"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.10.2009 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini karşılık davada intifa hakkına dayalı müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 26.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve karşılık davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılama ve dosya içeriğine göre mahkeme kararı ve dayanılan gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 03.05.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
da bulunan akaryakıt istasyonunun davalının bayiliği altında işletilmesi amacıyla davalı şirketle bayilik sözleşmesi imzaladığını, müvekkilinin satın aldığı akaryakıt bedelini çek ile ödediğini, müvekkilinin davalıya olan borçları nedeniyle 112 ada 1 parsel sayılı taşınmaz kaydında davalı lehine ipotek ve intifa hakkı tesis edildiğini, davalının müvekkilinden bir alacağı olmadığının bizzat davalının beyanı ile sabit olduğunu ileri sürerek ipoteğin ve intifa hakkının kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.06.2009 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 19.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.11.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
O hâlde; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında intifa hakkı sahibi olan Aşağıgölyazı Köy Tüzel Kişiliği'nin tüzel kişiliği sona erdiğinden, dava konusu intifa hakkının hangi kamu kurumuna devri gerektiğinin araştırılarak sonucuna göre işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekir iken, Mahkemece taraf teşkilindeki eksiklik giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, 6100 sayılı HMK’nın 353/1- a-4.maddesi gereği aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın intifa hakkının terkini istemine ilişkin bulunmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 04.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ... gibidir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - İNTİFA HAKKININ TERKİNİ - ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- intifa hakkının terkini, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın tapu iptal ve tescil, intifa hakkının terkini ve ecrimisil istemleri yönünden reddine; davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ... A.Ş. ve ... aleyhine açılan terditli tazminat davasının reddine; davalılar ..., ... ve ... aleyhine açılan terditli tazminat davasının kabulü ile 5.833.333,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte anılan davalılardan alınarak davacıya verilmesine dair verilen kararın istinaf edilmesi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Davacı şimdi satın aldığı taşınmaz üzerindeki intifa hakkının bayilik ilişkisinin teminatı olduğu, bu ilişkinin sona erdiği, ayrıca 15 yıl süreli intifa hakkının Rekabet Kurulunun Tebliğlerine aykırı olduğu iddiasıyla terkin istemektedir. Mahkemece de Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı Tebliğ uyarınca 18.09.2010 tarihine kadar intifa hakkı süresinin 5 yıla indirilmesi gerektiği, bu sürenin dolduğu gerekçesiyle dava kabul edilmiştir. Yukarıda da açıklandığı gibi intifa hakkının bayilik sözleşmesi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur. Davalı şirket ile bayisi arasındaki bayilik ilişkisi sona ermiştir. Davacı bu ilişkinin tarafı değildir. Artık üçüncü kişi adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki intifa hakkının varlığı söz konusudur ve bu intifa hakkının terkininin haksız rekabet kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün değildir....
bilirkişi raporunda belirlenen 1.091369,76- TL intifa hakkı bedelinin depo edilmesi karşılığında intifa hakkının terkinini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyası yönünden ise; intifa hakkının terkini nedeniyle davacı tarafça intifa terkin işlemi için taşınmazın maliki olan davalı namına 83.034,67 TL terkin harcı ödendiği, Harçlar Kanunu 58/f maddesi gereği terkin harcının intifa hakkının tesis edildiği taşınmazın malikinden tahsili gerektiği anlaşıldığından, intifa terkin harcına yönelik davacının birleşen davalıdan 83.169,67 TL alacaklı olduğu; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere intifa hakkının geçersiz kalan süresine yönelik ise adı geçen davalının intifa hakkından herhangi bir fayda sağlamaması nedeniyle talep edilen alacak kalemlerinin yerinde olmadığı ve esasen bu hususun hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamı ile de sabit olduğu gözetilerek, birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi'nce; intifa terkin belgesine göre, davacı tarafından davalı bayiye 15 yıllık intifa karşılığı intifa bedeli olarak 5.250,00 TL ödeme yapılmış ise de intifa hakkı terkin belgesinden davacı tarafça intifa hakkının tamamından bedeli alınmış olduğu belirtilmiş olduğundan, bu durumda davacının davalı bayiye peşin ödenen intifa ivaz bedelinin bakiye kalan süresine tekabül eden miktarı istemesinin mümkün olmadığı, Harçlar Kanunu'nun 58. maddesi gereğince, tapudaki intifa hakkının terkini harcını yatırma yükümlülüğünün taşınmaz malikine ait olduğu, dava konusu terkin harcının ve masraflarının davacı tarafça yatırıldığı bu yöndeki ilk derece mahkemesinin kararı ve gerekçesinin yerinde olduğu, ancak davalı bayiden cari hesaptan dolayı alacağının bulunduğu iddia edilmiş ise de davalı tarafça alacağın inkar edildiği, bu durumda ispat yükünün davacı tarafta olup, alacağın ispat edilemediği, salt davacının ticari defter ve kayıtlarına göre bu talep açısından kabul kararı verilmesinin...