Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride giderilmesi ve telafisi imkansız zararların doğabileceği ihtimali bulunduğu anlaşıldığından yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi, davalının ihtiyati tedbir kararına itirazlarının ve tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK 389 ve devamı maddelerinde yazılı hükümlere, dosya kapsamına, mevcut delil durumuna, hak ve yarar dengesine uygun olduğu, somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının ve ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür....

maddesi “...(3) Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. ” hükmüne, yine aynı yasanın 391. Maddesi "...(2) İhtiyati tedbir kararında;...c) Tereddüde yer vermeyecek şekilde, neyin üzerinde ve ne tür bir tedbire karar verildiği,...yazılır. " hükmüne yer vermiştir. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse kanunun öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir....

Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkilinin kendisine ait markalarını TPMK nezdinde tescil ettirmekte olup, asıl ve ayırt edici unsuru “...” olan markaların tescil sahibi olduğunu, müvekkilinin TPMK nezdinde tescil süreci devam eden marka başvuruları bulunduğunu, markalarındaki asıl ve ayırt edici unsurun “...” ibaresi olduğunu ve markaların seri marka niteliğinde olduğunu, davalının ise “... ” ibareli marka başvurusunda bulunmuş olup söz konusu başvurunun iptal edildiğini, ancak buna rağmen www...com adlı web sitesinin alan adında ve içeriğinde bu ibareyi kullandığını, davalının kullanımlarının müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, bu sebeplerle öncelikle bu kullanımlar yönünden delil tespiti yapılmasını, akabinde ihtiyati tedbir kararı verilerek davalıya ait web sitesine erişimin engellenmesine...

    HMK'nın 389 ve devam md. uyarınca ihtiyati tedbir, geçici koruma önlemi niteliğinde olup, ihtiyati tedbirde hakkaniyet, adalet ve ölçülülük ilkelerinin gözetilmesi gerektiği, ileride koşulların değişmesi halinde yeniden ihtiyati tedbir kararı verilmesine imkan bulunduğu açıktır. Ancak söz konusu davada ihtiyati tedbirin kaldırılması kararından sonra, devam eden yargılama sürecinde harç ikmal işleminin yapıldığı, yaklaşık ispata yönelik dosyaya yeni delil sunulmadığı anlaşılmakla mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir....

      DELİLLER: Tapu kaydı, resmi senet ve ekleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, vefa hakkının hükümsüzlüğüne yolsuz tescilin terkinine, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 22/07/2020 tarih ve 7251 Sayılı Yasanın 34.maddesi ile değişik 341/1 maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 sayılı HMK'nun ihtiyati tedbir talebi başlıklı 390-(1.) maddesinde "İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir." hükmü mevcuttur....

        Bahçelievler, İstanbul’da merkez adresi ile çalışanların evden çalışıyor olması nedeniyle ...’in ikametgah adresinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle; müvekkili şirkete ait olduğu tespit edilen ticari sır, veri, doküman ve bilgileri kullanıp kullanmadığının tespitine, ...’in ticari defter, fatura ve kayıtlarının 01.01.2020 tarihi itibarı ile bir sureti alınmak suretiyle incelenerek, ...’in hizmet verdiği müşterilerin tespiti, haksız rekabet yaratarak bunlar ile yürüttüğü faaliyetler kapsamında edindiği kazancın tespitine ve delil mahiyetindeki tüm belge ve donanımlar hakkında tedbir karar verilmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ara kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve talepleri gibi ihtiyati tedbir kararı verilmesini isteliştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine dair esas dava içinde ihtiyati tedbir ve delil tespiti istemine ilişkindir....

          İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin tüm kararlara karşı değil, ancak "hükümde belirtilen hâllerde" istinaf yoluna başvurulabilecektir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394 üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi ile yürürlüğe giren 341 inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olur. Yukarıda açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....

          İNCELEME VE GEREKÇE Talep, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine dair esas dava içinde ihtiyati tedbir ve delil tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir ve delil tespiti isteminin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Öncelikle, HMK'nın 341. maddesinde, ilk derece mahkemesinin hangi kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği gösterilmiştir. Buna göre, ilk derece mahkemesinin nihai kararlarına ve ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizle ilgili kararlarına karşı istinaf yolu açılmıştır. Bunun dışında, mahkeme ara kararlarına karşı ve nihai karar niteliğinde olmayan diğer kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Yargıtay 11.HD.'...

          Davacı vekilinin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı İhtiyati tedbir/ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

            HMK'nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş, meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir....

            UYAP Entegrasyonu