Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ... mahkememizin yetkisizliğine, HMK'nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflarca başvurulması halinde dosyanın yetkili Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, HMK'nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren davacı tarafça 2 haftalık kesin süre içerisinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine dair talepte bulunulmadığı takdirde, mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun'un 7/b. maddesi hükmü çerçevesinde de değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu 2403 ada 74 sayılı parsel hakkında açılan davanın feragat nedeni ile reddine, 2403 ada 54 sayılı parsel hakkında açılan davanın kabulü ile, tapunun beyanlar hanesine davacılar ... ve ...'in kullanımında olduğuna dair şerh düşülmesine karar verilmiş; davalı ... vekili tarafından temyiz edilen hüküm Dairemizin 14.03.2018 tarih, 2017/4690 Esas, 2018/1807 Karar sayılı ilamı ile 2403 ada 54 parsel yönünden onanmış, 2403 ada 74 parsel yönünden vekalet ücretine yönelik olarak bozulmuş, bu kez davalı ... vekili tarafından onanmasına karar verilen 2403 ada 54 parsel yönünden karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMKnun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 09.06.2014 gün ve 2014/3838 Esas - 2014/16361 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: -K A R A R- Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay kararında yazılı gerekçelere göre karar düzeltme isteği HUMK'nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından REDDİNE, idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, H.U.M.K’nun 442.maddesi göz önünde bulundurularak takdiren 228,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak ......

      ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 19.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        in maliki olduğu 2786, 2186, 737, 1510, 1827, 1806, 2167, 2168 ve 2403 parsel sayılı taşınmazlarının tamamını 02/06/1992 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile tek oğlu ve davalının babası olan ...'e devrettiğini, yapılan işlemin kız çocuklarından mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, muris muvazaası davasına konu olabileceği korkusuyla ...’in tüm bu taşınmazları satış göstermek suretiyle yakın arkadaşı dava dışı ... ...'ya temlik ettiğini, daha sonra 2403 parsel sayılı taşınmazı ... ...'dan geri alarak davalı oğlu ...'e devrettiğini, 1510 parsel sayılı taşınmazın ise ... tarafından davalıya devredildiğini, yapılan bu temliklerin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek 1510 ve 2403 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. II....

          in maliki olduğu 2786, 2186, 737, 1510, 1827, 1806, 2167, 2168 ve 2403 parsel sayılı taşınmazlarının tamamını 02/06/1992 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile tek ... ve davalının babası olan ...'e devrettiğini, yapılan işlemin kız çocuklarından mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, muris muvazaası davasına konu olabileceği korkusuyla ...’in tüm bu taşınmazları satış göstermek suretiyle yakın arkadaşı dava dışı ... ...'ya temlik ettiğini, daha sonra 2403 parsel sayılı taşınmazı ... ...'dan geri alarak davalı ... ...'e devrettiğini, 1510 parsel sayılı taşınmazın ise ... tarafından davalıya devredildiğini, yapılan bu temliklerin de muvazaalı olduğunu ileri sürerek 1510 ve 2403 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. II....

            Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Cumhuriyet Mahallesi 2403 ada 74 sayılı parsel hakkında açılan davanın feragat nedeni ile reddine, aynı yer 2403 ada 54 sayılı parsel hakkında açılan davanın kabulü ile, tapunun beyanlar hanesine davacılar ... ve ...'in kullanımında olduğuna dair şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Bu durumda ise, yargılama devam ederken taşınmazı edinen ve ikinci el konumunda olan .... yönünden edinmesinde iyiniyetli olup olmadığı, bir başka ifade ile ediniminin korunup korunmayacağı bakımından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda deliler toplanarak, TMKnun 1023. maddesi hükmü gereğince değerlendirme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. ./.. Karar, davalı ... ve dahili davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir....

                Çekişmeli 2403 ada 72 parsel sayılı taşınmaz kullanım kadastrosu ile oluşan ve üzerinde 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkartıldığı ve (D) ile gösterilen su basmanın davacıya ait olduğu belirtilen 2380 ada 14 parsel sayılı taşınmazdan imar suretiyle ifraz sonucunda oluşmuştur. Mevcut şerhler aynen ifraz alınan çekişmeli parselin kaydına da işlenmiş, ancak, 2012 yılında yapılan işlemler neticesinde taşınmaz üzerindeki su basmanının davacıya ait olduğunu göterir şerh, Kadastro Müdürlüğünce re'sen terkin edilmiştir. Davacı eldeki dava ile 3402 sayılı Kanun'un Ek-4 maddesi uyarınca 2403 ada 72 parsel sayılı taşınmazın zilyetliğinde bulunduğunun tespiti ve bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerhini talep ettiğine göre uyuşmazlığın çözümünde Adli Yargı Mahkemelerinin görevli olacağı kuşkusuzdur....

                  SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu