ın nüfustaki evlilik tarihi kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Nüfus müdürlüğünün ihbarı üzerine ... davaname ile müteveffa ...'ın nüfus kayıtlarında 21.05.1973 tarihli ölüm, 16.06.1974 tarihli evlenme kaydının bulunduğunu, buna göre bir kimsenin ölümünden sonra evlenemeyeceğinden nüfustaki evlenme kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 16.06.1974 tarihli evlenme kaydının iptaline karar verilmiştir. Davaname ile evlilik tarihinin iptali istenmiş ise de, davaname içeriğine göre istemin evlilik tarihinin yanlış yazılması nedeniyle düzeltilmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince iptal isteminin düzeltmeyi de kapsadığı dikkate alınarak öncelikle, verilecek karardan hukukları etkilenecek olan ...'...
ın sağ olması nedeni ile nüfus kaydında 8.8.1976 tarihinde öldüğüne ilişkin tescilin iptal edilmesi gerektiği ve ...'ın doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı bildirilerek doğum tarihinin değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada ...'ın sağ olduğunun tespiti ile nüfus kütüğündeki ölüm kaydının iptali, ayrıca adı geçen kişinin kayden 8.8.1965 olan doğum tarihinin 8.8.1957 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. 1-...'ın sağ olduğunun tespiti ile ölüm kaydının iptali istemi ile ilgili olarak; dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz itirazlarının reddi ile bu konuyla ilgili usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 2-...'...
Nüfus Hizmetleri Kanunun gereği, bir kişinin ölüm tarihinin tespiti idari bir işlem olduğu gibi ancak nüfusta kayıtlı kişiler bakımından böyle bir tespit kararı verilebilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu' nun 36/1- a maddesi gereğince; "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır." Nüfus Kanun'un 36. maddesi uyarınca nüfus davaların da yetkili mahkeme ilgilinin yerleşim yeri mahkemesi olup bu yetki kesindir. Yetkinin davanın her aşamasında mahkeme tarafından resen gözetilmesi gerekir. Davacı, nüfus kayıtları yönünden ilgili olarak değil, nüfus kayıtlarındaki düzeltmeden lehine sonuç elde edecek kişi olması nedeniyle talep eden durumundadır....
Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Davaya konu olayda; davacının murisinin tapu kayıtlarında “.....” yazılan soyadının “.....” olarak düzeltilmesi istenmiştir. Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, isminin düzeltilmesi istenen şahısların nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davacı murisinin nüfus kaydı bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. İsminin düzeltilebilmesi için murisin nüfusta kaydının bulunması gereklidir. Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin nüfus kaydı istenmeli, bulunmuyorsa; yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu murisin isminin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı velinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/896 esas sayılı dosyası ile kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davası açıldığını, Davalı Fevziye'nin veraset ilamı için açılan davada Elif Erdoğdu ve Mehmet Erdoğdu'nun ölüm araştırma kaydının olduğunun anlaşıldığını, nüfus kaydında ölü şeklinde kapatıldığını ancak düşünceler kısmında ölüm araştırması olduğu şeklinde kayıt yapıldığını, yapılan yazışmalarda her iki kayıt için T19 ölüm araştırmasının yapılamadığının bildirildiğini ileri sürerek ismi geçen kişilerin nüfus kaydında ölüm araştırması yapılacaktır şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Dahili davalı T25'un dilekçesinde özetle; bahse konu tapunun mirasçılarından Elif Erdoğdu ile akrabalık bağı bulunmadığını, Elif Erdoğdu'nun vefat ettiğini, bununla beraber Elif Erdoğdu ile olan akrabalık bağının, kendisinin babaannesi Güneş Zor'un ablası olmasından ileri geldiğini, bundan mütevellit davanın kabulüne karar verilmesi talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sağ Olduğunun Tespiti ve Ölüm Kaydının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalılardan Nüfus Müdürlüğü, ... ve ...’na kararın tebliğine ilişkin tebliğ belgesi dosya içinde bulunmamaktadır. Tebliğ edildi ise belgelerinin eklenmesi edilmedi ise tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.17.12.2012. (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 26.03.2001 gün 2001/1 sayılı davanamesi ile, ...'nın ölmediği halde sahte beyan ile nüfusa 15.02.1993 tarihinde ölüm kaydının işlendiği, bundan sonra ...'ın ... adı ile ... ve ... oğlu olarak nüfusa kaydedildiği bildirilerek, ...'nın kaydının iptali, ...'nın sağ olduğunun tespiti ile ölüm kaydının iptali istenilmiş, mahkemece ilk kararla davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı tarafından temyiz edilmiş; temyiz üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin 03.05.2012 tarih ve 2012/2950-4971 Esas-Karar sayılı ilamı ile “...'nın kaydının iptali durumunda annesi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının tashihine ilişkin talepte ... Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı annesinin nüfus kaydında "21.01.1995" olan ölüm kaydının "2006" olarak değiştirilmesi ve davacının üvey babasının nüfus kaydında "14.12.2002" olan ölüm kaydının "1999" olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; ... ve ... adındaki iki kardeşinin doğup sonradan ölmelerine karşın, nüfus kütüğünde sağ gözüktüklerini, bunların durumunu incelemek için nüfus idaresine başvurulduğunda aynı kütükte ... ile ... adıyla farklı doğum tarihinde mükerrer olarak kayıt yapıldığını gördüklerini ileri sürerek 01.07.1943 doğumlu ... ile 01.07.1940 doğumlu ...'nin kayıtlarının iptalini istemiş, mahkemece yargılamanın devamı sırasında 1941 doğumlu ... ile 1942 doğumlu ...'nin ölüm kayıtları idari yoldan düşüldüğünden bunlar hakkındaki davanın reddine 1943 doğumlu ... ile 1940 doğumlu ...'...