a verilen intifa bedeli ve yatırım bedeline ilişkin tutarların, kullanılmayan süreye ilişkin kısmının davalılardan müteselsilen tahsili istemine ilişkin alacak davasıdır. Dava konusu taşınmaz üzerindeki intifa hakkı 24.01.2007 tarihinde 15 yıl süre ile tesis edilmiştir. Dava 15.09.2011 tarihinde açılmış olup, Tapu Müdürlüğünden gönderilen resmi senede göre, intifa hakkının terkini, 09.12.2011 tarihinde yapılmıştır. Bu kapsamda, intifa hakkının dava tarihinden sonra terkin edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı tarafça bu konuda davalı şirket yetkililerine vekaletname verilmiş ve davalıların kötüniyetli olarak terkin talebinde bulunmadıkları iddia edilmiş ise de, intifa hakkının terkin edilmemesi durumunda davacının basiretli davranıp intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerektiği, nitekim somut olayda, intifa hakkının da davacı şirket tarafından terkin ettirildiği anlaşılmaktadır....
Bu hükümden, bina vergisini binanın malikinin ödeyeceği, maliki bulunan taşınmazlarda intifa hakkı tesis edilmesi halinde emlak vergisini taşınmazın maliki yerine intifa hakkı sahibinin ödeyeceği, ancak taşınmazın maliki ve intifa hakkı sahibinin bulunmaması halinde taşınmaza malik gibi tasarruf edenlerin ödeyeceği anlaşılmaktadır. Olayda İstanbul Otogarının, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile … Derneği arasında yap-işlet-devret modelinden hareketle yapılan sözleşme uyarınca inşa edildiği, Derneğe inşaat hakkı ile 25 yıllık intifa hakkının tanındığı, Dernek tarafından üyelerinden tahsil edilen aidatlarla inşası tamamlanan otogarda davacıya işyeri tahsis edildiği anlaşılmaktadır....
Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...’nın davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru olmadığı gibi, 7)7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle taraf vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.09.2004 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkının terkini ve tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, 09.03.1998 tarihli görev verilmesine ilişkin İmtiyaz Sözleşmesi hükümlerine dayanılarak, davalı yararına tesis edilen intifa ve irtifak hakkı kayıtlarının kaldırılması istenmiş, mahkemece istek kabul edilmiş, hükmü davacı idare temyiz etmiştir. Dava, 1049 ve 1053 parsellerin tapu kayıtlarında davalı lehine yazılı bulunan irtifak hakkı şerhlerinin terkini ve Hazine adına yazılması isteminden ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki intifa hakkının terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.05.2009 gün ve 2009/2720 - 6005 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R İntifa hakkının terkini istemine ilişkin davada yerel mahkemece bozma ilamına da uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından hükmün temyizi üzerine yerel mahkeme kararı Dairemizce onanmıştır. Onama kararına karşı davalı karar düzeltme isteminde bulunmuş, ancak Yargıtay'a gidiş-dönüş masrafı ve diğer gider eksikliğinin bulunması üzerine davalıya HUMK.nun 434/III. maddesi uyarınca muhtıra tebliğ edilerek 7 gün içerisinde giderlerin yatırılması istenmiştir....
İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ve davalı lehine tescil edilen intifa hakkının Rekabet Kurumu kararı nedeniyle 5 yıl sonunda sona erdiği, davacı tarafça davalıya ödenen 18 yıllık intifa bedelinin sözleşmenin erken feshi sebebiyle bakiye süreye tekabül eden intifa bedelinin tahsilinin talep edildiği, davalıya ait taşınmaz üzerinde tesis edilen intifanın terkini istemi sırasında davacı tarafça 17.06.2015 tarihli işlem ile "Taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğum/olduğumuz intifa hakkının tamamından bedelsiz olarak çıplak mülkiyet malikleri lehine terkinini talep ederim/ederiz." şeklinde beyanda bulunulduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre davacı lehine tesis edilen intifa hakkından, davacı tarafça bedelsiz olarak terkin isteminde bulunulduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Asıl dava mer’a niteliğindeki taşınmazın intifa hakkının tescili veya tazminat; birleşen dava tapu iptali tescil veya intifa hakkının tescili veya tazminat istemlerine ilişkindir. 1-Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Somut olayda, tapu kayıtlarından, dava konusu eski 970 parsel yeni 499 ada 215 parsel sayılı taşınmaz kadastro çalışması ile 1959 yılında mer’a olarak sınırlandırıldığı, taşınmazın bulunduğu ... Köyü’nün ... Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisine alınmasıyla 12.08.1988 tarihinde ......
hakkının belirlenen süreden önce sonlanıp, intifa hakkının terkin edildiği dosya içeriği ile sabittir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...’un, dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu 2 numaralı bağımsız bölümün ½ payını, mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak ikinci eşi davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, aynı zamanda taşınmazın tamamı üzerinde davalı lehine intifa hakkı tanıdığını, mirasbırakanın işlem tarihinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan ½ payının tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkisini ve davalı lehine tesis edilen intifa hakkının da kaldırılmasını istemiştir. Davalı, cevap dilekçesi sunmamış; aşamalarda, mülkiyet hakkının tespiti ile aile konutu şerhine ilişkin dosyalar bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile intifa hakkının terkini sırasında davacı şirket yetkilisinin intifa hakkı bedelini aldığından çıplak mülkiyet malikleri lehine terkin talep ettiği, bu beyana göre intifa terkininin bedel karşılığı yapılmış olduğu, güncellenmiş bedel talep edilebileceği yönünde hakların saklı tutulmadığı, bu nedenle artık intifa terkininden sonra kalan süre yönünden herhangi bir talepte bulunulamayacağı, ödeme savunmasının yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, davacı vekili tarafından sunulan 30.08.2019 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde, intifa fek edilirken bakiye intifa hakkının 114.398,00 TL tahsil edildiği yönünde tescil istem belgesi tanzim edildiği, ödeme alındığı halde davanın haksız yere açıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....