Hemen belirtmek gerekir ki, temel haklardan biri olarak Anayasanın 35. madde hükmü ile güvence altına alınan mülkiyet hakkı, maliki olan kişiye yasal sınırlar içinde istediği gibi kullanma ve semerelerinden yararlanma imkanı tanıyan mutlak bir hak niteliğindedir. Bu hak ancak kamu yararı amacıyla ve yasayla sınırlandırılabilir. Taşınmaz maliki istemedikçe mülkiyet hakkından yoksun bırakılamaz. Anayasanın 35. ve 46. maddelerinin açık hükmü gereği taşınmazdaki mülkiyet hakkına yapılan müdahalelerin yasal olması zorunludur. Yasal olmayan her türlü müdahale mülkiyet hakkının özünü zedeleyici nitelikte olduğundan, müdahale ile değişen kullanım amaç ve şeklinin eski hale getirilmesi de verilen zararın tam zarar karşılığı olduğu açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi-Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, maliki olduğu 164 ada 95 parsel sayılı taşınmazı satın almasına rağmen davalının kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek elatmasının önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli taşınmazın mirasbırakanından intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle davalının elatmasının önlenmesine ve kısmen ecrimisile karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyet hakkından kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 46 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere ve davacıların dava dışı paydaşlar ile beraber paydaş olduğu, davalının ise taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı, 3. kişi konumunda olduğu ancak dava konusu taşınmaza hayvan barınağı ve beton saha yapmak suretiyle kullandığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; TMK 693/son maddesi hükmü uyarınca paydaşlardan her biri bölünemeyen ortak menfaatlerin korumasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir. Diğer bir deyişle bir veya birkaç paydaşın bu türlü davalarda diğer paydaşları temsile yetkili bulunduğu açıktır. 21/06/1994 tarih, 13/24 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca da; paydaşın açtığı elatmanın önlenmesi davasının, mülkiyet hakkından kaynaklanan ayni hakkına değer verilmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin pay oranında değil, mutlak olarak, taşınmazın tümü yönünden kabul edilmesi zorunludur....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 46 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere ve davacıların dava dışı paydaşlar ile beraber paydaş olduğu, davalının ise taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı, 3. kişi konumunda olduğu ancak dava konusu taşınmaza hayvan barınağı ve beton saha yapmak suretiyle kullandığı iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; TMK 693/son maddesi hükmü uyarınca paydaşlardan her biri bölünemeyen ortak menfaatlerin korumasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir. Diğer bir deyişle bir veya birkaç paydaşın bu türlü davalarda diğer paydaşları temsile yetkili bulunduğu açıktır. 21/06/1994 tarih, 13/24 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca da; paydaşın açtığı elatmanın önlenmesi davasının, mülkiyet hakkından kaynaklanan ayni hakkına değer verilmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin pay oranında değil, mutlak olarak, taşınmazın tümü yönünden kabul edilmesi zorunludur....
Davalının mülkiyet iddiasının dava dışı 26 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu ve 21/06/1994 tarih, 13/24 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek davacı paydaşın açtığı elatmanın önlenmesi davasının, mülkiyet hakkından kaynaklanan ayni hakkına üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin taşınmazın tümü yönünden kabul edilmesi zorunludur. Hâl böyle olunca; her ne kadar dava konusu 27 parsel ve dava dışı 26 parsel sayılı taşınmazlar tevhid edilmeksizin üzerine tek bir bina yapılarak müşterek bir durum yaratılmışsa da kayden taşınmazlar birbirinden bağımsız olup, dosyada mevcut bilirkişi raporu ile de tespit edildiği üzere davalının kullanmakta olduğu dairenin 27 parsel sınırları içinde kaldığı gözetilerek, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine dair hüküm kurulması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 1900 ada 1 parsel sayılı taşınmaza, davalıların taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiklerini, mülkiyet hakkından kaynaklanan tasarruf yetkisinin sınırlandırıldığını, davalı tarafın taşkın kullanımı nedeniyle taşınmaz üzerine inşaat yapılamadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar veerilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; kayden davacıya ait çaplı taşımazın fen bilirkişinin krokili raporunda A harfi ile gösterilen 80 m²'lik bölümüne davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın taşkın yapılaşmak suretiyle müdahalenin keşfen saptandığı gerekçeyle elatmasının önlenmesine, muhdesatın yıkımına, 3.096,00.-TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, mülkiyet hakkından kaynaklı inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, yargılama aşamasında bedele dönüştürüldüğü anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
- KARŞI OY - Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davaya konu taşınmazda davacı 6/25, davalı ise 19/25 oranında paydaş olup, taşınmaz niteliği itibariyle villa tarzında konuttur. Davacı payını 24.7.2009 tarihinde, davalı ise davacıdan daha sonra 15.9.2010 tarihinde satın almıştır. Davacı, davalıdan mülkiyet hakkına dayalı payına istinaden ecrimisil talep etmektedir. Yerel mahkemece “kural olarak paydaşlar intifadan men edilmedikçe, birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Ecrimisil istenen taşınmazı bizzat kullanan paydaştan ecrimisil talep edilebilmesi için, ecrimisil istenen süreden önce davacının taşınmazdan ya da gelirinden yararlanma isteğini işgalde bulunan paydaşa bildirmesi gerekir.” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davacı, somut olayda intifadan men şartının aranmayacağını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir....
Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." düzenlemesi mevcut olup Kırıkkale ili Merkez ilçe Gürler Mahallesi 523 ada 21 parsel 3 ve 4 nolu dairelere ecrimisil ve alacak talep eden taraflar taşınmaz satışından önce iştirak halinde maliktir. Dava; mülkiyet hakkına dayalı, paydaşlar arasında ecrimisil ve yapılan zorunlu masraflar nedeniyle alacak isteğine ilişkindir. Tarafların TMK' nın 705....
Mahallesi 79 ada 37 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının hiçbir kanuni sebebe dayanmaksızın taşınmazı geri dönüşümlü........ ve dinlenme amaçlı banklar koymak suretiyle kullandığını, idare tarafından gönderilen ecrimisil ihbarnamesine rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, haksız işgal nedeniyle fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydı ile 01/12/2007-30/11/2012 tarihleri arasında oluşan 5.165,00-TL ecrimisilin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili; taşınmaz üzerine konulan banklar ve geri dönüşümlü çöp konteynerlerinin konulmasında herhangi bir ekonomik çıkar bulunmadığını vatandaşların rahatlığının düşünüldüğünü ve davalı belediyenin hukuka aykırı herhangi bir eyleminin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece 10.394,33 TL üzerinden kabul kararı verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava, mülkiyet hakkından kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir....