Somut olayda; istem hüküm altına alınarak kayıt malikinin isminin "..." olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de Tapu Sicil Müdürlüğünce yargılama sırasında tapu kayıtlarındaki malik isminin 11.3.2009 tarihinde "... oğlu, ..." olarak düzeltildiği ve dosyada mevcut nüfus kayıt bilgilerine göre de malik isminin "..." değil "..." olduğu anlaşılmaktadır. Ancak; Dairemizin 28.05.2009 tarihli bozma ilamımızda nüfus kayıt bilgilerine göre malik isminin “...” değil “...” dır yazılması maddi hataya dayalı olup malik ismi nüfus bilgilerine göre “...” olduğundan, bozma ilamımızdaki “...” isminin “...” olarak HUMK.nun 459. maddesi uyarınca düzeltilmesi uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle 1-HUMK.nun 440 maddesinde öngörülen hususlardan hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE, 2- Dairemizin 28.05.2009 tarih 2009/5714 Esas, 2009/6474 Karar sayılı sayılı ilamındaki maddi hataya dayalı olarak yazılan "..." isminin çıkartılarak yerine "..."...
Mahkemece, davacının nüfus kaydının İzmir iline nakledilmesine ilişkin nüfus kayıtları celbedilerek, davacının aidiyet istemine konu Kurum kayıtlarındaki nüfus bilgileri yönünden araştırma yapılmalı; 1971 yılı ve sonrasındaki işe giriş bildirgelerinin tarihleri ile bunlara istinaden bildirim yapılan dönemlerdeki öğrenim durumu tespit edilmeli ve tüm dosya kapsamında varılacak sonucua göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup. bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
un nüfus kaydına göre sağ olduğu anlaşıldığından bu husus araştırılıp sağ ise kendisi, ölü ise tüm mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanmasından sonra nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunda olduğundan ve dava, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını da yakından ilgilendirdiğinden, sadece tarafların kabul beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu 244 ve 194 parsel maliki olarak görünen ...’nin nüfus kayıtlarındaki soy adı “...” yazıldığı bu tür davalarda amacın tapu kimlik bilgilerini nüfus bilgilerine uygun hale getirmek olduğu dikkatten kaçırılarak nüfustaki bilgilerin hilafına bu parsellerdeki soyadının "..." olarak düzeltilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca talep olmadığı halde 702, 417 ve 474 parsellerde tapu kaydına baba adının “...” olarak tesciline karar verilmiş, bu parsellerin tapulama tutanaklarındaki anlatıma göre tapu maliki ...’un babasına ait nüfus kaydı yada olmadığına dair bir araştırma sonucu belgelenmemiştir. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,27.03.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....
ın torunu olduğu halde nüfus kayıtlarına oğlu olarak yazılarak mirasçı sıfatıyla mirastan pay aldığını, nüfus kayıtlarındaki yanlışlığın düzeltilmesi için açılan davanın kabul edildiğini ileri sürüp çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile 1/6 miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddiaanın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili ve davacı vekili tarafından süresinde duruşmalı temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilerek gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ve davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
adına paylı yazıldığını ileri sürüp, anılan parsellere ait tapu kayıtlarındaki malik isminin nüfus kaydına göre “...oğlu ... ” olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı ...; talebin reddini savunmuştur. Mahkemece; talebin kabulüne yönelik verilen karar Yargıtay 14.Hukuk Dairesince araştırmaya yönelik bozulmuştur.Mahkemece bozma kararı uyarınca işlem yapılarak taşınmazların tapu kayıtlarının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, babası ...'ın resmi eşi ... nüfusuna yazılan kaydının iptali ile gerçek annesi ... kızı olarak nüfusa kaydını istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda, salt taraf beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği dikkate alınmayarak yerinde olmayan gerekçe ile DNA testi yaptırılmadan, davanın kabulü doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan, somut olaydaki iddia ile ilgili olarak, DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : CEYHAN SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/02/2014 NUMARASI : 2013/465-2014/130 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakanları Meryem ve ..................’ın paydaş olduğu 86 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında Meryem’in soyadının “............”, Ali’nin “..........” olarak; mirasbırakanı Ali’nin paydaş olduğu 178 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ise “............”, 46 ada 5 parsel sayılı taşınmazda “....................” olarak yazılı soyisimlerinin nüfus kaydına uygun şekilde “.............” olarak düzeltilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tapu kayıt maliklerinin davacının mirasbırakanları olduğu, tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ......................'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi....
Merkez olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Nüfus kayıtlarındaki mükerrer kaydın iptaline ilişkin uyuşmazlıklardaki yetki Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca kesin yetkidir. Dosya kapsamından, davacıya ait nüfus kayıt örneği, MERNİS adres bilgisi isimli belge ve davacının sunduğu 04/09/2015 havale tarihli dilekçeden, davacının MERNİS ve yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Ezine Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ezine Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....