Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfusta kayıt düzeltimine ilişkin davada Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının murisinin nüfus kaydında oğlu olarak görünen davalı ...'in nüfus kaydına mükerrer olarak kaydedildiği ve aslında mirasçı olmadığı iddiasıyla nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, kaydının iptali istenen Ahmet'in mernis kaydına göre yerleşim yerinin Zeytinburnu-İstanbul olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Bakıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının yerleşim yerinin Van olduğu ve talep edenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

    in annesinin adı “...” olduğu halde, nüfus siciline hangi sebeple “...” olarak yazıldığının ilgili nüfus müdürlüğünden sorulması, nüfus kaydının dayanak belgesine uygun olarak idarece düzeltilmesinin mümkün olup olmadığının da tespit edilmesinden sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 18.07.2011 (Pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Hukuk Dairelerinin görevlerini düzenleyen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde “Nüfus kütüğü ve yaş kayıtlarının düzeltilmesi, öz ve soyadının değiştirilmesi” davalarının Yargıtay 18. Hukuk Dairesi görevi kapsamında bulunduğu hüküm altına alınmış, 04.02.2010 tarih ve 1 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu kararına göre de Nüfus kayıt düzeltilmesine ilişkin davaların 04.02.2010 tarihinden itibaren SADECE 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile sınırlı olmak üzere temyiz incelemesinin 18. Hukuk Dairesince yapılması gerektiği belirtilmiştir. Çelikhan Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 19.11.2008, 2008/77 Esas 2008/1 Karar nolu Davanamede ..., ... ve ...'ın ana-baba bir kardeş ve gerçek anne- babalarının da ... ve ... olduğu halde ...'nin ... ve ... 'nin, ... ve ...'...

        Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı, nüfus kaydında kendisi adına tescil edilmiş olan ...'in gerçekte kendi çocuğu olmadığı iddiasıyla nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın soybağına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın nüfus kaydında düzeltim niteliğinde olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, ile nüfus kayıt tablosu aldığında ... T.c. Kimlik numaralı ... isimli bir kişinin nüfusuna kaydedildiğini öğrendiğini, ...'...

          Kayıt maliklerinden ...ve ...’nin nüfus kayıtları getirtilmiş, ..’nin 28.04.1988 tarihinde, ...’nin de 19.12.2004 tarihinde öldükleri anlaşılmıştır. Bu ölü kişilerin nüfus kayıtlarına göre bir kısım mirasçıları davaya dahil edilmişler, bunlardan...’nin mirasçısı ... ve ... ile ...mirasçısı ... davayı kabul etmişlerdir. Ancak, ... ve ...’nin denetime elverişli başka mirasçılarının bulunup bulunmadığı nüfus kayıtlarından anlaşılamamaktadır. Mahkemece usulüne uygun olarak getirtilmiş bir veraset belgesi bulunmamaktadır. Ayrıca aleyhine hüküm kurulan ... bakımından da ...’nın mirasçıları araştırılmamış, 1967 yılında 79 yaşında olduğu 17.07.1967 tarih 2185 sayılı Kuyucak Noterliğinde düzenlenmiş vekaletnamede belirtilen ...’nın nüfus bilgilerine ulaşılmamış, bu konuda kendisine yakınlığı bilinen dahili davalı... mirasçısı ... ve ...ile ...mirasçısı Huriye’den gerekli bilgiler alınmamış, eksik incelemeyle ... payı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir....

            ın nüfus kaydındaki ölüm şerhinin iptali için süre verilmek, bu işlemin iptalinden sonra ise doğum tarihi ve doğum yerine ilişkin kanıtlar toplanıp (ikinci tescilin iptali esas ise de kişinin yaşamını sürdürdüğü kayıt bırakılıp, işlem görmemiş kaydının iptali ile varsa mevcut işlemlerle ilgili bilgilerin bırakılan kayda aktarılması) mükerrer kayıt iptal edilerek bırakılan kayıttaki bilgilerin gerçeğine uygun olarak düzeltilmesine karar vermek olmalıdır. Açıklanan husular dikkate alınmadan yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

              Davacının yukarıdan itibaren açıklanan nüfus kaydında nüfus hareketleri düzenli olarak süregelmektedir. Davacı, ailesinin ... yılındaki ...'den Ordu ... İlçeye naklinden sonra (ve dolayısı ile nakilden dolayı kapalı olması gereken) Ordu İli, ... İlçesi, ... Mahallesi ... Cilt, ... Haneye 23.09.1952 tarihinde yeniden doğum olayından tescil edilmiş olup, bu hanede farklı TC numarası ile halen bekar ve nüfus kaydı açık olarak kayıtlı bulunmaktadır. Dava, gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesi istemine yöneliktir. Mükerrer kayıt iptali davası kamu düzeni ile yakından ilgili olup hakim, istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre, kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde karar vermek zorundadır. Davacının ailesine ait nüfus kaydı nakilden dolayı kapalı iken tescili yapılan ve davacı ... 'nın hiç bir işlem görmemiş olan Ordu İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Cilt, ......

                Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, resmî sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sözkonusudur....

                  ın nüfus kaydında anne isminin düzeltilmesi talep edilmiştir. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen, soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R 1- Hükmün ve davalı Hazine vekiline ait temyiz dilekçesinin ölü olduğu bildirilen davacı ...'ın mirasçılarına tebliğine ilişkin tebligat parçaları dosya arasında bulunmamaktadır. Mahalli mahkeme kararının ve davalı Hazine vekiline ait temyiz dilekçesinin, adı geçen davacının nüfus kaydı ve mirasçılık belgesinde yer alan tüm mirasçılarına tebliği ile temyiz ve temyize cevap sürelerinin beklenilmesi, 2- Kök muris ...ın babası ...a ait mirasçılık belgesinin davacı taraftan temini ya da adı geçen murise ait vukuatlı aile nüfus kayıt tablosunun Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 12.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu