(Küpeli), muvazaa iddiasının gerçek dışı olduğunu iddia ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., gayrimenkul satışında muvazaa olmadığını, tasarrufun iptali davanın dayanağını oluşturan ödemeye çağrı mektubu ile ödeme emrinin iptali için idari yargıda dava açtığını, her iki işlemin de iptal edildiğini iddia ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer ../... olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir....
Her ne kadar davacı dava dilekçesinde itirazın iptali ve tasarrufun iptali talebinde bulunmuş ise de, iddianın ileri sürülüş biçiminden ve dava dilekçesi içeriğinden, davacının muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali isteminde bulunduğunun kabulü gerekir....
Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/281 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK 19'dan kaynaklı) KARAR : Nazilli 1....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemli davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde ele alınması gereken muvazaa kavramı, tasarrufun iptali davası ve göreve ilişkin yasal düzenlemelere yönelik açıklamalara yer verilmesinde yarar görülmektedir. 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi; (6098 sayılı TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....
Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası olduğu görüşünden hareket edilmiş ise de; dava açan dilekçede, İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasına ilişkin, dava ön şartlarının somut olayda mevcut bulunduğundan bahsedilerek, davalılar arasında yapılan taşınmaz hisse devirine ilişkin işlemin muvazaalı olduğu belirtilerek iptali isteğinde bulunulmuştur....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili,davalı borçlu ... 'ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla İşçimen...Tic.AŞ'deki hisselerini 27.4.2009 tarihinde davalılar..., ... ve ...'in murisi aynı zamanda davalı ...'in babası ... ...'e devrettiğini,......'in 30.11.2011 tarihinde vefat ettiğini belirterek davalılar arasındaki hisse devrine ilişkin tasarrufun iptali ile hisselerin haciz ve satışı konusunda yetki verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın hukuki sebebinin açıklanması gerektiğini, tasarrufun iptali olarak açılmış ise aciz belgesi sunulmadığı gibi borçlunun aciz halinde olmadığını, muvazaa hukuki sebebine dayalı ise muvazaa olmadığı konusunda kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili muris ...'in mirasının iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verildiğini, 3.alacaklılar toplantısında alacaklılardan ....'ye İİK.245. mad. gereğince tasarrufun iptali davası açma yetkisinin verildiğini, iş bu yetkiye dayalı olarak....tarafından.......
"İçtihat Metni"MAHKEMES : Kartal 1.Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptaline ilişkin davada Kartal 4.Asliye Hukuk ve 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava , muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline ve açılmış olunan boşanma davası sonucu alacaklarının tahsili için davacıya icra yolu ile haciz ve satışını isteme hak ve yetkisinin tanınmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın T.M.K.nunu hükümlerince tasfiye şeklinde anlaşılması gerektiğinden Aile mahkemelerde görüleceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, mal rejiminin tasfiyesine yönelik olmadığı, tasarrufun iptali davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....