Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2021 NUMARASI : 2021/381 ESAS - 2021/694 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine ilamlı takip başlatıldığını, ilamda müdahalenin meni ve eski hale getirme talebinin kabul edildiğini, ilam gereği meni müdahele ve eski hale getirmeye konu olan parseldeki yağmur suyu boru hattının kaldırıldığını, borcun sona erdiğini, diğer yandan takip dayanağı mahkeme kararının kesinleşmediğini, kararın kesinleşmeden icraya konulamayacağını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Somut olayda talep, komşuluk hukukundan kaynaklanmakta olup, davacının duvarına zarar verecek şekilde tomruk istiflenmesinin men edilmesi, taşınmaza verilen zararın tazmini, imar planına aykırı tasarrufun önlenmesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık komşuluk hukukundan kaynaklanan malvarlığına ilişkin olduğundan görev hususu genel hükümler çerçevesinde belirlenmelidir. Bu nedenle uyuşmazlığın, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/09/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ESKİ HALE GETİRME, ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları .....adına kayıtlı 1044 ve 2026 parsel sayılı taşınmazlara davalı tarafından hafriyat dökülmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi , eski hale getirme ve alacak isteğinde bulunmuşlardır. Davalı taraf; davanın reddini savunmuştur....

      E)-DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kamulaştırması el atmanın önlenmesi, ecrimisil, eski hale getirme bedeli ve manevi tazminat istemlerinden ibarettir. Mahkemece, davalılar hakkındaki eski hale getirme bedelinin kabulüne; meni müdahale, ecrimisil ve manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili ve davalıT7 A.Ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza vaki müdahalenin önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesi talebine ilişkindir. Mahkemce davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Keşif sonucu davalı idarece taşınmaza kamulaştırmasız el atıldığı tespit edilmiştir....

        havale tarihli ek raporunda 492,53 m2'lik kısmın eski hale getirme bedeli 272,37 TL, 499,75 m2'lik kısmın eski hale getirme bedeli 276,36 TL, 167,60 m2'lik kısmın eski hale getirme bedeli 92,68 TL ve 103,27 m2'lik kısmın eski hale getirme bedeli 57,11 TL olduğu belirtilmiştir....

        Yöresel bir örf ve adetin mevcudiyetinden söz edilebilmesi için, o yörenin doğal ve ekonomik koşullarına, toplumun kültür seviyesine, telakkilerine, gelenek ve göreneklerine göre oluşan ve uzun süredir devam eden, pek çok kimse tarafından kabul edilen bir durumun söz konusu olması gerekir. Münferit ve devamlı olmayan olaylar örf ve adetin mevcudiyetini göstermez. Hakim örf ve adetin tespitinde, yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerinden, gerektiğinde uzman bilirkişi görüş ve raporundan yararlanacak, hak ve nesafet kuralını göz önünde tutacaktır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

          Alınan raporlar ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1)Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza yol, içme suyu boru hattı, kanalizasyon hattı, enerji nakil hattı ve enerji nakil hattı geçirmek suretiyle el atıldığı anlaşılmıştır....

            Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nın 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Malikin kendi taşınmazı üzerine diktiği ağaçların dalları ve kökleri komşunun taşınmazına geçip zarar verdiği takdirde, ikaz üzerine münasip bir müddet içerisinde bu dal ve köklerin kesilmesi gerekir. Malik tarafından kesilmediği takdirde, komşunun bu dal ve kökleri kesip zaptetmek hakkı doğar....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı- karşı davalı vekili tarafından, davalı- karşı davacı aleyhine asıl davada 27.10.2014 gününde karşı davada davacı aleyhine 08/12/2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ve ikinci kademede tazminat, karşı davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın- karşı davanın reddine dair verilen 03/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal, ecrimisil ikinci kademedeki istem tazminata ilişkin olup karşı dava temliken tescil isteğine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu