Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma olanağı yoktur. Mahkemece TBK'nun 19. madde gereğince muvazaalı işlemin var olup olmadığı konusunda toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 11/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, herkesin dilediği kişi aleyhine icra takibi başlatabileceğini, takip borçlularından alacaklı olan ilgililer borçlu hakkındaki takiplerin muvazaalı olduğu iddiasını İİK’nun 128.maddesi gereğince satış yapılmazdan evvel mükellefiyetler listesi kendisine tebliğ edilince 3 gün veya İİK’nun 142/1 maddesine göre 7 gün içinde sıra cetveline itiraz davasını açabileceğini, somut olayda sıra cetveli düzenlenmediği anlaşıldığından HMK’nun 141.maddesine göre davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir.Dava dilekçesindeki açıklamalarda TBK 19.maddesine dayanarak açtıkları anlaşılmaktadır....
Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277. ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. (Yargıtay 17 hukuk 2016/10467E,2019/1972K) Tüm bu anlatılanlardan sonra davacı hem İİK 277 hem de TBK 19. Maddesine dayalı olarak eldeki davayı açmakla TBK 19....
Yıldırım vekili, evlilik birliği içinde davalı eş... adına satın alınan 165 ada 10 parsel 9 nolu müşterek konutun davalı eşin boşanma davasını öğrenmesini müteakip diğer davalı amcasına taşınmazı devrettiğini, yapılan işlemin muvazaalı olup iptaline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm,davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde davalı eş adına kayıtlı taşınmazın muvazaalı olarak devredildiği iddiası ile işlemin iptalini istediği anlaşılmıştır. Tüm bu açıklamalara göre, davacının talebi muvazaaya dayalı satışın iptali niteliğinde olduğu anlaşılmakla, davacının iddiası genel hükümlere dayalı (TBK m. 19 vd.) olup, mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin muvazaalı yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK'nin 33. maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Davacı talebinde Aydıncık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/53 Esas ve 2014/27 sayılı kararına dayalı tazminat ve nafaka alacağı olduğunu ileri sürerek dava dışı borçlunun alacağını ödememek için muvazaalı olarak taşınmazını kardeşi davalı ...'a sattığını, muvazaalı yapılan işlemin iptali ile tapu kayıtlarının eski hale getirilmesini istemiştir. Davacının, davası TBK 19. maddesine dayalıdır. Bu tür davalarda yukarıda açıklandığı üzere aciz belgesi alınmasına gerek yoktur. Öncelikle davalı ...'a taşınmazı devreden kardeşi dava dışı asıl borçlu Mehmet ...'ın hukuku da etkileneceğinden davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanıp dava konusu taşınmazın alacak içeren Aydıncık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/53 Esas ve 2014/27 sayılı kararının 12/06/2014 kesinleşme tarihinden sonra 20/08/2014 tarihinde dava dışı borçlu Mehmet ...'tan kardeşi davalı ...'...
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Davacı koca, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın muvazaalı olarak (TBK 19. md) davalıya devredildiğini ileri sürerek, davalı üzerindeki kaydın iptali ve eski malik kadın adına tescilini istediğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Karaı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Davacı kadın, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazın muvazaalı olarak (TBK 19. md) davalıya devredildiğini ileri sürerek, davalı üzerindeki kaydın iptali ve eski malik koca adına tescilini istediğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Karaı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı ...'den boşandığını ve boşanma sonucu mali haklara hükmedildiğini, bu alacakların tahsili için borçlu hakkında takip başlatıldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazların önce davalı ...'a onunda diğer davalılara muvazaalı olarak devrettiklerini belirterek davalılar arasındaki muvazaalı satış işlemlerinin iptali ile haciz ve satış istemi yetkisinin verilmesini talep etmiştir. Davalılar, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacı vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 13.12.2021 tarihli İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararı hatalı olup davanın nitelendirilmesinin yanlış yapıldığını, dava İİK Md 277 vd. gereği tasarrufun iptali davası değil TBK Md 19' a dayalı muvazaa nedenli tasarrufun iptali davası olduğunu, Yargıtay kararları doğrultusunda İİK Md 277 vd. maddelerinden aykırı düşmeyenlerin kıyasen uygulanmasının talep edildiğini, davanın TBK m.19 gereği muvazaa davası olduğu belirtilerek konuya ilişkin hukuki değerlendirmeler ve emsal kararlara dava dilekçelerinde açıkça yer verdiklerini, bilirkişi raporuna göre davalı T6' ya yapılan devir işlemi yönünden; taşınmazın gerçek değeri ile devir bedeli arasında misliyle fark bulunduğu, yapılan tasarruf işleminin muvazaalı olduğunu ve mutlak olarak iptalinin gerektiğinin tartışılmaz olduğunu, davalı T5 yapılan devir işlemi yönünden ise; taşınmazın gerçek değeri ile devir bedeli arasında misliyle fark bulunmasa da bu devir yönünden...