AŞ'ye devrinin hukuka aykırı olduğu iddiasına dayalı hisse devir işleminin iptali, tahkim kararı uyarınca şirket hisselerinin ...'a devrine karar verilmesi talep edilmektedir. Dava dilekçesiyle şirkete kayyım atanmasına yönelik tedbir talebinde bulunulması üzerine mahkemece 28/04/2022 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verildiği, ret kararına yönelik istinaf başvurusunda bulunulması üzerine ise Dairemizin 20/10/2022 tarih, 2022/1255 Esas, 2022/1363 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın m. 353/1-b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
Somut olayda; Mahkeme tarafından genel muvazaaya göre değerlendirme yapılarak hüküm kurulmuş ise de, davacının dava dilekçesinin konu kısmında talebini genel muvazaaya, açıklama kısmında ise muris muvazaasına dayandırdığı, talebin bu haliyle açık olmadığı anlaşıldığından, Mahkemece HMK'nın 31.maddesi gereğince davacı tarafa süre verilerek, talebinin genel muvazaaya mı, yoksa muris muvazaasına mı dayandığı hususunda açıklama yapmasının istenmesi, daha sonra davacının talebine göre, talep genel muvazaaya dayanıyor ise, murisin tüm mirasçılarının davada yer alması ve genel ispat kuralları göz önüne alınarak değerlendirme yapılması gerektiği hususlarının değerlendirilerek işlem yapılması gerekirken, yukarıda belirtildiği şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Kabule göre de; davacının dava konusu etttiği hisselerin ve bunun kâr payının dava tarihi itibariyle değerinin tespit edilmesi gerekirken bunun yapılmadan karar verilmesinin de dosya kapsamına uygun olmadığı anlaşılmıştır....
Şti'yi davacıya ve diğer kurucu olan T5 kurduğunu ve Türkiye Ticaret sicil Gazetesinin 13.01.2010 tarihli gazetesinde yayınlandığını, davacı şirket kurucusu olarak şirketteki tüm görevlerini yerine getirdiğini ve şirket ile ilgili bir sorun yaşamadığını, davacının hisse devri için diğer kurucu ve yönetim ile görüştüğünü ve hisse devri noktasında anlaşma sağlandığını, davacının hisse devrinde yaşanan anlaşmazlıklardan dolayı vazgeçtiğini ve hisse devrinin iptal olduğunu, kötü niyetli olan diğer davalılar hisse devrini gerçek gibi gösterdiğini ve hisse devrini şirket karar defterinde sahte imza ile tescil ettirdiklerini, yapılan hisse devrinin gerçek olmadığını, davacının sadece noterde hisse devrini gerçekleştirdiğini, davalıların yönetim kurulu kararı alarak bu kararda davacının da adını geçirdiklerini ve kararda davacının rızası ve bilgisi olmamasına rağmen davacının yerine imza atarak davacının hissesinin devri için hukuka aykırı işlemde bulunduklarını, davacının hisse devrine yönelik...
ın oğlu olduğunu, devir tarihinde davalı 22-23 yaşlarında öğrenci olup, bu hisseleri devralabilecek mali yeterliliğe sahip olmadığını ileri sürerek, muvazaa nedeniyle hisse devrinin iptali ve miras hissesi oranında müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; hisse devri işleminin muvazaalı olmadığını, şirketin aile şirketi olması nedeni ile müvekkilinin lise çağlarından bu yana şirkette çalıştığını, emeği ile şirkete katkıda bulunduğunu, şirkette çalışırken açıköğretim fakültesinde okumaya devam ettiğini, ayrıca mal varlığının bu hisseleri almaya yeterli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
in belediye toplu konutları kooperatifi üyesi olarak alacağı daireyi kooperatif hisse devri ile davalının oğlu ...'ye devrettiğini, muris babasından annesi....'e bağlanan maaş ile ödenip alınan bu dairenin muvazaalı devrinin iptali gerektiğini, muris babasının sözlü vasiyeti ile kendisine bıraktığı 1. kalite havlu dokuma tezgahını yıllardır davalı ...'in çalıştırdığını, ancak, kendisine kirasını ödenmediğini, hesabındaki 25.000 TL'nın muris babası tarafından çekildiğini, bu paranın da tenkis oranında dikkate alınması gerektiğini, muris babadan kalan hisse senetleri olduğunu, muris babasının davalı ... 'in... çiçek pasajında borçlandığı 35.000 TL'yi ödediğini ileri sürerek, dava konusu 260 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ve 223 ada 77 parsel 17. Blok zemin kat 2 nolu bağımsız bölüme ilişkin olarak yapılan temlikin iptaline veya tenkisine, tenkis hesabında davalı ...'...
