e devrettiğini, davalılar arasındaki devir işleminin borcun doğumundan sonra yapıldığını, davalılar arasındaki işlemin bağışlama hükmünde muvazaalı işlem olduğunu belirterek Kula İcra Müdürlüğünün 2014/1184 ve 2014/1186 esas sayılı dosyalarının tüm fer'ilerine şamil olmak üzere taraflarına haciz ve satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek, tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. Somut olayda, davacı alacaklı ile dava dışı ......
Mahkemece, davanın BK'nun 18.maddesine dayalı olarak açılan muvazaa sebebi ile icra takibinin iptali istemine ilişkin olduğu, davalılar arasındaki borç ilişkisinin ve takibin 2003 yılında başladığı, boşanma davasının ise 2005 yılında açılmış ve 2009 yılında kesinleştiği, davalılar arasındaki alacak ve borç ilişkisinin bundan önce doğduğundan ve muvazaa olgusunun somut delillerle ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili ve vekalet ücreti yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisinde mevcut olan ve muvazaalı olduğu ileri sürülen .......
parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan tarafından yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak iptal ve tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine. Mirasbırakan tarafından davalı ...'e devredilen ... plaka sayılı araç bakımından yapılan işleme gelince dava konusu menkul mal niteliğinde olup, muris muvazaasıyla ilgili 1/4 /1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının tapulu taşınmazların satıışıyla ilgili ve konusuyla sınırlı olması nedeniyle uyuşmazlık konusu olayda uygulama yeri olmadığı kuşkusuzdur. Ancak; muvazaalı işlemin bağlayıcı bir hukuki sonuç doğurmayacağı Borçlar Kanununun 19....
Davacılar, mirasbırakan ... ... paydaşı olduğu 1010, 1011, 21, 297, 940, 47, 680, 298, 1012, 17 ve 717 parsel sayılı taşınmazların yaşlılığından yararlanılarak davalıya temlik edildiğini, işlemin muvazaalı olduğunu, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tescile olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, tenkis talebinin süresinde olmadığını, ölünceye kadar bakma akdi yapılması için özel bakım ihtiyacı olması gerekmediğini, düzenli geliri olmayan mirasbırakanın ileride hastalanacağını düşünerek temliki yaptığını, bakım borcunun yerine getirildiğini, diğer mirasçılar için de terekenin bir kısmının ayrıldığını, davacılardan ...’ın ev alması için de tarla satıldığını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bilindiği üzere 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) m. 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 s. Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer. (TBK m. 614 (BK) m. 514)). Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz....
Davacı, mirasbırakan ... nın ...Noterliğinin 20.02.2001 tarih ve 831 yevmiye sayılı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile maliki olduğu 6608 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümü davalı yeğenine bıraktığını, taşınmazın 21.03.2001 tarihinde davalı adına tescil edildiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, ölünceye bakma akdinin gereğini yerine getirdiğini, devrin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının bakım görevini yerine getirmediği, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince mahkeme kararı ve gerekçesinin yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, bu mümkün olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir....
(TBK m. 614 (BK) m. 514)).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18))....
Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu Likya Doğaltaş Maden İnş. Hayv. Tar. Nak. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını 29.11.2013 tarihinde düşük bedel ile davalı ...’e devrettiğini belirterek, bu muvazaalı işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava Hikmet vekili, müvekkilinin taşınmazı raiç bedelden aldığını ve satış bedelini banka aracılığı ile ödediğini, borçlu şirket ile bir tanışıklığının olmadığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
------------tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da ------- görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde tasarrufun iptali talep edildiğine göre, açılan dava TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir....