Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu aleyhine ihtiyati hacze dayalı kambiyo senetlerine mahsuz icra takibine geçildiği, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takip dosyasında, teminatsız ya da belirli bir taşınmaz ya da teminat mektubunun teminat olarak gösterilmesi karşılığında banka hesapları üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece istemin aşkın haciz şikayeti olarak değerlendirilip şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 266. maddesinde; borçlunun, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti...

    Alacaklının, ilama uygun infaz yapılmadığına ilişkin şikayeti ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak İcra Mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde; Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde şikayet başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddi yönünde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      .-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır....

          - K A R A R - Davacı vekili, takip konusu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacının şikayeti üzerine başlatılan ceza soruşturması sırasında savcılıkça alınan raporda senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı tarafın şikayeti üzerine dava konusu senet ile ilgili olarak sahtecilik suçlamasıyla ceza soruşturması başlatıldığı, savcılıkça alınan bilirkişi raporu ile senet üzerinde davacıya atfen atılan imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmaktadır....

            İİK'nun 82/1. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Şikayete konu hacze ilişkin olarak borçlulara tebligat yapılmışsa tebliğ tarihinden, aksi halde haczi öğrenme tarihinden başlayacaktır. Takip dosyasının yapılan incelemesinde, borçlulara hacze ilişkin bir tebligatın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, asıl olan borçluların haczi öğrendiğini beyan ettikleri tarih olup aksinin yazılı belge ile ispat edilmesi zorunludur. Borçluların bildirdikleri bir öğrenme tarihi bulunmadığından şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul gerekmektedir. O halde mahkemece, borçluların meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü ile şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre aşımından reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, taşınmaz üzerine 13.05.2014 tarihinde haciz konulmuş olup, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 26.11.2013 günü borçlu adına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

                İİK. nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise borçlunun ödeme taahhüdünde bulunduğu 25.01.2013 tarihinden evvel konulan hacizler olduğu gibi, bu tarihten sonra da hacizler konulduğu, sonradan konan hacizlerin borçluya bildirildiğine ilişkin dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun süresinde olduğu kabul edilmelidir....

                  Şikayet edilen takipte; takibe konulan 14.230 TL ilam vekalet ücreti ve faizinin de usul ekonomisi yönünden ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2007/22356 E. sayılı takip dosyasından muhtıra gönderilmek suretiyle tahsili mümkündür. Diğer yandan yine şikayet edilen 2013/1673 E. sayılı takip dosyasında icra emrinde talep edilen 4607,01 TL yargılama gideri ve faizinin ... 7. İcra Müdürlüğü'nün 2009/14213 E. sayılı dosyasından muhtıra gönderilmek suretiyle talep edildiği belirlendiğinden, bu alacak kalemleri yönünden ise mükerrer takip söz konusudur. O halde açıklanan bu nedenlerle şikayete konu ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2013/1673 E. sayılı takibin iptali gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

                    İcra Müdürlüğü' nün ... sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, daha sonra kıdem tazminatı faizinin mükerrer olarak ... 5. İcra Müdürlüğü' nün ... sayılı dosyası ile takibe konulduğunu iddia ederek mükerrer takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece mükerrer takip gerekçesiyle şikayetin kabulü ile ... 5. İcra Müdürlüğü' nün ... sayılı takibin iptaline karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiştir. Tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacaklar için aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılması, yukarıda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip yapılamaz....

                      UYAP Entegrasyonu