Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar, davalı ile dava dışı ... arasında yapılan bu hisse devrinin önalım hakkını önlemek amacıyla trampa akdi şeklinde muvazaalı yapıldığını, gerçek bir trampadan bahsedilemeyeceğini; davalının sahibi bulunduğu bağımsız bölümün küçük bir payıyla, dava konusu taşınmazın yine çok küçük bir parçasının değiştirilmesinde önalım hakkını engelleme dışında haklı bir faydasının bulunmadığını, taraflarca yapılan hisse değişikliği sonunda davalının edindiği hisse nedeniyle hemen ortaklığın giderilmesi davası açtığını, bu olaylar birlikte değerlendirildiğinde pay devrinin gerçekte trampa olmadığı belirtilerek önalım hakkı nedeniyle davalıya ait payın iptaline ve adlarına tesciline karar verilmesi talep etmişlerdir. Mahkemece, dava konusu pay her ne kadar trampa akdine dayanılarak davalı adına tescil edilmiş ise de, yapılan işlemin gerçekte satış olduğu ve davacıların önalım haklarını engellemek amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir....

    Dava, muris muvazaasına dayalı hisse devrinin iptali ve mümkün olmadığı takdirde tenkis istemine yöneliktir. 6102 sayılı TTK' nın 4. Maddesinde ticari davalar sayılmış olup, 5271 sayılı TMK' nın 576. Maddesi hükümlerine göre açılacak davalar, TTK' nın 4. Maddesi kapsamındaki ticari dava niteliğinde olmadığından, davanın görülüp sonuçlandırılmasının Ticaret Mahkemesinin görevine girmediği açıktır. Hal böyle olunca, mahkememizce Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, hisse devrinin iptali ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükmünün değişikliğinin iptali istemlerine ilişkin olup, davacı taraf kooperatif sıfatına haizdir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 13/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere,muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir....

          Sözleşmede hisse devrine, cayma tazminatına ilişkin hükümleri ile buna dayalı olarak yapılan taşınmaz devirlerinin geçersiz olduğu, taşınmazın mülkiyetinin devrine ilişkin işlemin de şekil yönünden geçersiz ve muvaaza nedeniyle tapuya tescilinin yolsuz olduğu iddia edilmiş, davalı tarafça sözleşmenin sadece hisse devir sözleşmesi değil, karma nitelikte bir sözleşme olduğu, bu sözleşmenin içerisinde hisse devri, taşınmaz devri, taşıt devrinin de vaat edildiği ancak bu edimlerden sadece taşınmaz devrinin gerçekleştiği, diğer edimlerin ifa edilmediği, ifa edilmiş bir edimin sonradan şekil şartı noksanlığı gerekçe gösterilerek geçersizliğinin ileri sürülmesinin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği, taşınmazların cayma tazminatı olarak davalıda kaldığı, taşınmazların satış işleminin de muvaazalı olmadığı savunulmuştur. Taraflar arasında akdedilen 01.06.2009 tarihli ''Hisse Devir Ön Protokolü'' başlıklı sözleşmede, davacı ...'...

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı olarak, davacılar murisi ------tarafından yapılan hisse devrinin iptali istemine ilişkindir.Yargıtay -----. Hukuk Dairesinin------- karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hisse devrinin iptaline yönelik davada husumetin devralan ortağa yöneltilmesi gerekmekle, davalı şirketin davaya konu talepte husumetinin bulunmadığı değerlendirilerek davalı şirket yönünden davanın usulden reddine dair karar verilmiştir....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı olarak, davacılar murisi ------tarafından yapılan hisse devrinin iptali istemine ilişkindir.Yargıtay -----. Hukuk Dairesinin------- karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hisse devrinin iptaline yönelik davada husumetin devralan ortağa yöneltilmesi gerekmekle, davalı şirketin davaya konu talepte husumetinin bulunmadığı değerlendirilerek davalı şirket yönünden davanın usulden reddine dair karar verilmiştir....

                DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava ehliyetsizlik hukuki sebebine dayalı olarak, davacılar murisi ------tarafından yapılan hisse devrinin iptali istemine ilişkindir.Yargıtay -----. Hukuk Dairesinin------- karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere hisse devrinin iptaline yönelik davada husumetin devralan ortağa yöneltilmesi gerekmekle, davalı şirketin davaya konu talepte husumetinin bulunmadığı değerlendirilerek davalı şirket yönünden davanın usulden reddine dair karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL VEYA TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan ...’nun 3131 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümü S.S. köyüm Yapı Kooperatifinde üye olduğu dönemde üyelik devri suretiyle babası davalıya temlik ettiğini, kooperatife aidat ve diğer tüm ödemeleri murisin yaptığını, miras bırakanın satış ihtiyacı bulunmadığını, satışın gerçek olmadığını, ölene kadar taşınmazı murisin kullandığını ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı taktirde miras payına isabet eden değerin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vasisi, kooperatif hisse devrinin yıllar önce yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

                    Mahkememize görevsizlik kararı ile gönderilen dava dosyasında Asliye Ticaret Mahkemesi, uyuşmazlığın Türk Borçlar Kanunu Hükümlerine göre bağıştan dönme koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması ile çözümlenebileceği, taraflarında tacir olmadığı, davanın nispi veya mutlak ticari davaya sebebiyet vermediği görüldüğünden davanın görev dava şartı yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmış ise de; Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davada tarafların Torgem Gemi İnşaat Sanayi ve Ticaret A.ş'nin hissedarları olduğu, davacının davalılara yaptığı hisse devrinin iptalini istediği ve hisse devri nedeniyle davalıların şirketi iyi yönetmediklerini, hisse devrinin amacına uygun davranılmadığını, hisse devrinin iptali ile birlikte bu talebin kabul edilmemesi halinde, hisselerin nominal değeri üzerinden bedellerinin iadesinin talep edildiği, açılan davanın tamamen Türk Ticaret Kanununda düzenlenen Anonim şirketteki hisse devirlerine yönelik olduğu, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde...

                    UYAP Entegrasyonu