Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın gerçekte, resmi nikahlı olan eşi ... üzerine yazıldığını belirterek nüfus kayıtlarındaki Hatice olan anne adının Vesile olarak tashihine karar verilmesini istemiştir. Dava, bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağıkurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 3.Asliye Hukuk ve 8.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olduğu ve yargılama görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, kayıt tashihi davaları gibi biyolojik annenin tespiti davalarının da Aile Mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı ... Büyük, anne adının Kadriye olduğu halde, babasının resmi nikahlı eşi Hatice üzerine kayıt edildiğini bildirerek müvekkilinin nüfus kayıtlarındaki anne adının Kadriye olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

      Davacı, annesinin adı ... olduğu halde, babasının resmi nikahlı eşi ... üzerine kayıt edildiğini bildirerek, nüfus kayıtlarındaki anne adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfus kayıtlarında anne baba bir kardeşi görünen davalı ...'ın gerçekte baba bir anne ayrı kardeşi olduğunu ileri sürerek, nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesi ile ...'ın ...'ın annesi olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş; Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1.Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesince düzenlenen 2017-102578 sayılı, 22/12/2017 tarihli rapora göre davalı ...'ın diğer davalı ...'...

          Yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün menfaati dava nedeniyle çatıştığına göre; çocuğu davada temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım tayin edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2.Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre; mahkemece, somut olaydaki iddia ile ilgili olarak ... araştırması yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

            nun nüfus kütüğünde 01.01.2007 olan doğum tarihinin 28.07.2005 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının kızının nüfus kütüğünde 01.01.2007 olan doğum tarihinin 28.07.2005 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece düzeltilmesi istenen tarihin davacı annenin 31.03.2006 yılında boşandığı Erkan Küçük'le olan evliliğinin içinde kalması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalar diğer bir kısım davalarda olduğu gibi kamu düzeniyle yakından ilgili bulunmaktadır; mahkemelerin, hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicili oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece doğum tarihinin düzeltilmesi istenen ...'nun annesi ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacıların nüfus kayıtlarındaki doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, ..., ... ve ... adlı kardeşlerin nüfus kayıtlarına göre doğum tarihleri gerçek durumu yansıtmadığından gerçek duruma uygun olarak doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ...'in doğum tarihinin 09.05.1989, ...'nin doğum tarihinin 04.04.1988, ...'nin doğum tarihinin 24.09.1987 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilenlerin gerçek yaşının tespiti için Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden alınan 15.06.2011 günlü sağlık raporunda kemik yaşlarının ...'...

                Mahkemece davacının annesi nüfusa kaydedilmeksizin vefat ettiğinden ve ölü kişinin nüfusa kaydının yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesinin 1/a bendinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Dava dilekçesinden davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ist... ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadılar. Mahkemece, davacıların anneleri olduğunu iddia ettikleri ...'nin ana adı, baba adı, doğum ve ölüm tarihleri tespit edilip, ...'...

                  Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine de sahiptir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltmelerle ilgili davalarda, Mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; Mahkemece, sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, davacı vekilinin, davacının anne kaydının düzeltilmesi istemine yönelik dava açtıklarını beyan ettiğinden bu dava araştırılarak aradaki mevcut delillerin değerlendirilmesi, iddia ile ilgili olarak ... testi yaptırılıp (annesi olduğu iddia edilen ve 01.02.1928 tarihinde ölen .... davacının annesi olup olmadığı konusunda) alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                    ın üç çocuğu olduğunun bilindiği ve nüfus kayıtlarında da bu şekilde göründüğü anlaşılmakla nüfus kaydında kardeşi olarak gözüken ...'ın, gerçekte annesinin ... olduğu ispatlanamadığından, tespit hükmü de kurulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğundan; mahkemece, sadece taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip iddia ile ilgili olarak ... ile ... arasında DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu