Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında ölü eşi... ile müşterek çocukları görünen ...ın gerçekte Hacı Mehmet'in ...'den doğma çocukları olduğunu iddia edilerek, ......, ... ve ...'in anne adlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır....

    Ancak, dosya içerisinde bulunan nüfus kayıtlarına göre...'in "..." olan baba adının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.1995 tarihli ve 1995/75 - 149 sayılı kararı ile "Üzeyir" olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Tapu kaydında isim düzeltme davalarındaki amaçlardan biri de tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi olduğuna göre kimlik bilgilerinde nüfus kayıtlarıyla çelişkili olarak düzeltme yapılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) numaralı bent uyarınca BOZULMASINA, 14.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      in doğum tarihinin 13.03.1998 olarak düzeltilmesi istenmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre doktor raporları, tanık anlatımları ve diğer belgeleri birlikte değerlendirerek öteki kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde karar vermek durumundadır. Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen ... ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi 18.12.1997 doğumlu ... arasında düzeltilen doğum tarihine göre yüzseksen günden az bir zaman farkı bulunmaktadır....

        nin nüfus kütüğünde kaydının bulunmadığı, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amacın tapu kaydındaki malik bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirmek olduğu, nüfus kütüğüne kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin, davacının miras bırakanı ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde davacının tapu kayıtlarında intikal yaptırabilmesi için “çoğun içinde azda vardır” kuralı uyarınca bu yönde tespit kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle tapu kaydında malik gözüken ... oğlu ...'nun, davacının miras bırakanı ... oğlu ... olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Bu bağlamda; somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımı ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Kabule göre de; Nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilen 25.09.1945 doğumlu... ile aynı anneden doğan kardeşi 24.09.1945 doğumlu...'ın bir gün arayla doğdukları sonucunun ortaya çıkmasına ve bir kadının bir gün arayla iki doğum yapmasının tıbben imkansız olmasına göre, nüfus kayıtları düzeltilirken diğer kayıtlarla çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

            Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda Mahkemece, salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak nüfus kaydına göre 1990 yılında öldüğü anlaşılan ... ile nüfus kaydında ... oğlu olarak görünen ve davacının dedesi olan Mustafa Orak arasında DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

                ın ölüm tarihinin nüfus kaydında yanlış yazıldığını ileri sürdüğü gözetilerek, davacı tarafa nüfus kaydındaki ölüm tarihinin düzeltilmesi için dava açmak üzere olanak tanınması, açıldığı takdirde eldeki dava yönünden bekletici sorun sayılması ve ölüm tarihinin düzeltilmesi davasında belirlenecek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi duruşmada alınan beyanında; tescil tarihi nedeniyle doğum tarihinin talep gibi düzeltilmesinde kayden engel bulunduğunu ifade etmiştir. İlk derece mahkemesince; 25 yaş üstündeki şahısların gerçek kemik yaşının tespitinin tıbben mümkün olmadığı, 1974 yılında doğan birinin 1971 yılında tescil edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı tarafça, yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir....

                  in eşi ... olduğunu ileri sürerek 'ın nüfus kaydının düzeltilerek gerçek babası ve annesi olan ... ve ...'in nüfusuna yazılmasını istemişler, mahkemece bu davayla eldeki dava birleştirilmiş, yapılan yargılama sonunda davanın kabulüyle ...'ın mevcut nüfus kaydının iptali ile babası gözüken ...'ın nüfusundan çıkartılmasına, davalılar ... ve ...'in nüfus kaydına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek somut olayda mahkemece küçük ... ile nüfus kaydında annesi gözüken ... ile babası olduğu ileri sürülen ... ve annesi olduğu ileri sürülen ...'in DNA testine tabi tutularak raporlarının alınması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu