maddesi gereğince borca itirazının geçersiz sayılması yönündeki talebinin kabulüne karar verildiği, işbu karara karşı borçlunun şikayetinin 15/10/2020 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur...” hükmü ile aynı maddenin 4. fıkrasında; “Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Borçlunun; “borçlu değilim”, “borcum yoktur”, “alacaklının takibe yetkisi yoktur”, “senet sahtedir”, “itiraz ediyorum”, “borçtan sorumlu değilim” ve sair şekilde itiraz istemini dile getiren, itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılması yeterlidir. Bu konuda, kullanılan sözcüklerin sözlük anlamına bakılmayıp, onu kullanan kişinin gerçek maksat ve isteği göz önünde tutulmalıdır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve taleplerinin yetki itirazına ilişkin olduğu, esasa ilişkin bir itiraz yokken icra inkar tazminatına hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2021/7037 esas sayılı dosyası ile 2.320.912,92 TL tutarında icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin 08/04/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 19/04/2021 tarihinde dosyasının kesinleşmesinden 3 gün sonra UYAP sistemine sözde 14/04/2021 tarihinde icra memuru memurunun itiraz evrakını sisteme yüklediğini, ilgili evrakın sisteme yüklenme tarihinin 19/04/2021 tarihi olduğunu, 19/04/2021 tarihinde icra müdür yardımcısı tarafından borçlu itiraz yasal süresi geçtikten sonra yapılmış olduğundan reddine karar verildiğini, 19/04/2021 tarihinde icra müdür yardımcısı tarafından sözde borca itiraz evrağının alt kısmına kaşe vurulmuş, imza atılmış ve borca itiraz dilekçesinin 14/04/2021 tarihinde sunulduğu beyan ettiğini, itiraz süresi geçmiş evraka sanki süresinde imiş gibi imza atıp, kaşe bastığını, ayrıca borca itiraz evrakında 1.580.395,75 TL borcun kabul edilmiş olmasına rağmen itiraz kararında, borca ve bütün ferilerine itiraz edildiğinin belirtildiğini belirterek icra müdür yardımcısının...
tebliğ edilmediğini, öğrenmeleri üzerine 25/01/2023 tarihinde işbu davayı açtıklarını, icra müdürlüğünce usule ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, borçluların itiraz dilekçelerinde birinci haciz ihbarnamesini tebliği almakla gönderilen birinci ihbarnamesine süresi içinde itirazlarına sunduklarına ilişkin ibarelerin kullanıldığını, ancak dosya borçlularına herhangi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkmadığını, davalıların açıkça borca itiraz etmediklerini, davalı borçluların kendilerine gelen ödeme emrine bizim borçludan hak ve alacağım yoktur gibi ibareler kullanmasının tamamen bir çelişkili olduğunu, bu ifadenin icra dairesince itiraz hükmünde değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borca itiraz edilmemişken yorum yolu ile takibin durdurulmasının kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle şikayetlerinin kabulü ile Yozgat İcra Dairesinin 2022/7552 Esas sayılı dosyasındaki 07/11/2022 tarihli kararının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Dava, İİK.nun 169, 170/a maddeleri kapsamında açılmış borca itiraz ve kambiyo takibindeki şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda ödeme emri borçluya 17.06.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu yasal 7 günlük süresi içinde 24.06.2009 tarihinde yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Buna göre, icra mahkemesinin itirazın süresinde olmadığına dair kararı yerinde değildir. Öte yandan, borçlu borca itirazları yanında yetkiye de itiraz ettiğinden, borçlunun borca itirazından feragat etse dahi, geçerli ve sürede bir yetki itirazı olduğundan takip durmaya devam eder. İtiraz üzerine duran takipte takibin devamı alacaklının İİK 66 ve devamı maddeleri koşulunda icra mahkemesinde itirazın kaldırma kararı ile yapılabilir. Bu durumda mahkemece yapılacak işlem takibin devamına dair icra dairesi kararına yönelik şikayetin kabulü ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar vermekten ibarettir....
Somut olayda; borçlunun, icra müdürlüğüne borca itirazının yanı sıra yetki itirazında da bulunduğu görülmüştür. İİK.nun 66.maddesi uyarınca yasal sürede yapılan itiraz ile takip olduğu yerde durur. İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takip, anılan yasa hükmü uyarınca durur. Yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağı yoktur. Dolayısıyla icra müdürlüğünün şikayete konu kararı usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, borca itirazın reddine karar verildiği, ancak faize ve borcun diğer fer'ilerine itiraz hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı ve karar verilmediği belirlenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde, asıl alacakla birlikte bu alacağa takip tarihinden itibaren aylık %0,819 oranında işleyecek gecikme cezası talep edildiği görülmekte olup, borçlunun itiraz dilekçesinde borca ve fer'ilerine itiraz ettiğini bildirmiş olması karşısında itirazın, alacaklının talep ettiği gecikme cezasını da kapsadığının kabulü gerekir. Kaldı ki mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla borçlu yararına da usulü kazanılmış hak oluşmuştur. O halde mahkemece borçluların icra takibinde istenen fer’i alacaklara ve özellikle gecikme cezası talebine yönelik itirazının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
Davacı vekili dava dilekçesinde, borca, faize ve fer'ilerine itiraz etmiş, Mahkemece borca itirazına yönelik olarak tanık dinlenemeyeceği ve davacı tarafında borca itirazını ispatlar delil ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Takip hukuku gereği savcılık soruşturma dosyalarının neticelerinin beklenmesi zorunlu değildir. Kambiyo takibinde borca itirazların İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlanması zorunludur. Bu nedenle davacının borca itirazını tanık delili ile ispatlaması yasal olarak mümkün değildir. Yargılama aşamasında davacı borca itirazını ispata yönelik İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden birini de ibraz etmemiştir. Açıklanan nedenlerle Mahkemenin borca itirazın reddine ilişkin kararı isabetlidir....