Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dolayısıyla, söz konusu koleksiyon izin belgesinin iptalinin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği açıktır. Mülkiyet hakkına yapılan bir müdahalenin ise Anayasa'nın 35. maddesinde öngörülen koşullara uygun olması zorunludur. Bunun için de mülkiyet hakkına yapılacak müdahalelerin, ulaşılabilir, belirli ve öngörülebilir bir kanuni temelinin bulunması gerekmektedir....

    Sulh Ceza Hâkimliğinin 22/02/2021 tarihli ve 2021/1145 değişik sayılı kararı verilmiş ise de; Benzer bir olaya ilişkin Anayasa Mahkemesinin 04/07/2019 tarihli ve 2016/7508 sayılı bireysel başvuru sonucu verilen kararında, "Anayasanın 35. maddesinde, mülkiyet hakkı sınırsız bir hak olarak düzenlenmemiş; bu hakkın kamu yararı amacıyla ve kanunla sınırlandırılabileceği öngörülmüştür. Mülkiyet hakkına müdahalede bulunulurken temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin genel ilkeleri düzenleyen Anayasanın 13. maddesinin de gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Dolayısıyla mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin Anayasaya uygun olabilmesi için müdahalenin kanuna dayanması, kamu yararı amacı taşıması ve ayrıca ölçülülük ilkesi gözetilerek yapılması gerekmektedir."...

      e ait ... plaka sayılı araç ile bir kısım taşınır mallardaki ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, aracın satılarak ortaklığının giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır. 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinde hükme bağlanan “taleple bağlılık” kuralı uyarınca hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. HMK'nın 297/2. maddesi uyarınca da hakim tarafların tüm talepleri hakkında karar vermelidir....

        Davalının ...ada ... parsel 8 nolu bağımsız bölüme yapılan tadilat ve iyileştirme giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). iddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Tüm dosya kapsamına göre, edinilmiş mallara katılma rejimin geçerli olduğu dönemde davacı tarafından davalının kişisel malı niteliğinde olan taşınmaza yapılan tadilat ve iyileştirmeleri masraflarının edinilmiş maldan yapıldığı, kişisel maldan yapıldığının iddia ve ispat edilmediğine göre, edinilmiş mal kapsamında bulunduğunun kabulü gerekir....

          Paydaşlıktan çıkarılma davasına gelince; TMK’nun 696. maddesine göre kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilecektir. Hâkim, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar vermelidir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2021/39 ESAS - 2021/409 KARAR DAVA KONUSU : Mülkiyet (Taşınır Maldan Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyadaki tüm belgeler ve dairemiz üyesi tarafından hazırlanan raporlar incelendi....

            Öte yandan, TMK'nın 777. maddesinde “Başkasının taşınır bir malını davasız ve aralıksız beş yıl iyiniyetle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kimse, zamanaşımı yoluyla o taşınırın maliki olur.” şeklinde mülkiyet hakkının taşınır mallarda kazandırıcı zamanaşımı yolu ile edinilmesinin şartları belirlenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Bursa Tüketici Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 22.6.2010 gün, 2010/8162-9004 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 6.7.2011 gün 2010/8094-2011/7968 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ayıplı imalatçının ayıplı maldan kaynaklanan sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibarıyla hükmün temyiz inceleme görev 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 13.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 09.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Aynı yasanın 13. maddesi tüketici onarım hakkını kullanmışsa ... süresi içinde sık sık arızalanma nedeniyle maldan yararlanamama süreklilik arzetmesi halinde 4. maddede yer ... değer seçimlik hakların kullanılabileceği düzenlemesini getirmiştir. ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14.maddesine göre de, tüketicinin onarım hakkını kulanmasına rağmen; malın, tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen ... süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içinde, aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen ... süresi içinde farklı arızların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra bu arızların maldan yararlanamamayı sürekli kalması durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesi, bedelin iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir....

                  Yasanın paylı mülkiyete ilişkin hükümleri bütün olarak incelendiğinde, 688. maddeden, 695. maddeye kadar, paylı taşınmazda yönetim, tasarruf, yararlanma, koruma, giderlere katılma ve bu konularda paydaşlarca verilen kararların etkisi düzenlenmiş, bu suretle paydaşların mülkiyet haklarını bir çekişmeye meydan vermeden, uyum ve düzen içerisinde kullanmaları amaçlanmıştır. Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Mad. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Mad. 698, 699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Yasanın bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda, kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır....

                    UYAP Entegrasyonu