Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü çalışma alanında bulunan 2852, 2853, 2854 ve 3851 parsel sayılı 2.744.62, 635.17, 5.268.01 ve 2.073.53 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Aralık Kadastro Mahkemesinin 1975/439-1991/9 sayılı kararı ile gerçek kadastronun, müstakil parseller halinde tespiti yapılmak üzere tutanak ve dosyanın Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi üzerine, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve kamulaştırma işleminin yapılmaması nedeniyle 2853 sayılı parsel kanal, 2852, 2853, 2854 ve 3851 sayılı parseller ise tarla vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, öncesinde Hazine adına tespit edilen taşınmazlar hakkında ikinci kadastronun geçersiz olduğu ve taşınmazların Hazineye ait yerlerden bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT İSTEMLİ Dava, ikinci kadastronun geçerli olduğunun tespiti isteğine ilişkin olup dosyanın temyizen incelenmesi görevi 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak; 1. Hukuk Dairesi tarafından görevsizlik kararı ile dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldığından, dosyaya bakacak görevli Daireyi belirlemek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 28.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.01.2008 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılar adına tespit edilen 1636 parsel sayılı taşınmazın 11.1.1958 tarih, 151 nolu tapu kaydına dayanarak Hazine adına tespit gören 949 parsel sayılı taşınmaz ile çakıştığını, çekişmeli yerin aynı zamanda devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalılar ise bir savunma getirmemişlerdir....

          Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile değişik anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....

            Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile değişik anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir. Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle kesinleşmiş olan taşınmazlarda, değişiklik işlemleri sırasında ortaya çıkan yüzölçümü farklılıklarından, kadastronun dayandığı teknik kurallarda belirtilen hata sınırları içinde kalanların re’sen düzeltilmesine Kadastro Müdürlükleri yetkilidir” şeklinde düzenlenmiştir....

              Asliye Hukuk 2005/3 olan) sayılı dava dosyasında vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis olup, 3402 Sayılı Yasanın 20/3 maddesi gereğince, mahkemeden yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava olduğu ve bu davadan dolayı parsellerin ... hanelerinin açık bırakılmasının mümkün olmadığı, Kadastro Müdürlüğünce kadastronun tamamlanması gerekeceğinden, verilen görevsizlik kararında isabetsizlik olmadığı, ilan süresi içinde ayrıca dava açabileceği gözönünde bulundurulmakla, müdahil Orman Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/07/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

                GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında...u Köyü çalışma alanında bulunan 2754, 2755, 2756, 2757, 2758 ve 2797 parsel sayılı 1.402.78, 13.409.47, 2.158.68, 17.270.61, 4.51, 4.235.36 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar Kadastro Mahkemesinin 1975/439-1991/9 sayılı kararı ile"gerçek kadastronun, müstakil parseller halinde tespiti yapılmak üzere tutanak ve dosyanın Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi" üzerine; satın alma, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve D.S.İ. tarafından kamulaştırma yapılmaması nedeniyle 2755, 2757, 2797 sayılı parseller tarla, 2754, 2156, 2758 sayılı parseller kanal vasfıyla davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, öncesinde Hazine adına tespit edilen taşınmazlar hakkında ikinci kadastronun bütün sonuçlarıyla hükümsüz sayıldığı ve taşınmazların Hazineye ait yerlerden bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır....

                  İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmaz bölümünün 1968 yılında yapılan orman kadastrosu sırasında 799 ila 802 ve 122 nolu orman tahdit noktalarıyla çevrili kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığı ve eski tarihli memleket haritasında orman sayılan yerlerden olduğu gibi, dava konusu 130 ada 54 sayılı parsel hakkında 3402 Sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince aktarmak amacıyla kadastro tutanağı düzenlenmesi gerekirken tutanak iktisabında bu konudan bahsedilmeden orman niteliğiyle tespit tutanağı düzenlenmiş olmasının davacıya kesinleşmiş kadastronun iptali hakkında dava hakkı vermeyeceğinin anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06/05/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Davacı ..., çekişmeli parsellerin, 1970 yılında yapılan kadastroda tescil harici bırakıldıklarını daha sonra ikinci kez yapılan kadastroda parsel numarası verildiğini ve ikinci kadastronun geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu