WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca borçlu vasisi yetkiye ve borca itiraz etmiş olup yetkiye itirazda taraflar gelmese bile davaya devam edilerek karar verilmesi gerekir. O halde mahkemece borçlu vasisine duruşma günü tebliğ edilerek tarafların duruşmaya katılması halinde borca itiraz hususunda, yetki itirazı konusunda taraflar gelmese dahi olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vasisinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı, haciz yoluyla ilamsız icra takibinde icra dairesinin yetkisine ve borca, açılan itirazın iptali davasında ise mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İİK'nun 169/a-1. maddesinde; "İcra hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlunun borcu olmadığına yönelik olarak icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi, aynı Kanun'un 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır. Mahkemece, borca itiraz istemi hakkında duruşma açılıp, tarafların beyan ve belgeleri sorularak, borçluya itirazlarını ispat, alacaklıya ise bu hususta savunma hakkı tanınarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanmak suretiyle borçlunun borca itirazlarının ve sair şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        nın şahsı ile ilgili borca itiraz nedenleri üzerinde durulmayıp yetki itirazı hususunda inceleme yapıldığı ve yetki itirazının süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu tarafından yapılan itiraz HMK anlamında bir dava olmadığından dava dilekçesine ait şekli unsurları içerir HMK'nun 119. maddesinin itiraz dilekçesi için sıkı bir şekilde uygulanması mümkün olmamakla; itirazın takip dosyası ile birlikte değerlendirilmesi suretiyle sonuca gidilmesi gerekmektedir. Somut olayda, itiraz dilekçesi ile takip dosyası bir bütün olarak degerlendirildiğinde borçlu H.. S..'nın şahsı adına itirazda bulunmadığının kabulü aşırı şekilcilik anlamına gelir ve hak kaybına neden olur. O halde, borçlu H.. S..'nın borca itirazlarının incelenerek işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin muteriz borçlu ...'e 27.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25.11.2015'te icra mahkemesine yaptığı itiraz başvurusunda imza itirazında bulunmayıp sadece borca itiraz ettiği, imza itirazının ise 08.01.2016 tarihli duruşma sırasında yapıldığı, buna göre imza itirazının yasal beş günlük süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yargılamayı gerektirmekte olup, dar yetkili icra mahkemesince değerlendirilemeyeceğinden ve süresinde yapılmış bir imza itirazı da bulunmadığından, talebin reddine karar vermek gerekirken, itiraz dilekçesinin hatalı vasıflandırılması sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince, mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca, itiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmesi zorunlu olup, ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun takibi öğrenmiş olması itiraz süresini başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereği öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten itibaren başlayacaktır. Somut olayda, davacılar adına çıkarılan ödeme emrinin 20/09/2019 ve 21/10/2019 tarihlerinde bila tebliğ iade edildiği, borca itiraz dilekçesinin verildiği 23/09/2019 tarihinde davacılara ödeme emrinin tebliğ edilmediği, ödeme emrinin davacılar vekili Av. T2 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği tartışmasızdır....

              Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Somut olayda mahkemece, kabul edilen ve itiraz edilen alacak miktarının tam olarak açıkça belirtilmemesi nedeniyle itirazın takibin tamamına itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Davacı alacaklının genel haciz yolu ile yaptığı takipte davalı borçlunun; “..Müvekkil şirketin alacaklının iddialarında yer aldığı gibi bu miktar da borcu mevcut olmamakla birlikte bu borçtan ötürü gönderilen ödeme emrinde kaynaklanan borca kısmi itiraz ediyoruz....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğünün 2021/13826 esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını ve 16/07/2021tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu vekili 28/07/2021 tarihinde borca itiraz ettiğini ve icra memurunca takibin durdurulduğunu, borçlu vekili tarafından tebligatın usulüne uygun olarak yapılmadığının ileri sürüldüğünü, ancak ödeme emrinin muhtara bırakıldığını ve buna ilişkin şerhle beraber tebligat kağıdının bırakıldığını, ayrıca memur kusurundan kaynaklı şikayetlerde diğer taraf lehine yargılama ve vekalet ücretine de hükmedilemeyeceğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, Küçükçekmece 1....

                İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/417 ESAS - 2022/217 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 28.İcra Müdürlüğünün 2021/33417 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Gaziosmanpaşa icra daireleri olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu