Mahkemece duruşmasız inceleme sonucunda faize itirazın kısmen kabulüne, borca itiraz ve zamanaşımı itirazının ise reddine karar verildiği, Dairemizin 2012/26210 E. ve 2013/3221 K. sayılı kararı ile mahkeme kararının borçlu Hamdi lehine bozulduğu, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda 169/a-1 maddesi uyarınca duruşma açılarak bilirkişi raporu alınıp faize itirazın kabulüne ancak diğer taleplerinin reddine karar verildiği görülmektedir. Takip ve senedin tanzim tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nun 688. maddesi (6102 sayılı TTK’nun 776/1-f maddesi) gereğince, senette düzenleme yerinin yazılı olması gereklidir. 6762 sayılı TTK'nun 689 maddesine (aynı hükme karşılık 6102 sayılı TTK'nun 777/4. maddesi) göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kredili mevduat hesabından kaynaklanan alacağının tahsili için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, hesabın süresinde takibe aktarılmadığını, faize faiz işletilerek borç miktarının büyütüldüğünü bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile takibin 6.766.321.090 TL üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali talebi ile açılan iş bu davada davacı asıl borca ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu gerekli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine imkan verecek açıklıkta değildir....
Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, müvekkile ödeme emri PTT kayıtlarında 16/12/2021 tarihinde Muhtara teslim edildiği, ancak müvekkil yurt dışında olduğundan bu tebligattan haberdar olmadığı, ekte sunduğu uçak bileti ve pasaport kayıtlarında görüleceği üzere, 17/12/2021 tarihinde Berlin/Almanya'ya giden müvekkil davacı, 27/12/2021 tarihinde yurda döndüğü, akşam saat 21:30 sularında eve gelen müvekkil postacı tarafından daire kapısına yapıştırılan notu gördüğü ve 28/12/2021 tarihinde Denizköşkler Mahalle Muhtarlığına giderek ödeme emrini aldığı, yurt dışında bulunması sebebiyle müvekkil süresi içerisinde borca itiraz edemediği, İİK'nda 65. Maddesine değindği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına değindiği, müvekkilin davalı/alacaklıya herhangi bir borcu bulunmamakta olup, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ettiği, itirazının kabulüne ile takibin durdurulmasını, karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "... Büyükçekmece 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, müvekkili aleyhine İstanbul 33.İcra Müdürlüğü'nün 2019/43057 E.sayılı dosyası ile yapılan takipte yetkiye, borca ve faize itiraz ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda yetkiye ve borca itirazın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, takip dayanağı çekin Türk Ticaret Kanununda belirtilen tüm yasal unsurları içerdiği, yasal süresi içinde bankaya ibraz edildiği, çekte keşide yerinin İstanbul olduğu, bu nedenle İstanbul İcra dairelerinin yetkili olduğu, borcun ödendiğine dair, İİK.169/a-1 maddesi kapsamında bir belge sunulmadığı, istenilen işlemiş faiz ve talep edilen faiz oranında da usulsüzlük bulunmadığı, Savcılık soruşturması ve menfi tespit davası sonuçlanmadan davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de, icra mahkemesi kararlarının, istisnalar hariç, maddi anlamda kesin...
İstinaf Sebepleri Borçlu dava dilekçesi içeriğini tekrar ederek, yerel mahkeme tarafından yalnızca borca itiraz yönünden değerlendirme yapıldığını, dava dilekçesinde ileri sürülen diğer hususların incelenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, borca itirazın öğrenme tarihinden itibaren yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne yapıldığını, kamu düzenine aykırılık bulunduran ödeme emrinin iptaline ve usulsüz tebligat nedeniyle İcra Müdürlüğüne yaptıkları itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. C....
İcra Müdürlüğü’ nün 2022/1427 Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlandığını, ödeme emrinin müvekkile tebliğ edildiğini, takibe konu senetlerin teminat olarak verildiğini, davalı firmadan alınan klimaların ayıplı olduklarını ve kullanılamaz durumda olduklarını, ayıp durumunun davalı tarafça giderilmediğini, buna rağmen senetlere ilişkin ödemelerin yapıldığını, borca, faize, faz oranlarına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyanla; esas hakkında karar verilinceye kadar Bursa 15. İcra Müdürlüğü'nün 2022/1427 esas sayılı icra takibinin tedbiren durdurulmasına, borca, faize ve tüm ferilerine itirazlarının kabulüne, haksız ve kötüniyetli icra takibine girişen davalı aleyhine alacak miktarının %20'sindenaz olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra müdürlüğünün 2018/2252 esas sayılı dosyasına icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafından ödeme emrine, borca, faize, ferilerine, yetkiye yasal süresi içinde itiraz ederek takibin haksız şekilde durduğunu, takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, takip sonrası asıl alacağa avans faizi uygulanması ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili işbu dosyaya cevap dilekçesi ibraz etmemiş ise de Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü'nün 2018/2252 esas sayılı dosyasında ibraz etmiş olduğu itiraz dilekçesinde; davacının müvekkiline haksız fiil iddiasıyla işlem yaptığını, müvekkilinin herhangi bir davranışından kaynaklanmadığını, haksız fiilin müvekkiline ait olmadığını, yetkiye, tüm borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini beyan etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; davalının takibe konu 9.724,00- TL asıl alacağından dolayı Bakırköy 7....
İlk derece mahkemesi; imzaya itiraz yönünden alınan bilirkişi raporuyla, takibe konu bononun ön yüzünde atılı olan imzaların davacının el ürünü olduğunun tespit edildiği, borca yönelik itirazın davacı tarafça İİK.'nın 169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanamadığı, faize itiraz yönünden alınan bilirkişi raporuyla takipte talep edilen faiz miktarının usul ve yasaya uygun olduğunun tespit edildiği belirtilerek hükme esas alınan raporlar da dikkate alınarak davanın reddi ile davalının tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlu, takibe kötüniyetli olarak itiraz ettiği halde aleyhine tazminata hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek tazminat talebinin reddi yönünden verilen mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, imzaya, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir....
Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verildiği, aynı Kanunun 297/c maddesinde ise kararın; "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermesi gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, borçlu hakkında 21.07.2014 tarihinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, alacaklı 215.894,10 TL toplam alacak talep etmiştir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur....