Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış, bu Yönetmeliğe istinaden 11/04/2019 tarih ve 2019/4 sayılı Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği konulu Genelge yürürlüğe konulmuştur. Davacı tarafından hizmet sahalarının yeniden düzenlenmesine yönelik yapılan başvuru ise ...tarih ve ...sayılı işlem ile reddedilmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından, anılan Yönetmelik, Genelge ve işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır. 31/12/2018 tarih ve 30642 (4. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği, bütün değişiklikleriyle birlikte, 08/01/2020 tarih ve 31002 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 23. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Dava konusu 11/04/2019 tarih ve 2019/4 sayılı Genelge ise davalı idare tarafından yürürlüğe konulan 10/01/2020 tarih ve 2020/1 sayılı Genelgenin 9. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Somut olayda, davacının icra dairesinin yetkisine itiraz ve mükerrer takip şikayeti ve borca itiraz ile takibin iptali istemli taleple icra mahkemesine başvurduğu, .... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 15.04.2021 tarih ve 2019/319 E. 2021/426 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, davacı tarafından, talebin reddine dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....
Borçlu vekili vasıtasıyla ilamda hüküm altına alınan tüm alacak kalemlerini faizleriyle birlikte..... dosyasına tehiri icra kararı sunmak amacıyla teminat olarak yatırdıklarını, bu nedenle ayrı bir takiple tahsili isteminin mükerrer tahsilat teşkil edeceğini, istenen borcun kalmadığını, ....... dosyasında başlatılan takibinin iptalini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR : Davanın kabulü Kadastro Müdürlüğü vekili Taraflar arasındaki mükerrer kadastro nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemli davanın yargılaması neticesinde verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; dava dosyası temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir. K A R A R 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373/4. maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü, Geçici 3/2. maddesi ise; "Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454'üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur....
ın ölümü üzerine oğlu ... davacı sıfatı ile davayı takip etmiş, Şerife'nin diğer mirasçılarını davaya dahil ederek, iptali istenen 28/02/1962 doğumlu ...'ın nüfus kaydının resmi belgeye dayanarak kaydedildiği, doğum tutanağının, ... Devlet Hastanesi'nin 28/02/1962 tarihli ve 1375 sayılı yazısına göre düzenlendiği, iptali istenen kaydın resmi belgeye dayandığı ve aksinin ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ... temyizinde, aynı doğum tarihli Ayten adında kardeşinin yazıldığını, dolayısı ile mükerrer kayıt bulunduğunu bildirerek mükerrer kayıt olan ... kaydının iptali gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasını istemiştir. Kaydının iptali istenen ...'ın ... Devlet hastanesi Başhekimliği tarafından düzenlenen 28.02.1962 tarihli doğum tutanağına göre tescil edildiği, ...'...
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın ------ neticesinde düzenlenen kaçak tüketim tutanağı dolayısıyla hesap edilen kaçak tüketim bedelinin tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devamı için açılan itirazın iptali istemli olduğu, her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde mükerrer takip yapıldığını iddia etse de iddia edilen takip dosyası olan ---- sayılı takip dosyalarının da dosyaya kazandırıldığı , yapılan inceleme de bu dosyalardaki taleplerin aynı davalı hakkında düzenlenen başkaca kaçak tüketimlere ilişkin olduğu ve dosyamızla alakasının bulunmadığı, mükerrer takibin söz konusu olmadığı anlaşılmış ve --- raporu gerekçeli, --- olmakla hükme esas alınmış ve davacının davaya konu takip sebebiyle---- dolayısıyla davalıdan---- işlemiş faiz---- alacaklı olduğu değerlendirilmiş ve açılan davanın bu bedel üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit olmamakla icra inkar tazminatı talebi reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak...
----İcra İflas Kanununun 68/1 maddesi uyarınca mükerrer icra takibi yapılamaz. Usulüne uygun yapılmış bir takip bulunması itirazın iptali davasının görülmesi için dava şartıdır. Dava konusu takip mükerrer ilam takip olduğu için usulüne uygun bir takip olmadığından itirazın iptali davası için dava şartı gerçekleşmemiştir. Bu itibarla davanın usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır." belirtilmiştir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli ve mükerrer olmayan bir icra takibinin yapılmış olması dava şartları arasındadır. Geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Somut olayda davacının, ---- ---- dosyası ile başlatmış olduğu takip mükerrer bir takip olduğu için usulüne uygun bir takip olmadığından itirazın iptali davası için dava şartı gerçekleşmemiştir....
Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanununun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Somut olayda dava, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış bulunan "elatmanın önlenmesi ve kal'i" istemli bir dava olup, uygulama kadastrosunun kapsam ve niteliği gereği, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan olmayıp, görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Uygulama kadastrosu kapsamında aktarılması gereken davalar, genel mahkemelerde açılan “müşterek sınırın değiştirilmesi istemli tapu iptali ve tescil davaları”, “Kadastro Kanununun 41. maddesine dayanılarak açılmış davalar”, “Tapu kaydında yazılı yüzölçümünün düzeltilmesi davaları” ile “3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi kapsamında kalan mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalar”dır. Somut olayda dava, asliye hukuk mahkemesinde açılmış bulunan "elatmanın önlenmesi" istemli bir dava olup, uygulama kadastrosunun kapsam ve niteliği gereği, kadastro mahkemesine aktarılması gereken davalardan olmayıp, görevli mahkeme, davanın 07.09.2011 tarihinde açıldığı da dikkate alınarak asliye hukuk mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, Çarşamba 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER KADASTRO İŞLEMİNİN İPTALİ Dava, mükerrer kaydın iptali isteğine ilişkindir. Tapu kaydına dayanılmamıştır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....