sının ana sözleşmesinde hisse devir yasağı mevcut olup davalı tarafından müvekkiline yapılan hisse devrinin geçersiz olduğunu, dava dışı şirket hisse devrine bu nedenle onay vermediğini, buna rağmen pay defterine kayıt yapılması geçersiz olduğunu, bu durumun, iş bu davanın zamanaşımına uğradığı savunmasını desteklemek için kaydın dava üzerine yapıldığını ortaya koyduğunu, Pay defterinin hisse devri üzerine değil sonradan doldurulmuş olmasının, bu durumun bilinmesine rağmen söz konusu belgenin mahkemede delil olarak kullanılması suç teşkil etmekte olup bu konuda ... C.Başsavcılığı'nın ......
sının ana sözleşmesinde hisse devir yasağı mevcut olup davalı tarafından müvekkiline yapılan hisse devrinin geçersiz olduğunu, dava dışı şirket hisse devrine bu nedenle onay vermediğini, buna rağmen pay defterine kayıt yapılması geçersiz olduğunu, bu durumun, iş bu davanın zamanaşımına uğradığı savunmasını desteklemek için kaydın dava üzerine yapıldığını ortaya koyduğunu, Pay defterinin hisse devri üzerine değil sonradan doldurulmuş olmasının, bu durumun bilinmesine rağmen söz konusu belgenin mahkemede delil olarak kullanılması suç teşkil etmekte olup bu konuda ... C.Başsavcılığı'nın ......
Dava sebebi devir niyeti olmadan hisse devrinin usul ve yasaya ve şekle aykırı olarak yapıldığı ve davacının tehdit ve baskı altında hisse devrinin gerçekleşmesi olarak dava dilekçesinde açıklanmıştır. TBK nın 39. maddesinde korkutma etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olunmadığının bildirilmesi şart koşulmuştur....
olduğunu, taraflar arası hisse devir sözleşmesinin iptali için görüşmeler yapılmış olsa da tarafların sözleşmenin iptaline dair bir belge imzalamadıklarını, davacının sunmuş olduğu "sözleşmenin iptali" başlıklı adi yazılı belge incelendiğinde de belgenin bilgisayar ortamında hazırlandığı ve imzalanmadığı ve bu sözleşmenin hayata hiç geçmediğini, davacının hisse devir sözleşmesinin iptaline dayanak olarak sunduğu sözleşme tek başına hisse devrinin varlığını ve bunu davacının kabul ettiğini göstermeye yeterli olduğunu, noter huzurunda düzenlenen sözleşmenin iptalinin yine noter huzurunda yapılması ya da mahkemelerce iptali gerekirken sadece ön görüşme aşamasında kalan ve imzasız olan taslağın delil olarak sunulmasının sadece devir sözleşmesinin varlığını ispat ettiğini, taraflar arasında yapılan sözleşmelere göre davacı tarafın toplamda 85.000,00-Dolar karşılığında şirketin %30 pay hakkını alacağını, davacı tarafından noterde düzenlenen sözleşmeye denk bir iptal veya vazgeçme sözleşmesi...
a devrinin iptalini istemiştir. Hisse devrinin yapıldığı ... Ltd. Şti.'nin Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden terkin edilmiş olması karşısında, davacının bu şirkete ait ortaklar kurulu kararı ile hisse devrinin iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı, hukuki yararın doğduğu anda yeniden aynı konuda dava açabileceği, hukuki yararın davanın açıldığı tarihten kararın kesinleşmesine kadar mevcut olmasının gerektiği ayrıca, hukuki yararın bir dava şartı olup her aşamada ve re'sen gözetilmesinin gerektiği sonucuna varılmış, davalılardan ... ve ... yönünden ise davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine karar vermek gerekmiştir. Yetkisizlik kararının verildiği tarih itibariyle, davalılardan ...'in vekili bulunmadığından, ... için yetkisizlik kararından dolayı vekalet ücretine hükmedilmemiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ; 1-Davacının davasının davalılardan ......