İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "Dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek mahkememiz tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacının nüfus kütüğüne 01.01.1990 doğumlu olarak yazıldığı ilgili kaydın nüfusa 06.02.1991 tarihinde tescil edildiği ve doğum kayıt belgesinde de davacının doğum tarihinin 01.01.1990 olarak yazılı olduğu, davacının 25.02.1992 olarak doğum tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, yaş düzeltme davası açan davacının nüfus tescil tarihinin 06.02.1991 tarihi olması ve davacının talebi dikkate alındığında kişilerin en erken doğdukları gün nüfusa tescil edilebilecekleri, davacının doğum tarihinin en fazla bu tarihe kadar düzeltilebileceği, kişinin doğmadan önce nüfusa tescil edilmesinin mümkün olmadığı, hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olduğuda dikkate alınarak ve kaldı ki dava...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince, "Dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek mahkememiz tarafından yapılan inceleme sonucunda; davacının nüfus kütüğüne 01.01.1990 doğumlu olarak yazıldığı ilgili kaydın nüfusa 06.02.1991 tarihinde tescil edildiği ve doğum kayıt belgesinde de davacının doğum tarihinin 01.01.1990 olarak yazılı olduğu, davacının 25.02.1992 olarak doğum tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, yaş düzeltme davası açan davacının nüfus tescil tarihinin 06.02.1991 tarihi olması ve davacının talebi dikkate alındığında kişilerin en erken doğdukları gün nüfusa tescil edilebilecekleri, davacının doğum tarihinin en fazla bu tarihe kadar düzeltilebileceği, kişinin doğmadan önce nüfusa tescil edilmesinin mümkün olmadığı, hakimin nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olduğuda dikkate alınarak ve kaldı ki dava...
Bir kimsenin doğmadan önce nüfusa tescili mümkün olmadığı halde, doğum tarihinin 20.04.1990 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir. Hakim; nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken, bu kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemek ve hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorunda olup, bu hususa uyulmaması usul ve kanuna aykırı bulunmuştur. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın nüfustaki anne ve baba kaydının iptali ile gerçek annesi ve babası üzerine kaydının sağlanması, 19.02.2009 tarihli ek davanameyle de küçük...'ın nüfus kütüğünde 15.03.2001 olarak kayıtlı doğum tarihinin 12.09.2001 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüyle...'ın nüfus kütüğündeki anne ve baba kaydının iptaliyle ... ve ...'ün müşterek çocuğu olduğunun tespiti ile nüfusa bu şekilde tesciline ve ...nın doğum tarihinin 15.03.2002 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Mahkemece; 1-Davalı... ile annesi olduğu ileri sürülen ... ve babası olduğu ileri sürülen ...'ün dava konusu iddianın gerçek olup olmadığı hususunda DNA testine tabi tutularak raporlarının alınması, 2-Davalı...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının annesinin ... olan adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin babasının iki eşi olup davacının nüfus kütüğüne resmi nikahlı eş ...'nin çocuğu olarak kaydedildiğini, ancak davacının gerçek annesinin resmi nikahı bulunmayan ... olduğunu belirterek anne adının bu şekilde düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Anne adı düzeltilen davacının nüfus kaydında doğum tarihinin 13.03.1974 ve annesi olduğunun tespitine karar verilen ...'in ise doğum tarihinin 06.01.1966 olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece verilen karar ile davacı ve annesi arasında 8 yıl 2 ay 8 günlük bir zaman farkı oluşmuştur....
Uyuşmazlık, yaşlılık aylığı bağlanmasında; sigortalının ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihinin mi, yoksa çalışmanın başlamasından sonra mahkeme kararı ile düzeltilen tarihin mi esas alınacağı noktasında toplanmaktadır. Yaş düzeltilmesi ile ilgili yasal düzenlemeler de, 29.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren ve 1587 sayılı Nüfus Kanununu yürürlükten kaldıran 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 10. maddesi “(1) Kurumlarda kişiyle ilgili olarak yapılan işlemlerde nüfus kayıtları esas alınır. Kayıtlar arasında farklılık olması halinde nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmaz, usulüne göre diğer kayıtlar düzeltilir.” ve yine aynı Yasanın 35. maddesi “…(1) Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacı murisi ... oğlu ...'ın 01.01.1954 ... doğumlu,.../.../Hürriyet nüfusuna kayıtlı olduğu, Bağ-Kur işe giriş bildirgesinde davacı murisin doğum yerinin ... olarak yazıldığı, ... Malmüdürlüğü kayıtlarında ise (vergi kayıtlarında) davacı murisinin doğum yerinin ... olarak gözüktüğü ve bu kişilerin aynı kişi olup olmadığı tespit edilemediğinden sigortalılık tespiti hususunda uyuşmazlık çıktığı ve eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacı murisinin vergiye konu işi nedeniyle lokantacılık yaptığı yerdeki esnafın tanık olarak dinlenildiği ve bu işyeri adresinden (...) zabıta araştırması yapıldığı ve başkaca araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş, ..., ... ve ... Nüfus Müdürlüklerinden ... oğlu 1954 doğumlu ... ve ibrahim Kırmızıtaş isimli başka kişilerin olup olmadığı araştırılarak, toplanan deliller doğrultusunda çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ; hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir 2- "Mülkiyet Hakkının Tescili" başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler, malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki ; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmamışsa, bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca, tapu kaydında yer almayan doğum tarihinin düzeltilmesi isteminin reddi yerine hüküm altına alınması doğru değildir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş 25.05.2017 tarih ve 2017/35 E. 2017/152 K. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının özetle, "... köy yerinde doğduğunu, babası tarafından nüfusa tescilinin geç yaptırıldığını, bu nedenle nüfus kayıtlarında 22.02.1972 doğumlu olarak göründüğünü, ilkokul diplomasından da anlaşılacağı gibi kayıttaki doğum tarihinin gerçek doğum tarihi olarak kabul edilmesi halinde davacının 3 yaşında ilkokula başlaması gerektiğini ..." ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmesi ve mahkemenin de davayı kabul ederek davacının 22.02.1972 olarak görünen doğum tarihinin 22.02.1968 olarak düzeltilmesine karar vermesi, yukarıda da değinildiği gibi diploma gibi resmi kayıtlar esas alınarak doğum tarihinin düzeltilmesi halinde bu davanın klasik yaş tashihi değil kayıt tashihi ile ilgili bulunduğunun kabulünün gerekmesi; davacının nüfusta görünen 22.02.1972 doğum tarihine göre 09.09.1974 tarihinde ilkokula başlamış olmasının hayatın olağan akışına aykırı...
ın 11.10.1988 olan doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile doğum tarihinin 11.10.1984 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Ahlat Cumhuriyet Başsavcılığının 25.8.2006 gün 2006/94 sayılı davanamesi ile 11.10.1988 doğum tarihli davalı ... ile nüfusa kayıtlı çocukları arasında Medeni Yasanın öngördüğü yaş farkı olmadığı ve alınan sağlık kurulu raporunda adı geçenin fizik ve radyolojik olarak 22 yaşında olduğu tespit edildiğinden, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile davalı ...’nin doğum tarihinin 11.10.1984 olarak düzeltilmesine ve karar kesinleştiğinde davalı ... ile kızı davalı ... arasında Medeni Yasanın öngördüğü yaş sınırı bulunmadığının Cumhuriyet Başsavcılığına ihbar edilmesine karar verilmiştir....