nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali talebi yönünden bir değerlendirme yapılmış, bu maddeye göre tasarrufun iptali talebinde bulunabilmek için geçerli bir alacak ve bu alacağa dayanılarak başlatılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği, somut olayda, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/138 esas-2013/223 karar numaralı ilamı ile, davacı tarafından 2010/2076 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin zamanaşımı nedeniyle geri bırakıldığı, bu kararın Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiği ve bu kesinleşmenin kendisine tebliğinden sonra davacının İİK.'nun 33/a maddesi uyarınca 7 gün içerisinde herhangi bir dava açmayarak bononun zamanaşımına uğradığının kesinleştiği, ayrıca söz konusu icra dosyasının incelenmesinde de dosyanın son olarak İİK.'...
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Muvazaaya dayanan davalar ile tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir. Yargıtay HGK'nun 10.02.2016 gün, 2014/17- 2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında "...tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/229 Esas 2022/435 Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Dava, muvazaalı yapılan takipteki tasarrufun iptaline ilişkindir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir. Tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 114. maddesinde düzenlenen ve bütün davalar için geçerlilik taşıyan genel dava şartları yanında bir takım özel dava şartlarının varlığı da aranmaktadır. Tasarrufun iptali davasının kendine özgü dava şartları; geçici veya kesin aciz vesikasının varlığı, icra takibinin kesinleşmiş olması, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması ve gerçek bir alacağın varlığıdır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Davalı borçlu ..., davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, aciz halinde olmadığını, davacılara 28 aylık kira borcu olduğunu, 2009 yılı Şubat ayına kadar takip konusu kira borcunun ödendiğini, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, satışın gerçek bir satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiğini, iptal koşullarının bulunmadığını, davanın süresinde açılmadığını, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, borçlunun aciz halinde olmadığını, dava konusu taşınmazı inşaat halinde ve rayiç bedelle aldıklarını, eksik işleri müvekkilinin tamamladığını, taşınmazın 3.5.2010 tarihinde borçlunun eşine kiraladıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'ün aleyhine açılan boşanma, nafaka, tazminat davası sonucu hükmedilmesi muhtemel alacakların tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla aile konutu olarak kullanılan taşınmazı 29.7.2008 tarihinde kardeşi davalı ...'e sattığını belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satış işleminin iptali ile tapunun eski hale getirmesini talep etmiştir....
BK'nun 19.maddesine dayalı davalarda işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işleminde muvazaalı olduğunun ispatlanması gerekmektedir. Yine Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Ayrıca Muvazaa iddiası ile açılan tasarrufun iptali davaların zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebilmektedir . Alacağın varlığına ilişkin itirazın incelenmesinde : 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....
Gerek İİK'nun 277 ve devamı maddeleri, gerekse TBK'nun 19. maddesi kapsamında açılan tasarrufun iptali davaları ise tasarrufun aynına ilişkin olmayıp alacağın tahsiline yönelik, şahsi nitelikte davalardır. Bu davalarda davanın kabul edilmesi halinde, olası davacı alacak ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere tasarruf işleminin iptaline karar verilir. İİK'da, bu tür davalarda, geçici hukuki koruma tedbiri olarak kendine mahsus ihtiyati haciz yolu düzenlemesi yapıldığından HMK'nun 389 ve devamı maddelerine göre, tasarrufun konusu mal üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyecektir. Açıklanan nedenlerle, davalı T2 vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil KARAR Dava, taraf muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiştir. Muvazaaya dayanan davacının iddiası bakımından Yüksek Yargıtay 1.Hukuk Dairesi görevlidir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine dayalı muvazaa nedeni ile tasarrufun iptali istemine ilişkin olup davalılar arasında yapılan Afyonkarahisar İli Merkez İlçesi Erkmen Köyü 2993 ada 7 Parselde kayıtlı taşınmazın borçlu T6'ın 28/02/2014 tarih ve 4285 yev. Nosu ile T3 300.000,00- TL bedel karşılığında satış ve temlikinin muvazaalı işlem iddiasına dayalı tasarrufun iptali ile cebri icra istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında kural olarak, tasarrufun iptal edilebilmesi için borcun doğum tarihinin iptali istenilen tasarruf tarihinden önce olması gerekir....