Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; hakaret ve tehdit nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Manevi tazminat, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre,Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir....

Mahkemece, davalı ... ve ... hakkında açılan davanın husumetten reddine, davalı ...Ş. yönünden ise maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    B-Manevi Tazminat Davası Yönünden Yapılan Değerlendirmede : 6098 sayılı TBK.nun 56. Maddesinde ; " Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. " hükmü mevcuttur. 6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi (818 sayılı BK md. 47) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin haksız feshine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin bulunmaktadır....

        Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamı, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır.Müsbet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği, müsbet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir. Binaların bitirilmiş olması halinde getirmesi beklenen kira geliri kaybı, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza (BK.m.158/II.), seçimlik ceza (BK.m.158/I), eksik işler bedeli, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davacı ve davalılardan ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere, temyiz kapsamına ve sebeplerine göre; davalı ...'nün tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            Davalı vekili cevabında, usül ve esas yönünden davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davacının davalı şirketin ana dağıtım bayilerinden birisi olduğu, başkaca ana dağıtım bayilerinin varlığı karşısında davacının da tek satıcı olmadığının sabit olduğu, denkleştirme tazminatının bayilik sözleşmelerinde uygulanma imkanının olmadığı, bu nedenle davacının denkleştirme tazminatı isteyemeyeceği, sözleşmenin yenilenmemesi sonucu davacının nasıl bir kişilik haklarının ihlal edilmiş olduğu hususunu iddia ve ispat edemediği, bu nedenle manevi tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile; davacının olay sonrasında aktif polis memuru olarak görev yapmaya devam ettiği, olay öncesi aldığı maaş ile sonrası aldığı maaş arasında bir fark olmadığı, dolayısıyla maddi herhangi bir kaybının olmadığı gerekçesiyle maddi tazminat isteminin reddine; kamu hizmetini yürütürken görevinin sebep ve etkisi ile yaralanması sonucunda meslekte kazanma gücünü %34 oranında kaybettiği Adli Tıp Kurumunun … tarih ve … sayılı raporuyla tespit edildiğinden, duyduğu ve ömür boyu duyacağı ıstırabın karşılığı olarak davacıya manevi tazminat ödenmesi gerektiği gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kabulü ile 30.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 23/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir....

                Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K’ nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 karar ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Hal böyle olunca davacıların manevi zararlarına karşılık yapılan ödemeyi kabul ederek ibraname verdikleri göz ardı edilerek manevi tazminat taleplerinin reddi yerine, manevi tazminatın bölünmeyeceği göz ardı edilerek yazılı şekilde davacılar yararına manevi tazminata karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, tarafların bu yönleri temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılar ve davalılar yararlarına takdir edilen 1.100.00....

                  E) Gerekçe: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasında davacının manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur. Davacı mobbinge dayalı manevi tazminat isteminde bulunmuş ,mahkemece 2000 TL manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiş ise de; davacının mobbbinge uğradığına ilişkin somut olayları belirtmediği ve mobbing iddiasını usulünce kanıtlayamadığı anlaşıldığından mahkemece gerekçe oluşturulmadan manevi tazminat isteminin kabulü hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu