ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2021/6 ESAS-DERDEST DAVA KONUSU : Mal Kaçırma Amacıyla Yapıldığı İddia Olunan Temliki Tasarrufun Muvazaaya Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile eşi Abdullah Demir'in 04/10/1997 tarihinde evlendiklerini, iki çocukları dünyaya geldiğini, müvekkilinin eşi Abdullah Demir'in bedelinin tamamını müvekkilinin çalışma hayatından elde etmiş olduğu bedel ile ödenmiş olduğu halde dava konusu taşınmazın müvekkilinin bilgisi ve rızası hilafına müvekkilinin oğlu davalı adına tescil ettirdiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile İstanbul ili, Avcılar İlçesi, Firüzköy Mahallesi, 643 ada, 1 parsel 27....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasında düzenlenmiş sıra cetvelindeki paranın 20.000,00 TL’sinin satıma konu taşınmazlardaki ipotek alacaklısı davalıya ödendiğini, müvekkilinin davacısı olduğu aynı taşınmazlarla ilgili kesinleşen tasarrufun iptali davasında davalının babasının tanık olarak dinlenildiğini, tanığın ifadesinde 20.000,00 TL’lik ipoteğe konu borç miktarının aslında 15.000,00 TL olduğunu, bunun 14.100,00 TL’sinin ödendiğini, bakiye 900,00 TL borç bulunduğunu beyan ettiğini, ayrıca tarafların aralarındaki ipoteğin muvazaaya dayalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetveli kapsamında davalıya 900,00 TL ödenmesini, bakiye 19.100,00 TL’sinin sıraya göre ödenmesine karar verilmesini, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda ipotek alacağı muvazaalı olduğundan 20.000,00 TL’nin sıraya göre ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, TBK'nun 19. maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/06/2021 tarih ve 2020/290 Esas, 2021/191 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın görevli daireye GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 352. maddesi gereğince kesin olarak, oy birliği ile karar verildi....
İlk derece mahkemesince, davanın tasarruftan itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığından İİK 277 ve devam maddeleri uyarınca açtığı tasarrufun iptali davasının reddine, davacının BK 19. maddesi uyarınca açtığı muvazaaya dayalı iptal davasının da esastan reddine karar verildiği, hükmün davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde açıkça; "HUZURDAKİ DAVA TARAFIMIZCA TERDİTLİ BİR DAVA OLARAK AÇILMAMIŞ OLUP DAVAMIZ TBK 19 HÜKMÜ UYARINCA İİK 277 VD. MADDELERİNİN KIYASEN UYGULANMASI TALEPLİ OLARAK AÇILMIŞ MUVAZAA NEDENİNE DAYALI TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. DAVA DİLEKÇEMİZİN SONUÇ VE TALEP KISMINDA DA BU HUSUS AÇIKÇA ANLAŞILMAKTADIR. HUZURDAKİ DAVA TBK MD 19 UYARINCA MUVAZAA NEDENİ İLE TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. YANİ DAVANIN KABULÜ HALİNDE MAHKEMECE YAPILAN TASARRUFLARIN MUVAZAALI OLDUĞUNUN TESPİTİ İLE YARGITAY' IN YERLEŞİK UYGULAMASI DOĞRULTUSUNDA İİK 277 VD....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın muvazaaya dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesine gönderilmesine 03/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 12/11/2012 gününde verilen dilekçe ile muvazaaya dayalı tasarrufun iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın esastan reddine dair verilen 23/06/2014 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne ve tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
İİK'nın 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davanın İİK'nın 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulü doğru bulunmamıştır. O halde mahkemece danışıklı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan ve toplanacak taraf delilleri değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olması isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Birleşen dava davacısı vekili, davalılar ... ve ...’nın alacaklarının muvazaalı olduğunu, fazla faiz talep edildiğini, ayrıca bu davalılar lehine şerh edilen ihtiyati tedbirlerin hacze iştirak edemeyeceklerini, tasarrufun iptali davasının sadece davacı lehine sonuç doğuracağını ve açtıkları tasarrufun iptali davasının sonucunun sıra cetvelinde dikkate alınmadığını, ... vekilince açılan tasarrufun iptali davasında ihtiyati tedbirin 12.1.2007 günü ihtiyati hacze dönüştürüldüğünü, böyle bir dönüştürme işleminin yasal dayanağı bulunmadığını ileri sürerek, müvekkilinin alacağının davalılara ayrılan paydan ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/22 esas sayılı tasarrufun iptali davasında verilen tasarrufun iptali kararı sonucunda; ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2013/1655 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 31/05/2017 tarihinde Alta Prokap Metal Formlama ve Makine Endüstri ve Ticaret A.Ş.’ye devredilmiştir. Yine aynı şekilde dava konusu ... Yıldırım ilçesi, Samanlı mahallesi, ada 3540, parsel 215 sayılı taşınmaz; ... 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2299 sayılı dosyasında yapılan açık artırma sonucunda 12/10/2018 tarihinde devredilmiştir. BK 19'a dayalı muvazaa davalarında dava konusu malın davalı 3. kişinin elinden çıkması halinde malı edinen kişinin iyi niyetli olması halinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda; dava konusu taşınmazların ihale ile devredildiği icra dosyalarının getirtilerek ihalelerin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması gerekir....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali (tapu iptali) istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemece davanın İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....