Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bu tescilin imar yoluyla oluşmuş yolsuz tescil niteliğinde olduğunun belirtildiği, dolayısıyla davanın, mükerrer kadastro nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olmayıp, imar uygulaması nedeniyle mükerrer kayıt oluşturulduğu iddiasıyla yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

Dava, mükerrer kaydın iptali isteğine ilişkindir. Sincan Tapu Müdürlüğünce; 180 ada 3 sayılı parselin tapu kaydında mükerrer kayıt olduğu yönünde belirtme yapıldığı, 2 aylık süre içinde dava açılması gerektiği hususunda ilgili tapu maliki davacıya bildirimde bulunulmuştur. Bu bildirim üzerine davacı 09.06.2014 tarihinde, Tapu Müdürlüğü'ne husumet yönelterek mükerrer kaydın iptali istemi ile iş bu davayı açmıştır....

Nüfus kütükleri; aile kütüğü, özel kütük ve yedeklerinden oluşur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde yer alan; "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir." hükmü ile ölüm ile nüfus kaydının kapatılacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." şeklindeki düzenleme ile de kapalı olan kaydın açılacağı haller düzenlenmiştir....

, arşive alınma tarihi üzerinden geçmesi gereken yasal sürelerin henüz tamamlanmamış olması nedeniyle, yazılı şekilde arşiv kaydının silinmesine karar verilmesinde, İsabet görülmemiştir.”...

    Asliye Ceza Mahkemesinin 01.06.2006 tarihli ve 2006/277 Esas, 2006/376 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında dolandırıcılık suçundan 765 sayılı Kanun'un 503 üncü ve 522 nci maddeleri uyarınca 4 ay hapis ve 33,00 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezaların 647 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi gereğince ertelenmesine ilişkin hükmün, temyiz edilmeksizin 08.06.2006 tarihinde kesinleşmesi sonrası, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce kanuni şartların oluştuğundan bahisle söz konusu kaydın adli sicil kaydından çıkartılarak arşiv kaydına alındığı, hükümlünün Mahkemeye hitaben yazdığı 05.01.2021 tarihli dilekçesi ile arşiv kaydının silinmesine karar verilmesini talep ettiği ve Mahkemenin 09.02.2021 tarihli ek kararı ile arşiv kaydının silinmesine karar verildiği anlaşılmış ise de; hükümlünün arşiv kaydında yer alan dolandırıcılık suçunun, Anayasa’nın 76 ncı maddesinde sayılan suçlardan olup, 5352 sayılı Kanun'un 13/A maddesinde yer alan düzenlemeler dikkate alınmak suretiyle,...

      Barosu Yönetim Kurulunun 14.9.1995 günlü kararıyla ...’un levhadan kaydının silinmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Levhadan kaydın silinmesi konusunda görevli ve yetkili olan ... Barosu yönetim kurulunca 14.9.1995 günü karar verildiğine göre, durumun şüpheye yer bırakmayacak şekilde bu tarihte anlaşılmış olduğunun kabulü gerektiğinden ve avukatlık ruhsatının verildiği 5.9.1990 tarihinden itibaren 5 yıllık süre geçtiğinden Av. ...'a Avukatlık Yasasının anılan 72. maddesinin 2. fıkrasının uygulanması suretiyle levhadan kaydının silinmemesi gerekir. Bu durumda, Av....’un levhadan kaydının silinmesine yönelik ... Barosu kararını kaldıran ... Barolar Birliği kararının onaylanmamasına ilişkin davalı idare işlemini iptal eden İdare Mahkemesi kararı sonucu itibariyle yerindedir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfusa mükerrer kayıt edildiğini ileri sürerek, 01.01.1958 doğum tarihli kaydının iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece mükerrer kaydı iptal edilen davacı ...'ın iptale konu olan Viranşehir İlçesi ... Köyü Cilt 38, Hane 79, BSN:26'daki kaydında bulunan kişisel bilgilerin aynı yer ......

          Ayrıca, tapu iptal ve tescil istemli davalar tapu kayıt malik ya da maliklerine karşı açılır. Davada, tapu iptali istenilmiş ise de; isteğin çifte kayıt iddiasına dayalı olması nedeniyle, bu tür bir kaydın kısmen iptali ve kısmen hukuksal varlığını koruması yasal açıdan doğru sicil oluşturma ilkesine uygun bulunmadığından ancak tüm paydaşların katılımıyla bu tür bir davanın görülmesi olanaklı hale gelir....

            Tapu Sicil Müdürlüğünün 25.12.2008 tarihli yazısı ile davacıya, ... köyü 343 parsel ile ... köyü 52 parsel sayılı taşınmazların mükerrer tescil edildiğinin tespit edilerek, 3402 sayılı Yasanın 22 ve 4721 sayılı TMK'nun 1026. maddeleri uyarınca 343 parsel sayılı taşınmazdaki hissesinin tapudan terkin edileceğinin bildirilmesi üzerine, davacının tazminat istemli işbu davayı açtığı, ancak mahkemece; tapu kaydının iptali halinde davacının iptal işlemine karşı kanun yollarından faydalanması, mülkiyet hakkını kesin olarak kaybetmesi halinde şahsi haklarını kullanabileceği, dava tarihinde tapu kaydı iptal edilmediğinden, davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının hissedarı olduğu Kutludüğün köyü 343 parsel sayılı taşınmaz ile ... köyü 52 parsel sayılı taşınmazın mükerrer olarak tescil edildiği, ... ve ......

              Mükerrer kayıtlar söz konusu olduğunda kural olarak, sonradan tescil edilen kaydın iptali gerekir. İlgilinin evlenme gibi sosyal statüsündeki değişikliklerin ikinci kez oluşturulan nüfus kaydına işlenmiş olduğu durumlarda gerçek olan birinci kayıt korunup, yanlış olan ikinci kayıt iptal edilerek, buradaki değişiklikler gerçek olan birinci kayda taşınır. Mahkemece tanık beyanları ve resmi kayıtlar değerlendirilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemenin doğru kayıt oluşturma yükümlülüğü dikkate alınarak mükerrer kayıt olduğu iddia edilen davalı Tamire ile Tamire'nin gerçek anne babası olduğu iddia edilen Feruze ve Yunus arasında DNA incelemesi yapılarak alınacak rapor sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre sonucu gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde sadece aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi isabetsizdir....

              UYAP Entegrasyonu