Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa nedenli tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davaya konu, muvazaa nedenli tasarrufun iptali davasının şahsi hakka dayalı nitelikte davalardan olduğundan mahkemenin yetkisinin HMK' nın 6.maddesine göre belirlenmesi gerektiği, buna göre davalıların ikamet adreslerinin Sorgun/ Yozgat olduğu, süresinde tüm davalıların yetki itirazında bulundukları, ilk davanın açıldığında bulunan davalı şirket yönünden, davanın da tefrik edilerek, ayrı bir esas numarasına kaydedilmiş olmakla, ilk derece mahkemesince de yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın yetkili ve görevli Sorgun Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi' ne gönderilmesine karar verildiği, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

DAVA DİLEKÇEMİZİN KONU ve SONUÇ-İSTEM BÖLÜMÜNDE AÇIKÇA DAVANIN MUVAZAA NEDENLİ TASARRUFUN İPTALİ DAVASI OLDUĞU, TBK M.19 VE İİK 277 VD MADDELERİNE KIYASEN DAYANILDIĞI AÇIKÇA YAZILIDIR. ÖTE YANDAN DİLEKÇEMİZİN İÇERİĞİNDE DE - devir silsilesinin yer verildiği bölümün hemen altında- DAVALILAR ARASINDAKİ TASARRUFUN MUVAZAA YANİ GENEL HÜKÜMLERE GÖRE TBK M.19 UYARINCA GEÇERSİZ OLDUĞU, MUVAZAAYA DAYALI DAVALARDA HERHANGİ BİR HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE YA DA ZAMANAŞIMI SÜRESİ MEVCUT OLMADIĞI AÇIKLANMIŞ HATTA VE HATTA KONUYA İLİŞKİN YARGITAY KARARLARINA DA YER VERİLMİŞTİR." şeklinde açıklama yapmıştır. Bu hali ile, istinaf incelemesinin BK'nun 19 maddesine dayalı olarak yapılması talep edilmektedir. BK'nun 19....

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muvazaa nedenli tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, muvazaa nedenli tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının muvazaa nedenli tasarrufun iptaline ilişkin iş bu davayı açtığı, yargılama sırasında 21/09/2020 tarihli dilekçe ile davacının davadan feragat ettiğine ilişkin dilekçe sunulduğu, mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, karar verilmeden önce davacı ve vekili tarafından dosyaya sunulan 21/09/2020 tarihli dilekçenin geçersiz olduğunu, imzanın kendisine ait olmadığını, feragat iradelerinin bulunmadığına ilişkin beyanda bulundukları anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, HMK'nun 309. ve devamı maddelerinde düzenlendiği üzere; feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı gibi feragatin karşı tarafa ulaşmasına da gerek yoktur....

Yüzeysel olarak bakıldığında, iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir. Muvazaa davası, yani yapılan işlemin muvazaa nedeniyle hükümsüz olduğunu belirtmek için açılan dava ile tasarrufun iptali davası amaçları bakımından birbirlerine yaklaşırlarsa da gerçekte nitelikleri, koşulları, doğurduğu sonuçlar bakımından birbirinden farklıdırlar. Tasarrufun iptali davası, borçlunun tasarruf işlemlerinden zarar gören ve elinde aciz belgesi bulunan alacaklılar tarafından açılabilir. Ne var ki, tasarrufun iptali davası, borçlu tarafından geçerli olarak yapılan tasarruf işlemlerin davacı bakımından hükümsüz olduğunu tespit ettirmek için açıldığı hâlde, muvazaa davasında borçlunun yaptığı tasarruf işleminin gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespiti istenir. Yani yapılan işlemin geçersizliği ileri sürülür. 16....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/282 ESAS 2020/274 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Akhisar 2....

    Şti. adına ve fakat kendi hesaplarına edindiği tüm malvarlığının ve 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının yani tüm nam-ı müstear tasarruflarının iik 277 vd kapsamında iptali ile davacı müvekkile cebri icra yolu ile haciz ve satış isteme yetkisi verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Katılma yolu ile davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince davanın esastan reddi gerekirken derdestlik sebebiyle usulden reddi kararının doğru olmadığını, davalı T11 yönünden ise pasif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine şeklinde karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemişlerdir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Asıl dava nam-ı müstear ve muvazaa nedenli tasarrufun iptali, birleşen dava nam-ı müstear ve muvazaa nedenli tasarrufun iptali ve cebr-i icra yekisi verilmesi istemine ilişkindir....

    HUKUK DAİRESİ KARARININ GEREKÇESİ: Davanın konusu, muvazaa nedenli tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, alacağın tahsiline yönelik olarak İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacıya haciz ve satış isteyebilmesi yönünde iş bu davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen kararın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/605 Esas 2019/526 Karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararı ile davanın esası hakkında inceleme yapıldığı kararın kaldırılarak yeniden hüküm için ilk derece mahkemesine gönderildiği, ilk derece mahkemesince yeniden karar verildiği ve istinaf edilerek İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine geldiği, bu aşamadan sonra incelemenin İzmir 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiği anlaşılmakla, dosyanın Başkanlar Kurulu' na gönderilmesine karar verilmiştir....

    Bir davanın TBK’nın 19. maddesi uyarınca muvazaa hukuki nedenine dayalı bir dava mı yoksa İİK’nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası mı olduğu taleple bağlılık kuralı çerçevesinde mahkemelerce takdir edilecektir. Bu bağlamda, talep sonucu açık veya belirli değilse Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca hâkimin davayı aydınlatma ödevinin bulunduğunu hatırlatmakta fayda vardır.Muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası dava konusu taşınmazın mülkiyetini etkileyen aynî nitelikte bir davadır. Muvazaa hâlinde taraflar arasında yapılan sözleşme (görünüşteki işlem) geçersiz olacağından böyle bir sözleşme taraflar arasında alacak borç ilişkisi doğurmaz ve tescil yolsuz hâle gelir.Buna karşılık İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ise taşınmazın mülkiyetini etkilemez, yalnızca alacağın tahsilini amaçlayan şahsi nitelikte bir davadır....

      Bu ifadeden anlaşıldığı gibi dava öncelikle muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ve önceki malik adına tescilini içermektedir. Muvazaa nedeniyle tapu iptali davalarını inceleme yetkisi Dairemize ait değildir. 29.1.2007 tarihli Başkanlar Kurulu Kararında 4. madde de aynen şu ifade yer almaktadır. (15. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılmakta olan İİK. ile 6183 Sayılı Kanundan Kaynaklanan Tasarrufun iptali davalarının temyiz incelemelerinin.... 17. Hukuk Dairesince yapılmasına) karar metninden açıkça anlaşılacağı gibi Dairemize İİK ile 6183 sayılı kanundan kaynaklanan ve bu kanunlardaki hukuki nedenlere dayalı açılan tasarrufun iptali davalarının incelemesi verilmiştir. Somut olayda muvazaa hukuki nedenine dayanılarak tapunun iptali ve eski malik adına tescili talep edilmektedir. tasarrufun iptali davaları tapu kaydının iptali talebini içermiyen davalardır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz incelemesi görevi Yüksek Yargıtay 4....

        UYAP Entegrasyonu