ASLİYE HUKUK(TİCARET) MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2014 NUMARASI : 2014/177-2014/823 Dava; limited şirketteki hisse devrinin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
altına alınmasını, hisse ve pay devrinin ---- tescili ile hisse ve pay devrinin ilan edilmesini , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil, katılma alacağı ... ile ... ve ... aralarındaki muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil, katılma alacağı davasının reddine dair .... Aile Mahkemesi'nden verilen 22.03.2012 gün ve 652/307 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili tarafından davalı ... aleyhine açılan muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ile mal rejiminin tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, görev nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmişse de, davacı vekili 03.03.2004 tarihli ve davacı 19.02.2004 tarihli dilekçeyle temyiz isteğinden feragat etmiştir....
GEREKÇE : Dava, şirket hisse devri amacıyla havale edilen paranın iadesi hususunda başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK'nun 67. Maddesi gereğince iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dairemizin 13.12.2019 tarih ve 2019/3186 E-2019/1849 6102 sayılı kararıyla "TTK'nın 4. maddesi gereğince bu kanunda düzenlenen hususlar mutlak ticari davadır. Somut olayda davacı vekili, limited şirket hisse devri amacıyla müvekkilinin şirket hissedarı olan davalıya banka yoluyla para havale ettiğini, hisse devrinin gerçekleşmediğini ileri sürerek ödenen paranın iadesini istemiş olmasına TTK'nın 595. maddesinde limited şirket hisse devrinin düzenlenmiş bulunmasına göre, uyuşmazlık mutlak ticari dava niteliğindedir....
ya 28/07/2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ile devrederek 25/09/2009 tarihli yönetim kurulu kararı ile devir işleminin tamamlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili, müvekkili Nurten'in hiç bir şart altında ...'ya hisse devir iradesinin bulunmadığını, müvekkili .....'in davalı kızı ...'ya ve damadına çok güvendiğinden bu kişiler tarafından hazırlanıp kendisine verilen hisse devir sözleşmesini okumadan imzaladığını, pay devrinin onaylanmasına ilişkin yönetim kurulu kararındaki davacı imzasının da aynı yöntem ile alındığını ileri sürerek, 28/07/2009 tarihli 900 adet ortaklık pay devrinin iptalini talep ve dava etmiştir....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. (Yargıtay kapatılan 17 HD nin 2016-14242 esas,2019/4305 karar sayılı 08.04.2019 tarihli ilamı) Görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur.Somut olayda; davacı tarafından, dava dışı şirkette sahip olduğu hisselerini muvazalı olarak davalı ...'e devir ettiğinin tesbiti,davanın da tesbit davası olarak görülmesi istenilmiştir....
Dava, muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali ve mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde ticari davalar sayılmış olup, 5271 sayılı TMK'nın 576. maddesi hükümlerine göre açılacak davalar, TTK'nın 4. maddesi kapsamındaki ticari dava niteliğinde olmadığından, davanın görülüp sonuçlandırılmasının Ticaret Mahkemesinin görevine girmediği açıktır. Bu itibarla, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, öncelikle görev hususu incelenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 31.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
e devrinin tarafların sözleşmedeki yükümlülüklerini sona erdirici nitelikte olmaması nedeniyle hisse devirlerinin geçerli olup olmaması veya muvazaalı yapılıp yapılmaması işbu uyuşmazlık yönünden sonuca etkili olmayacağından ilk derece mahkemesince hisse devirlerinin muvazaalı olduğundan geçersiz olduğuna ilişkin yazılan gerekçe dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken başka bir mahkemede görülmekte olan dava dosyasının içeriğini etkileyecek şekilde muvazaaya ilişkin gerekçe yazılması usul ve yasaya aykırıdır. Tüm bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının gerekçe yönünden kaldırılmasına, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle; A)1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun gerekçe yönünden KABULÜNE, 2-Ankara 6....
devrinin amacına uygun davranmadığını ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu nedenle hisse devirlerinin iptali ve tekrardan müvekkiline iade edilmesi gerektiğini, davalıların hisselerini iyi niyetli 3.kişilere devretme ihtimaline ----- sonuna kadar paylarına ihtiyati tedbir kararı konulmasına, hisse devirlerinin iptali ve iadesinin mümkün olmaması durumunda ise, sebepsiz zenginleşen davalılar tarafından ---- ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
deki payı üzerine haciz şerhinin işlendiğini, kendisinin borçludan hisse alım-satım işleminin 10.09.2015 tarihinde ve taraflar arasında imzalanmış olan hisse devir protokolü hükümleri çerçevesinde gerçekleştiğini, devir işleminin şirket resmi pay defterine aynı gün Yönetim Kurulunun aldığı kararla işlendiğini iddia ederek davanın kabulü ile mülkiyeti kendisine ait hisse üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı, pay devri için Noter Onaylı Devir Sözleşmesi gerektiğini, muvazaalı işlemler yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu, 3. kişi ile borçlu arasında 10.09.2015 tarihinde Hisse Devir Protokolü imzalandığını, borçlunun davadışı ... Tic. Ltd. Şti.'deki payını davacı şirkete devrettiğini, hisse devrinin 10.09.2016 tarih 2015/06 Karar nolu Yönetim Kurulu Kararı ile onaylanarak şirket pay defterine işlendiğini, haciz tarihi itibari ile ... Tic. Ltd. Şti.'de hissesinin olmadığını beyan etmiştir....