Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanunu’nun 22/1. maddesinde düzenlenen mükerrer ... işleminin tespit edilmesi sonucu çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine verilmiş olan mükerrerlik şerhinin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Uyuşmazlık 3402 sayılı Kanun'un 22/1 madde kapsamında ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1026. maddesinde düzenlenen ve niteliği itibariyle mülkiyet ihtilafından kaynaklanan mükerrer ... haline ilişkindir. Mükerrer kadastrodan kaynaklanan davalarda ise görev Asliye Hukuk Mahkemesine aittir....

    MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MÜKERRER ... İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Tapu Müdürlüğü'nün 20.12.2013 tarihli yazısı ile; Gökçebağ Köyü idari sınırları dahilinde bulunan 241 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, Askeriye Köyüne ait 4976 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olan kısımlarının, düzeltme işleminin tebliğinden itibaren 30 gün içinde dava açılmadığı takdirde iptal edileceğinin tebliği üzerine davacı ..., anılan Tapu Müdürlüğü işleminin iptali için dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı ... Kanunu’nun 22/1. maddesinde düzenlenen mükerrer ... işleminin tespit edilmesi sonucu çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesine verilmiş olan mükerrerlik şerhinin iptali istemine ilişkindir....

      Somut olayda, idari para cezası tahakkuk ettirilemeyeceğinin tespiti ve dari para cezasının iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın çözüm yeri 5510 sayılı Yasa'nın 102.maddesinin 4.fıkrasına göre idari yargı olduğundan davanın bu bölümünün 6100 sayılı HMK'nın 114/1-b maddesine göre dava şartı olan "yargı yolunun caiz olmaması" nedeniyle usulden reddine karar verilmek üzere tefrikine, davacıya ait taşımacılık ve servis işyerinin Kurum tarafından mükerrer olarak yapılan tescilinin iptali ve bu mükerrer tescil nedeniyle prim tahakkuku yapılamayacağının tespitine yönelik istem ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlık olduğundan İş Mahkemesi görevli olması nedeniyle bu istemler yönünden işin esasına girilerek olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava konusu uyuşmazlığın tamamının çözüm yerinin idari yargı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının mükerrer nüfus kaydının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ailenin ... adında bir kızı olduğu halde, nüfus kaydında ....adlı iki kızın bulunduğunu, mükerrer olarak kaydedilenin iptalini istemiş, mahkemece, davanın kabulü ile 23.12.1952 doğumlu ... ait kaydın iptaline karar verilmiştir. 1-Dosyaya getirtilen aile nüfus kayıt tablosundan, mükerrer kayıt iptali davasının davacı ... (...) tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Davacının babası ... dava tarihinde ölüdür....

          Devlet Ormanı ile mükerrer tescilli olduğunu bildirerek 3309 ada 12 parseldeki mükerrer kaydın giderilmesi amacıyla davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı üzerindeki mükerrer kaydın terkinini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın tamamının orman sayılmayan yer olduğu anlaşıldığından, açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; mükerrer kayıt oluşturan tapunun iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış, ilân edilmek suretiyle 01.04.1986 tarihinde kesinleşmiş, çekişmeli parselin tamamı orman tahdidi dışında bırakılmıştır....

            Devlet Ormanı ile mükerrer tescilli olduğunu bildirerek 3309 ada 13 parseldeki mükerrer kaydın giderilmesi amacıyla davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı üzerindeki mükerrer kaydın terkinini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın tamamının orman sayılmayan yer olduğu anlaşıldığından, açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimince temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; mükerrer kayıt oluşturan tapunun iptali ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava, tarihinden önce orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılmış ve ilân edilerek 01.04.1986 tarihinde kesinleşmiş, çekişmeli parselin tamamı orman tahdidi dışında bırakılmıştır. Ayrıca, yörede 1970 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosu ile 2002 yılında 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan yenileme çalışması bulunmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mükerrer Kayıt İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 19.04.2017 gün ve 2017/1278 Esas, 2017/5849 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davacılar vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Dava dilekçesinde, amcası ... ile gerçek babası ... üzerine ayrı ayrı kaydedilmiş davalı ...'ın mükerrer olduğu iddiası ile ... üzerindeki kaydının iptali istenilmiş, mahkemece gerçek anne ve baba üzerindeki kaydın mükerrer kabul edilemeyeceği nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davalı ... temyizi üzerine 8....

                takip olmadığı, kararın gerekçesinde yazılı yargıtay kararının iş bu davada emsal olamayacağı aksine kararın kaldırılma gerekçesi olabileceği zira sözkonusu Yargıtay içtihadında, daha önce yapılan takibin borca itiraz ile durdurulduğu ve itirazın iptali davası açmak yerine yeni bir takibe geçilmesi nedeniyle mükerrer takipten bahsedildiği bu davada böyle bir durum olduğu ispatlanmış olmadığı gibi mahkemece araştırılmadığı, mükerrer takip olması için, daha önce aynı konuda yapılan bir takibin olması, borçlu tarafından bu takibe itiraz edilmiş bulunması ve itirazın alacaklıya tebliğinin sağlanması buna rağmen itirazın iptali davası açılmamış olması gerektiği oysa dava konusu olayda, ilk takip dosyasının imha edilmesi nedeniyle dosyanın fiziken görülüp incelenmediği, mükerrer takip denilebilmesi için hangi aşamada iken imha edildiğinin bilinmesinin zorunlu olduğu buna bağlı olarak itirazın alacaklıya tebliği edildiği ve alacaklı tarafından süresinde itirazın iptali davasının açılmamış olduğunun...

                  Aile Mahkemesi 25.10.2011 tarihli duruşmada, itirazın iptali davası için yeniden esasa kaydetme kararı vermiş ve bu karar üzerine itirazın iptali davası ... 3. Aile Mahkemesinin 2011/1168 esas sırasına kaydedilmiş, böylece bu dava yönünden mükerrer kayıt yapılmasına neden olunmuştur. Bu durum; ... 3. Aile Mahkemesinin 2011/1168 esas sayılı dosyasının 22.12.2011 tarihinde yapılan l. duruşmasında fark edilmiş ve bu nedenle de dava takipsiz bırakılmış, aynı tarihte işlemden kaldırılan dava hakkında 27.03.2012 tarihinde de açılmamış sayılmasına dair karar verilerek, davalı lehine 600 TL. vekalet ücretine hükmedilmiştir. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere, mahkemece sehven yapılan mükerrer bir kayıt nedeniyle oluştuğu anlaşılan bu davada verilen " açılmamış sayılma" kararı nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi doğru bulunmamıştır....

                    Hukuk ve Erzincan Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mükerrer kaydın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalılar ... ve...'un evlilik birliği içerisinde...'dan müşterek çocukları ...'in doğduğunu, çocuğun önce ...'in nüfusuna kaydedildiğini, ardından...'un ...'den boşanarak kendisi ile evlendiğini ve bu kez ...'in kendi nüfusuna da kaydedildiğini belirterek mükerrer kaydın iptalini talep etmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebe ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mükerrer kaydın iptali niteliğinde olduğu belirtilerek görevsizlik karar verilmiştir. Aile Mahkemeleri TMK'nın 282. ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir....

                      UYAP Entegrasyonu