Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bendindeki "hisseli tapunun iptali ile bu taşınmazın davalı ... oğlu, ... adına kayıt ve tesciline" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, "hissenin satışına ilişkin işlemin iptali ile davacıya alacak ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 12/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1.fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlıklığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2015/2291 sayılı dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere) karar verilmesi doğru görülmediğinden bozulmuş, davacı vekili bozma kararının hatalı olduğundan bahisle karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesi sonucunda: Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Davacı; eldeki davada davalıların muvazaalı alacak yaratarak davalı ...'in diğer davalı hakkında icra takibi yapıp başka bir haciz yapmadan maaş haczi yaptığını, kendi hacizlerinin önüne geçtiğini ileri sürüp muvazaalı takibin iptalini ve maaş haczi ile tahsil edilen miktarın davalıdan tahsili ile kendisine ödenmesini istemiştir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ikramiye ve ilave tediye alacağı, izin ücreti, Tisten kaynaklanan alacak, kömür yardımı, giyim yardımı, eğitim yardımı, fazla mesai, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma ücreti, tisten kaynaklı alacaklar, ulusal bayram ve genel tatil ücretininin davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bilirkişi raporu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Nitekim tasarrufun iptali davalarında İİK.nın 283/1. maddesi doğrudan BK'na göre açılan davalarda kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiği Dairemizin ve Yargıtay'ın yerleşmiş görüşleri arasındadır. Öte yandan muvazaalı işlemin tesbiti aslında muvazaaya dayalı işlemin iptalini de kapsamaktadır. Davacı vekili, dava dilekçesinde ve yargılama aşamalarında davalı ... Boya Kimya San. ve Tic. Ltd.Şti ile diğer davalı ... arasındaki taşınmaz devrinin muvazaalı olduğunun tesbitini istediğini açıklamış ve dava dilekçesi içeriğinden, davanın davacı ...'ın davalı işvereni ... Boya Kimya San. ve Tic....

            Her ne kadar, muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, tapu kaydının iptali ve tescili istenilmiş ise de; çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin yapılacak takip yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK'nun 283. maddesindeki düzenleme yol gösterici niteliktedir. Mahkemece, İİK'nun 283. maddesi hükmü gereğince tapu kaydının iptaline gerek kalmaksızın, davacının dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm oluşturulması gerekir. Karar, bu yönü itibariyle yerinde görülmemiştir. Ancak yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; hükmün HUMK'nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle hüküm bölümünün 1. fıkrasının çıkartılarak yerine: "Muvazaalı işlemin, davacı bakımından iptali ile ... İli, .... İlçesi, .......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak miras bırakan ...'ın 413 ada 7 parsel sayılı taşınmazdaki payını aslında bağış olduğu halde satış suretiyle gayri resmi eşi ...'a temlik ettiğini, işlemin mal kaçırma amacıyla muvazaalı şekilde yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payları oranında mirasçılar adına tescilini istemiştir. Bir kısım davalılar, işlemin gerçek satış olduğunu ve ...'ın satın alma gücünün bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, Bir kısım davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir....

                un ziraat odasından alacağı para ile müvekkiline olan borcunu ödeyeceğini taahhüt etmesi ve piyasaya bir çok borçlarının olması nedeniyle müvekkilinin alacağını teminat altına almak adına diğer davalı ile temlikname düzenlendiğini, bu işlemin hiç bir şekilde muvazaalı olmadığını, davalıların sırf akraba olmalarının yapılan işlemin muvazaalı olduğu anlamına gelmediğini, davalının borca konu bononun vadesinin 01.09.2011 olmasına rağmen 2012 yılına kadar beklemesinin düşündürücü olduğunu, ayrıca davacı alacaklının tasarrufun iptali davasını açabilmesi için kesin veya geçici aciz belgesini dava dilekçesine eklemesi gerektiğini, çünkü bu belgenin alacaklıya dava açma hakkı tanıdığını, bu belgenin olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı ...'...

                  ikrar ettiğini, müvekkili bakımından haksız eylem niteliğinde bulunan muvazaalı satışın iptali gerekirken, hukuki yarar yokluğundan davanın reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                  Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere, bozmaya uygun olarak karar verilmiş olmasına ve davalı ...'in borçlunun teyzesinin oğlu olarak, davalı ...'in mal kaçırma amacını bilecek kişilerden olduğu gibi zabıta araştırmasına göre de alım gücünün olmadığının sabit bulunmasına göre davalılar vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK'nun 19.maddesine göre açılan davada amaç alacaklının alacağına kavuşmasını temin olduğu için, İİK'nun 283/1. fıkrasının kıyasen uygulanması sonucu muvazaalı işlemin alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptali ile davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu