Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 18/05/2016 tarih ve 11760 yevmiye numaralı tasarrufun TBK 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle İPTALİNE, b)Davacıya İskenderun 5....

İstinafa konu karar, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali, olmadığı takdirde TBK 'nın 19. maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 5235 sayılı Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 35/4. maddesi gereğince Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından hazırlanan ve 01/09/2020 tarihinden itibaren yürürlüğe giren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince; istinafa konu kararı inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8, 9 ve 40. Hukuk Dairelerine ait olduğundan, HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca Dairemizin işbölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İş bölümü yönünden Dairemizinin GÖREVSİZLİĞİNE, 2- Dosyanın istinaf incelemesini yapmakla görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8....

Dava, TBK. 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; Foça Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/06/2020 tarih ve 2018/72 Esas, 2020/115 Karar sayılı kararına yönelik istinaf incelemesinin, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....

    Bu durumda mahkemece, HMK'nun 31. maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa, TBK'nun 19. maddesine dayalı iptal davası olarak mı açtıklarının açık ve net bir şekilde açıklattırılması, aynı yasanın 33. madde hükmünün gözönünde bulundurularak, davanın, İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğunun kabulü halinde, aynı yasanın 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal koşullarının araştırılması, TBK'nun 19. maddesine dayalı iptal ve tescil isteği ise, davacının tasarrufa konu şirket hisselerinin borçlu adına tescil isteminde bulunabileceğinin, ancak bu halde dahi, alacaklının alacağını alma amacı ile bu davayı açtığı bu nedenle, İİK'nun 283. maddesi hükmünün kıyasen uygulanarak haciz ve satış yetkisinin verilebileceğinin düşünülmesi, ondan sonra taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere...

    Ancak; Her ne kadar dava dilekçesinin talep sonucunda İİK'nin 277. ve devamı maddelerine dayanılmış ise de; davanın konusu olarak, "muvazaa nedeniyle TBK 19. maddesi ile İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali " gösterildiği gibi, dava dilekçesi içeriğinde satış işlemlerinin danışıklı olduğu iddiasının da ileri sürüldüğü anlaşıldığından davanın terditli, yani kademeli olarak açıldığı kabul edilmelidir. İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların yalnızca icra takibine konu alacak ve fer'ileri ile sınırlı olarak hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. TBK'nın 19. maddesine göre, 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....

    nun 30. ve TBK'nun 19.madde hükmü kapsamında açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse 6183 sayılı kanun kapsamında açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında, davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. Davacı tarafın talebi de zaten buna yöneliktir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK 19. Maddesine Dayalı Tasarrufun İptali istemine ilişkindir. İhtiyati tedbir 6100 Sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilebilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir. HMK'nın 389....

    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu taşınmazın evvelce davacı adına kayıtlı olmadığı, dolayısıyla 3.kişi adına olan tapu kaydının iptali ile başka bir 3.kişi adına tapu iptali tescil istemesi için dava ve taraf ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın HMK'nun 114/1/d ve 115/2 maddeler gereğince dava şartı yokluğunundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... adına velayeten ... tarafından temyiz edilmiştir. ../.. .... Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....

      Bu nedenle, kaldırma kararında belirtildiği şekilde süresinde aciz vesikası sunulmadığından, davanın terditli açılması nedeniyle TBK 19 maddesine göre ele alınması gerekmektedir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, muvazaalı takibin iptaline yönelik tasarrufun iptali istemine istemine ilişkindir. Mahkemece, 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26, 30 ve 33. (HUMK'nın 74, 75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar, bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. (818 sayılı BK'nın 18 ) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      UYAP Entegrasyonu