WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kök miras bırakan halası...'nin 21 parça taşınmazını noterde düzenlenen ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle erkek yeğenleri olan davalılara temlik ettiğini, ancak yapılan işlemin kız yeğenlerden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğinde bulunmuştur. Davalılar Baykal ve İsrafil, davanın reddini savunmuşlar, diğer davalı ... ise bir savunma getirmemiştir. Mahkemece, muris muvazaasının tüm unsurlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı alacaklılar vekili, müvekkillerinin murisi ...'nın davalı ... tarafından öldürüldüğünü hakkında tazminat davası açıldığını, bu aşamada mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını davalı ...'ye devrettiğinden bu muvazaalı satışın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı...vekili, maddi tazminat davası sonuçlanmadan bu davanın açılamayacağını, müvekkilinin taşınmazı iyiniyetli olarak satın aldığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, davalı ...'un davacıların murisi ...'...

      Bilindiği üzere, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir (818 sayılı Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....

        -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle;davanın,muvazaa iddiasına dayanan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, kural olarak üçüncü kişiler, muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği, çünkü danışıklı olan bir hukuki işlem ile üçüncü kişinin zarara uğratılmasının ona karşı işlenmiş haksız eylem niteliğinde olduğu, tüm dosya kapsamından ve toplanan delillerden dava konusu taşınmazın bilirkişi raporu ile belirlenen satış tarihindeki değeri ile davalılar arasında yapılan satış miktarı arasındaki fark ve davalıların ilişkileri dikkate alındığında yapılan işlemin muvazaalı olduğu davacının da bu nedenle zarar gören üçüncü kişi durumunda bulunduğunun anlaşıldığı,davacının amacının yaptığı icra takibi sonucunda alacağının tahsili olağanına kavuşmak olduğu,hernekadar muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte tapu iptali ve tescili istenmiş ise de çoğun içinde azında bulunduğu ilkesi gereğince...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir....

          Can'ın ......... tedavisi görmekte iken, ......ünden dokuz gün önce 18.03.2005 tarihinde 812 ...... sayılı taşınmazını davalı oğlu......’e satış suretiyle temlik ettiğini, satış akdinin tarafların gerçek iradesini yansıtmadığını, bağışlama amacı ile muvazaalı olarak temlikin yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescile, ...... tarihi olan 27.03.2005’ten dava tarihine kadar işlemiş ecrimisilin yasal faizi ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı......... Acar'dan satın aldığını, miras bırakan ...... Can'ın,......... Acar'a olan borcunu ödeyemeyince borcuna karşılık taşınmazı satması ve alacağını buradan tahsil etmesi için.........’e vekaletname vermek istediğini, mirasbırakanın 87.000,00TL borcunu ödemek suretiyle taşınmazı devraldığını, işlemin muvazaalı olmadığını, taşınmazı kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Ancak davaya konu edilen taraflar arasındaki bu alım satım ilişkisi değil, davalı şirket ile diğer davalı 3. kişi arasındaki muvazaalı olduğu ve iptali istenilen işlemdir. Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....

              Her ne kadar muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte, tapu iptali de istenilmiş ise de; çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin açılan dava yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İİK’nun 283. maddesi düzenlemesi yol gösterici niteliktedir. Mahkemece, İİK’nun 283. maddesi hükmü gereğince muvazaalı işlemin iptaline gerek olmaksızın, davacıların dava konusu taşınmazların haczini ve satışını isteyebilmesi yönünde hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde tapu iptali ve tescile karar verilmesi yerinde görülmemiş ise de; belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı da gerektirmediğinden, HUMK’nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2022 NUMARASI : 2022/293 ESAS DAVA KONUSU : Muvazaa Nedeni ile Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalılar arası gerçekleştirilen taşınmaz devirlerinin muvazaalı olduğunun ileri sürülerek muvazaalı satış işlemlerinin davacı yönünden iptali ile davacıya alacaklarının ulaştığı oranda cebri icra (haciz ve satış) yetkisi tanınmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sırasında verilen 15/06/2022 tarihli ara kararında; davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu