"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, kızlarının nüfus kütüğünde 1993 olan doğum yılının 1989 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, kızları ...'nin 01.01.1993 olan doğum tarihinin yılının 1989 olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulü ile ....'nin doğum tarihinin 01.01.1989 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosyada toplanan bilgi ve belgelere göre; mahkemece doğum tarihi 01.01.1989 olarak düzeltilen Hatice İmre ile 20.09.1982 doğumlu olarak nüfusa kayıtlı annesi ... arasında, düzeltilen doğum tarihine göre, 6 yıl 3 ay 11 günlük bir zaman farkı oluşmuştur. Bu yaşta bir kişinin doğum yapması yaşamın olağan akışı ile bağdaşmamaktadır....
Eğitim ve Araştırma Hastanesinin sağlık kurulu raporunda "19 yaş ile uyumlu" olduğu bildirildiği ve her iki rapor arasında çelişki olduğu anlaşılmaktadır. Raporlar arasındaki bu çelişki giderilmeden ...'in doğum tarihinin talep gibi 15.2.1991 olarak düzeltilmesi, Ayrıca, Kabule göre de; Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen ... ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi 17.9.1990 doğumlu ... arasında düzeltilen doğum tarihine göre 4 ay 28 günlük bir zaman farkı bulunmaktadır. Bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı açık olup, hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken bu kayıtların diğeri ile çelişik olmamasına özen göstermeli, böyle bir sonucu doğuracak kararlar vermemesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 31.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında doğum tarihi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, maliki bulunduğu 97, 17, 32 ve 1 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında doğum tarihinin düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü, davalı temsilcisi temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
, Bayburt'daki nüfus müdürlüğünde doğum tarihinin 10/10/1979 olarak göründüğünü, mahkeme ilamında kaydın değiştirilmesinin mümkün olmadığını, resmi belgelerde 06/06/1979 tarihinde doğumu sabit olmasına rağmen, hatalı ve gerçeği yansıtmayan ve resmi kayıtlara uygun düşmeyen 10/10/1979 tarihli mükerrer nüfus kaydının iptal edilerek mevcut bütün nüfus kayıtlarındaki tarih olan 06/06/1979 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tahsis dosyasında bulunan belgeler ile hizmet cetvelinde davacının doğum tarihinin 1973 olarak görüldüğü, sigorta kayıtlarında baştan itibaren davacının doğum tarihinin 15.07.1973 olduğu, sigortalılık başlangıcında doğum tarihinin 1973 olduğu, daha sonra nüfus müdürlüğünce nüfus kayıtlarının defterlerden aktarılması sırasında sehven 1975 olarak kayıt edilmesi nedeniyle davacının kayıt düzeltilmesi davası açmış olduğu, esasen davanın yaş düzeltilmesi davası olmadığı, mahkeme karar ve gerekçesinin yerinde olduğu gerekçeleriyle; "Davalının istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hâle getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. 19. Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35 ve TMK'nın 39. maddelerindeki kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinde yer alan hiçbir kaydın düzeltilemeyeceğine ilişkin düzenlemeler ile yine Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 46. maddesindeki “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları…” ibaresi nazara alındığında, herhangi bir sınırlama olmaksızın nüfus kütüğünde mevcut her kaydın düzeltilmesinin istenebileceği kuşkusuzdur. 20. Yapılan açıklamalar ışığında somut olayın incelenmesine gelince; davacı annesi olan muris ...'ın evlenme öncesi nüfus kaydında yer alan doğum tarihinin evlenme sonrası nüfus kaydında hatalı olarak yazıldığını ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir....
Böyle olunca tapu kütüğündeki doğum tarihinin mahkemece düzeltilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasının gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/VII maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 2. bendinin 2 satırında yer alan "1958 d.lu" ve aynı satırın devamında "ve doğum tarihinin" rakam ve sözcükleri ile aynı bendin 3. satırında yer alan "12.04.1954 d.lu" ve aynı satırın davamında "1954" rakamları ile 4. satırda yer alan "doğumlu" sözcüğünün hüküm fıkrasından çıkarılmasına ve hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİ İLE ONANMASINA, 28.03.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Böyle olunca tapu kütüğündeki doğum tarihinin mahkemece düzeltilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/VII maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenle hüküm fıkrasının bir numaralı bendinin üçüncü ve dördüncü satırında yer alan" ve doğum tarihinin de yine nüfus kaydına göre 1909 olarak DÜZELTİLMESİNE" cümlesinin hükümden çıkarılmasına, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ VE DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 02.10.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 03.04.1978 olan doğum tarihinin 03.04.1986 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, nüfus kütüğünde yazılı 03.04.1978 olan doğum tarihinin 03.04.1986 olarak düzeltilmesini istemiştir. ... Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 02.06.2011 tarihli sağlık kurulu raporunda, fizik ve radyolojik olarak 25-45 yaş arası olup, mahkemece sosyal ankete tabi tutulmasının uygun olacağı belirtilmiştir. Bu durumda sağlık kurulu raporu, düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamamaktadır. Ayrıca, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz....
Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının nüfusa kaydedilmediği, kendisinden önce doğarak nüfusa 18.04.1967 doğum tarihi ile tescil edilen ve öldüğü halde ölü kaydı düşürülmediğinden sağ görünen kardeşinin kaydını kullandığı anlaşılmıştır. Mahkemece, doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 7/1. maddesi gereğince görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; Mahkemece, davacının doğum tarihi 18.04.1971 olarak düzeltilmiş ise de, nüfus kaydına göre davacı, 19.04.1967 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir. Bir kimsenin doğmadan önce nüfus kütüğüne tescili mümkün değildir....