ya, aralarındaki gerçek anlaşmaya göre ise sadece bir süreliğine yani taraflar boşanıncaya kadar "devretmiş gibi" görünmesini sağladıklarını, dolayısıyla ortada gerçek yapılmış bir sözleşme ve uygulanan hükümlerinin bulunmadığını, TBK md 19'a göre taraflarca muvazaalı olarak yapılan 01.07.2015 tarihli protokolün iptali gerektiğini belirterek; öncelikle ve çok acilen tensip zaptı ile karar verilmek üzere; davalı ... A.Ş., ... A.Ş. ve ......
Dava, BK'nun 19.maddesi gereğince açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve dava dayanağı ... 14.İcra Müdürlüğünün 2014/7339 sayılı takip dosyası alacağı 13.02.2012 tarihli kredi sözleşmesine dayanmakta olup iptali istenilen işlem 12.11.2003 tarihinde borcun doğumundan önce yapıldığından bu takibe ilişkin davanın reddi yerinde olmasına göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Gerek BK'nun 19.maddesine gerek İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için davacının borçludan bir alacağının olması ve bu alacağın iptali istenilen işlemden önce doğmuş olması gerekir....
ada 9 parseldeki 1, 2, 3 nolu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3. kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları ...'nın 9 ve 630 parsel sayılı taşınmazlarını davalı kızı ...’e, 678 parsel sayılı taşınmazını ise diğer davalı kızı ...’ye ölünceye kadar bakma akdiyle, 617 parsel sayılı taşınmazını ise bağış akdiyle davalı kızlarına devrettiğini, temliklerin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ayrıca mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir....
Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak işlemin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.516,30-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İncesu ilçesi Köyönü mevkiinde yer alan 619 parsel sayılı taşınmazın davadışı yeğeni ...’ya devredildiğini, davacının boşanma davası sonucunda doğacak katkı payı alacağına ve doğması muhtemel tazminat ve nafaka haklarına kavuşmasını önlemek amacıyla devrin yapıldığını ve muvazaalı olduğunu beyan ederek davadışı ...’ya yapılan devir işleminin iptali isteminde bulunmuş; yargılama esnasında taşınmazın devredilmesi nedeniyle son kayıt maliki olan ... davalı olarak davaya dahil edilmiştir. Davalılar; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine dair verilen 25/12/2014 tarihli ilk kararın davacı tarafından temyizi üzerine 17. Hukuk Dairesinin 27/02/2018 tarihli ve 2015/12052 esas 2018/1378 karar sayılı ilamı ile ".. davacının talebinin TBK'nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu ve muvazaalı işlemin diğer tarafı olan ...'...
Davalı T6 vekili 19.07.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen tasarrufun tarihinin 01.04.2015 tarihi olduğunu, davanın 23.06.2022 tarihinde açıldığını, hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddedilmesinin gerektiğini, TBK 19. maddesine göre açılan muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davasındaki sürenin uygulanmasının da mümkün olmadığını, davacının bu davadaki amacının alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamak olduğunu, davacının elinde aciz belgesinin olmaması dolayısıyla mezkur davanın dava şartı yokluğu nedeniyle de reddine karar verilmesinin gerektiğini, tarafların mal kaçırma amacıyla yapmış oldukları bir tasarruf olmadığından davacının talep sonucunun mahkemece kabul edilemeyeceğini, borçlunun borç ödeme kabiliyeti olup olmadığıyla ilgili hukuki yollar tüketilmeden, iyi niyetli 3. kişi sıfatındaki müvekkiline karşı TBK. 19. maddeye göre muvazaa iddiasında bulunulmasının kötü niyetli olduğunu,...
Yapılan yargılama sonunda, mahkemece davacının dava konusu arsayı satın aldığı ve üzerindeki binayı kendisinin yaptığı davalıların bir katkısının olmadığından bahisle davacının davasının kabulüne ve tapunun iptali ile davacı ... adına tesciline, davalı-karşı davacı ...'ın davasının reddine karar verilmiştir. Dairemizin 14.06.2016 tarihli bozma ilamında, davanın BK'nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davası olduğu ve men-i müdahale davası ile birleşme kararının hatalı olduğu, ayrıca BK'nun 19.madde koşullarının oluşmadığından davanın reddi gerektiğindan bahisle bozma kararı verilmiş ise de kararın maddi yanılgıya dayalı olduğu anlaşılmıştır. Davacının talebi BK'nun 19 maddesine davalı muvazaalı işlemin iptali olmadığı takdirde TMK'nun724.maddesine dayalı tapu iptali tescil olarak terditli açmıştır,Dosya kapsamandan BK'nun 19.maddesine göre iptal koşulları oluşmadığı sabit olduğundan ikinci talebi TMK'nun 724.maddesine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir....
‘in mal kaçırma amacı ile taşınmazı diğer davalılara muvazaalı olarak sattığını belirterek bu işlemlerin iptalini istemiştir. Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı, Dairemizin 18.02.2019 gün ve 2016/9915 Esas -2019/1668 sayılı Kararı ile Onamış davacı ... vekili ve davalı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş, yeniden yapılan inceleme sonunda: Dava, BK’nun 19.maddesine dayanılarak açılmış muvazaalı iptali istemine ilişkindir. 1.Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve gerek İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları olsun gerekse BK’nun 19.maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davası olsun davanın görülebilmesi için davacının bir alacağının varlığı gerekmesine, somut olayda davacının davalı ...’den bir alacağının olduğunun netleşmemiş bulunmasına göre davacı ... vekilinin karar düzeltme isteklerinin reddine, 2....
19. Hukuk Dairesi 2013/8061 E. , 2013/12390 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın BK 18 (TBK 19.) maddesinde düzenlenen muvazaalı olarak senet düzenlendiği iddiasından kaynaklanmasına ve dosyanın Yargıtay'a geliş tarihine göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....