WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içine getirilen davacının murisine ait nüfus kayıt bilgi ve belgelerine göre davacının babası ... oğlu ... ..., Asliye Hukuk Mahkemesinin 1970/568 E. 1971/573 K. sayılı kararı ile ... olan soyadını ... olarak düzelttirmiş ve gelen kayıtta da soyadı ... olarak görünmektedir. Türk Medeni Kanunun 1027.maddesine dayanılarak açılan tapuda malike ait nüfus düzeltimi isteğine ilişkin davalarda tapu kaydı nüfus kaydına uygun hale getirilmelidir. Murisin soyadı nüfusta son olarak ... olduğuna göre eski soyadına göre düzeltme yapılması doğru olmadığından hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 21.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Davacı, kendisinden önce doğup nüfusa kayıt edilen ve ölen ancak nüfusta sağ görünen abisinin nüfus cüzdanının kendisine verildiğini, gerçekte 1981 yılında doğmuş olmasına rağmen kayıtlarda 01/07/1966 tarihi olarak işlendiğini, doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeni ile bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....

    "İçtihat Metni" Davacılar ... vd. ile davalılar Nüfus Müdürlüğü vd. aralarındaki kayıt düzeltimi ve tespit davasına dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.06.2010 günlü ve 2008/469-2010/228 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 28.04.2011 günlü ve 2011/2669-5818 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur. Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen Yargıtay ilamında benimsenen mahkeme kararındaki gerekçelere göre düzeltme dileğinde ileri sürülen sebepler HUMK.nun 440. maddesindeki yazılı hallerden hiç birisine uymadığından vaki düzeltme isteğinin REDDİNE, takdiren 203,00 TL. para cezası ile aşağıda yazılı bakiye karar düzeltme red harcının düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydettirilmesine, 24.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tüm resmi evraklarda doğum tarihinin 14/02/1965 olmasına rağmen nüfus idaresi kayıtlarında tescil işlemleri yapılırken yanlışlıkla 14/02/1966 olarak geçtiğini,dosyadaki resmi kayıtlara rağmen davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, nüfus kaydındaki mevcut doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus (yaş düzeltimi) kayıt düzeltim istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır. Dosyanın içeriği ve toplanan delillerden; 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (aynı yönde Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizin geri çevirme gereklerinin yerine getirilmediği anlaşılmıştır. 1-Dairemizin 04.04.2013 tarihli geri çevirme kararı ile yaş düzeltimi istenen küçük ...'nın babası ...'nın cezaevinde olduğu anlaşıldığından Türk Medeni Kanununun 407/1. maddesi gereği vasi tayin edilip edilmediği araştırılarak, Tebligat Tüzüğü 16. madde gereği mahkeme kararının vasiye tebliğ edilmesi istenilmiş olup Dairemizin geri çevirme sonrasında dosyaya ilgilinin cezaevine sevk edildiğine ilişkin cevabi yazının konulduğu ancak mahkeme kararının davalı ...'nın mernis adresine yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı ...'nın bir sene veya daha fazla hürriyeti bağlayıcı ceza ile hükümlü olup olmadığı, hükümlü ise kendisine vasi tayin edilip edilmediği araştırılarak, varsa ilgilinin vasisine mahkeme kararı tebliğ edilip, temyiz süresinin beklenmesinden, 2-Dairemizin geri çevirme kararı sonrası, yaş düzeltimi istenen ...'nın kardeşi ...'nın yaş düzeltimi için Büyükçekmece 1....

        Somut olayda; davacı nüfusta anne adının yanlış yazıldığını bildirerek kayıt düzeltimi talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Her ne kadar, kayıt düzeltilmesi isteyen davacının güncel MERNİS adresinin “...” olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, uyuşmazlığın 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca ... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/01/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, hiçbir tarihte yaş düzeltme davası açmadığı ve yaş düzeltme kararı almadığı halde, nüfus idaresinin, 1946 olan doğum tarihini 1949 olarak idari yoldan değiştirdiğini, ileri sürerek nüfus kütüğündeki şerhin ve nüfus düzenleme işleminin iptaline karar verillmesini istemiş, mahkemece davacının isteminin nüfus kanununun 46.maddesinden kaynaklanan kayıt düzeltme davası olmadığı, niteliği itibarıyla idarenin kendiliğinden yazmış olduğu bir şerhin iptali istemine ilişkin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur. 1587 sayılı nüfus kanununun 46.maddesinin 1.fıkrasında; yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davalarının ilgilinin oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği ve aynı yasanın 11. maddesinde de; kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydının düzeltilmeyeceği, kayıtların...

            Dava, nüfus kaydındaki mevcut doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı nüfus (yaş düzeltimi) kayıt düzeltim istemine ilişkindir. Belgelere dayalı nüfus kayıtlarının aksi somut ve kesin delillerle kanıtlanmadan bunlarda değişiklik yapılamaz. Kimsenin doğmadan nüfusa kaydedilmesi de mümkün değildir. Davacı, 20.06.1997 tarihinde nüfusa tescil edilmiş olup, tescilden yaklaşık 1 yıl kadar sonra doğduğunu iddia etmesi yerinde olmadığı gibi ilgilinin doğum tarihi ile tanığın dinlendiği tarih arasında uzunca bir zaman geçtiğinden beyanlarında yanılgı olasılığı da bulunmaktadır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

            Görülüyor ki ; bunların arasında malikin doğum tarihi, anne adı ve nüfus kayıt bilğileri yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmamışsa, bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca, dava konusu taşınmazın devri sırasında düzenlenen akit tablosunda bulunan ancak, tapu kaydında yer almayan doğum tarihi, anne adı ve nüfus kayıt bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davanın reddi gerekir. Yerel mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken yanılgıya dayalı değerlendirme ile onandığı bu defa yapılan inceleme ile anlaşıldığından karar düzeltme istemini kabul edilmelidir....

              UYAP Entegrasyonu