Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; icra takibinin Gölhisar İcra Müdürlüğünde başlatıldığı, muteriz borçlular vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde, borca, takibe, faize ve yetkiye itirazda bulunulduğu, ancak, yetkili icra dairesinin HMK'nun 19/2 maddesi gereğince itiraz dilekçesinde açıkça belirtilmediği görülmekle, icra müdürlüğünce borçluların yetki itirazlarının dikkate alınmaması gerekmektedir. O halde, mahkemece, borçluların itiraz dilekçesinde ileri sürdükleri diğer itirazlarının alacaklı tarafça kaldırılması isteminin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borca ve yetkiye yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, bu nedenle borca ve yetkiye itiraz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından ayrıca yetkiye de itiraz edildiğini, yetkili icra müdürlüklerinin Bakırköy İcra Müdürlükleri olduğuun belirtildiğini, taraflar arasında imzalanan ve takibe konu olan senetlerden anlaşılacağı üzere düzenleme ve ödeme yerinin istanbul ataşehir olduğunu, bu nedenle yetkiye itirazın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafından davalı müvekkiline hiçbir ödeme yapılmamış olduğunu, borcun ödenmesi için takibe geçildiğinde ise itiraz edildiğini beyanla, borçlu tarafından yapılan yetkiye ve borca itirazın iptaline, karşı taraf vekalet ücretinin lehlerine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda, borçlu vekilinin başvurusu, yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanıp değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      Ancak, anılan hüküm, borçlulardan birinin onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali içindir. Somut olayda, alacaklı tarafından diğer takip borçluları ... Mekanik Tes. Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile ...'in .../... adreslerine ödeme emri tebliğe çıkarıldığı tebligatın 29.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz tarihi itibariyle ... İcra Müdürlüğü'nün yetkisi kesinleşmeden borçlu ... İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yetkiye itiraz edildiğinden HMK'nun 7/1. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Şu halde, alacaklının icra takibini başlattığı ... , çeklerin keşide yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ya da borçlunun yerleşim yeri olmadığına göre yetkisizdir. Mahkemece; borçlunun yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğünün 2013/5086 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve takip borçlusu ... Belediyesi tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durmuştur. İtirazın iptali davalarında yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi ... İcra Dairesidir. İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartıdır. Şu halde, yetkili icra dairesinde takip yapılmaması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçemiz ile birlikte hem yetkiye yönelik itirazlarını hem de borca yönelik itirazlarını ileri sürdüklerine, yerel mahkeme sadece yetkiye yönelik itirazları değerlendirerek karar verildiğini, borca itiraza yönelik itirazlarının hiç değerlendirilmediğini, mahkemenin her bir talebi menfi yada müspet bir karara bağlamakla yükümlü olduğunu, verdiği kararların da gerekçesini somut olarak ortaya koyması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 50/2. ve 169/a-1. maddelerine göre süresinde yapılan yetki itirazı diğer itiraz ve şikayetlerden önce incelelenerek karara bağlanır. Yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine, süresinde gönderme talebinde bulunulması ve yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi durumunda, yeniden çıkartılacak ödeme emri üzerine borçlunun yeniden itiraz hakkı doğar....

          Somut olayda itiraz esasa girilerek reddedilmiş olsa da mahkememizce daha önce takibin durdurulmasına yönelik bir tedbir kararı bulunmadığından alacaklı vekilinin tazminat talebinin yasal koşullarının oluşmadığı, davacının borca ve yetkiye itirazına ilişkin davasının reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

          Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının hem borca hem de yetkiye itiraz ettiğinden yetki hususu kabul edilerek dosya İstanbul Abonelik Sözleşmeleri İcra Dairesi'ne gönderilerek ... 2022/... sayılı esas numarasını aldığını, neticeten davanın kabulü ile , ... 2022/... Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptaline, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz yapıldığından dolayı %20'den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            Somut olayda, alacaklı vekilinin ödeme emrinin yeniden tebliğe çıkartılması talebi üzerine icra müdürlüğünce tanzim olunan örnek 10 numaralı ödeme emrinin itiraz eden borçlular .... A.Ş ve ... A.Ş'ye 17.02.2015 tarihinde, diğer borçlular ... Ltd Şti'ye 18.02.2015, ... Ltd.Şti 'yi Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre 04/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş ancak borçlu ...'a çıkartılan tebligat evrakına rastlanılmamıştır. Borçlular ... A.Ş ve ... A.Ş vekili tarafından, 23/02/2015 tarihinde yetkiye itiraz edilmiştir. Takip dayanağı çekin keşide yerinin ve muhatap bankanın bulunduğu yerin ... olduğu, itiraz eden borçlu şirketlerin adreslerinin ise ... olduğu anlaşılmaktadır. Diğer borçlular yönünden itiraz tarihi itibariyle ... ... İcra Dairelerinin yetkisi kesinleşmemiş olduğundan itiraz eden borçlular yönünden yetkili yer ... İcra Dairesi olup, ... ... İcra Müdürlüğü takipte yetkisizdir....

              İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında icra takibi yaptıklarını, borçlunun yasal süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz ettiğini, bunun üzerine yetki itirazını kabul ederek dosyanın Torul İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesini istediklerini belirterek davalının haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptali ile Torul 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/61 E. sayılı dosyasında takibin devamını ve tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından davalı aleyhine Erzurum 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, bu itiraz üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini, Torul 1....

                UYAP Entegrasyonu