zarara uğratılması ona karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğu, ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı işlem yapılması gerektiği, somut olayda davacının 17.5.2010 tarihli sözleşme gereğince davalı borçludan alacaklı olduğu, alacakla ilgili davacı ile davalılar arasında itilaf sözkonusu olmadığı, muvazaaya dayalı iptal davasında icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınmasına gerek olmadığı halde, davacının borçlu hakkında yaptığı icra takibinin de kesinleştiği,davacı vekili borçlu tarafından annesine yapılan taşınmaz hisse satışının muvazaaya dayalı olması nedeniyle davalılar arasındaki alacaklılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapılan satışın BK'nun 18.maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın İİK 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak iptal ve tescil olmaksızın taşınmazın haciz ve satışına karar...
Muvazaaya dayalı davalarda davacının ... takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun ... hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda davacı vekilinin, eldeki davayı, Borçlar Kanunu 18. maddesine dayalı olarak açmıştır. Bu nedenle mahkemece İ.İ.K 277 vd maddelerine göre dava nitelendirilemez. Davacının alacağı ilama dayalıdır. Alacak davası devam ederken davalı borçlu ... dava konusu gayrımenkulü elinden çıkararak diğer davalılar adına kaydettirmiştir. Davalılar davanın temeli olan alacakla ilgili olarak borçlu ... in menfi tespit davası açtığını savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Bulancak Asliye Hukuk ve Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, muris muvazaaya dayalı tapu kaydının iptali ile Tenkis istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, dava sırasında, dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanaklarının düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Kadastro Mahkemesi ise, dava konusu uyuşmazlığın yenilik doğurucu hüküm almayı gerektirdiği gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacıların, tapudaki satışların muris muvazası olduğu iddiası ile taşımazların tapularının iptali ile tenkis talebine yönelik, yenilik doğurucu hüküm almayı gerektiren dava olduğu anlaşılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : Mahkemece; davanın, İİK.nun 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup; bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması ve davanın beş yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması gerektiği, bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, davanın ön koşullarının incelemesinde davalı hakkında yürütülmüş bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle ön koşul olmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....
Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/01/2021 tarih ve 2021/7 Esas sayılı ara kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1.Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
Yargıtay 17.HD'nin 2020/1849 Esas, 2020/6917 Karar sayılı ilamı) 2- İlk derece mahkemesinin 14.03.2022 tarihli istinaf başvuru değerlendirme kararına yönelik istinaf başvurusuna gelince, Davacı tarafça dava dilekçesinde, tasarrufun iptali ile birlikte, iptali istenen tasarruflara konu taşınır ve taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasına, ayrıca davalıların mal varlıklarına da ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi talep edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/441 ESAS, 2022/383 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Samsun 2....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu;davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davası olduğu, davacı alacağının TTK'nun 780 ve devamı maddelerinde düzenlenen çeke dayalı olduğu, davacı ve davalı tarafın tacir olduğu,davacı tarafından tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesi istenen taşınmazların davalı borçluya ait olduğunun iddia edildiği, davacı tarafın dava dilekçesinde muvazaaya kanıt olarak sunduğu birçok fiili ve hukuki işlemlerin TTK'da düzenlendiği gerekçesiyle mahkemenin 6102 Sayılı TTT'nun 1, 3, 4, 5 ve 762 ve devamı ve HMK'nun 1, 2, 20.maddeleri gereğince görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ... Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı borçlu ... Yapı Malz.Yurt İşletmeciliği San. ve Tic. AŞ. (Yeni Ünvanı ... Yapı Malz. Yurt Yurt İşletmeciliği San. ve Tic. AŞ.) vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali ile terditli olarak BK 19. Maddeye göre muvazaaya dayalı tasarrufun iptal istemine ilişkindir. Ön koşullar yönünden yapılan incelemede : 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19.maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....
İlk derece mahkemesince 19/01/2022 tarihli ara kararı ile, ihtiyati haczin yasal koşulları oluşmadığından ayrıca tasarrufun iptali davalarının niteliği gereği haklılık durumunun yargılama sırasında ortaya çıkacağından bahisle İİK 257 madde uyarınca ihtiyati haciz talebinin reddine karar verdiği görülmüştür. Dava, İİK 277 madde ve devamına göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının İİK 281/2 maddesinde mahkeme iptale tabi tasarruflara konu olan taşınmazlar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebilir. Teminatın gerekip gerekmeyeceği mahkemenin takdirindedir. Eğer tasarrufa konu taşınmazlar elden çıkmış ise, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez....