben mümkün olmadığı açık olduğu halde buna aykırı bir sonucun doğmasına yol açar şekilde karar verilmesi, 3-Kabule göre de; nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....

          Somut olayda, davacılar, murislerine ait taşınmazın tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydıyla uyumlu hale getirilmesini istemişlerdir. Tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davada, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Eldeki davada, mülkiyet aktarımına neden olmamak için, dava konusu 3445 parsel sayılı taşınmazın tapulama tutanağı ve tüm dayanakları ile tescile esas hüküm getirtilmelidir. Getirtilen bu kayıtlar, ismi düzeltilmesi istenen “....oğlu, ....” ile “.... kızı, ... ....” nüfus kayıtları ile bağlantı oluşturacak biçimde, gerektiğinde kök kayıtları ile birlikte incelenmelidir. Ayrıca, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt malikleri ile aynı ismi taşıyan başka kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır....

            Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ın nüfus kaydına anne adının ... olarak yazıldığını bildirerek, yanlış yazılan ... adının silinerek ...'ın anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda ...'ın anne adının ... olarak düzeltilmesi durumunda, ...'nin davacı dışındaki mirasçılarının hukuku da etkileneceğinden, ...'ın tüm mirasçılarının yöntemince davaya katılmasının sağlanması, varsa gösterilecek olan tanıkların beyanının alınması, kolluk tarafından gerekli araştırmanın yapılıp tutulacak tutanağın dosyaya konulması, ...'ın tesciline ilişkin belgeler getirtilip oradaki anne adının tespit edilmesi, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği düşünülmeyerek eksik inceleme ile yazılı kararın verilmesi doğru görülmemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı davacıların ve murislerinin paydaş oldukları ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının malik hanelerinde isimlerinin yanlış yazıldığını belirterek tapu kayıtlarının malik hanelerinin nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu