Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalılar vekili itiraz dilekçesinde özetle; eşler arasında tasarrufun iptali ve muvazaa davası açılamayacağını, derdestlik itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu, İİK 277.maddedeki şartların bulunmadığını, tasarrufun iptali davasında kısmi dava açılamayacağını, gayrimenkul ve araç üzerine tedbir konulamayacağını, talep edilen miktarın ödenebileceğini beyanla ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 21....

Taraflar arasındaki muvazaa sebebiyle iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı iflas idaresi ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Yapı Kredi Bankası A.Ş. vekili, davalı .........nin müvekkili bankaya olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile aralarında organik bağ olduğunu iddia ettiği davalı ......AŞ.ye 4/8 hissesine sahip olduğu taşınmazını 1997 yılında devrettiğini belirterek, BK.nın 18. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ile, taşınmazın haczine ve satışına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, yapılan işlemlerde muvazaa bulunmadığını, gerçek bedel üzerinde bir bedel ödenerek taşınmazın devredildiğini, tasarrufun alacaktan önce olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....

    Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

      Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277 .maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

      Borçlunun mal varlığını azaltmak (mal kaçırmak) amacıyla yaptığı muvazaalı işlemlerden zarar gördüğünü ileri süren alacaklı dilerse özel hüküm niteliğindeki İİK 277 ve izleyen maddelerine göre iptal davası, dilerse genel hüküm niteliğindeki TBK'nın 19'uncu maddesine göre muvazaa davası açabilir. Davacı alacaklı vekili yapılan işlemlerin muvazaa nedeniyle TBK 19'uncu maddesine göre iptalini olmadığı takdirde İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerine göre iptalini istemektedir. Davacının amacı alacağına kavuşmak olduğundan TBK'nın 19'uncu maddesine göre açılan iptal davalarında İİK'nın 283 maddesinin kıyasen uygulanacağı kayıt tashihine mahal olmaksızın tasarrufun iptal edilebileceği gözetildiğinde her iki istem yönüyle de ihtiyati tedbir talep edilen taşınmazlar uyuşmazlığın konusu değildir....

      a ödemeleri yaparak tapudaki 17/240 ve 15/240 hisseleri satın aldığı anlaşıldığından, muvazaa iddiasının da ispatlanamadığına kanaat getirilerek, muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu tasarrufların tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi gerekçesi ile tasarrufun iptali talebinin reddine, muvazaanın da davacı tarafından ispatlanamaması gerekçesi ile muvazaa nedeniyle tapudaki hisse devrinin iptali talebinin reddine karar verilmişse de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı dava dilekçesinde İİK 284'e göre hak düşürücü süre olan “5 yıllık” sürenin geçtiğinin mahkemece kabulü halinde BK 19'a göre davanın değerlendirilmesi talep edilmiştir. Bu ileri sürülüşe göre dava BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkin olduğu kabul edilmelidir....

        Mahkemece, davacı vekilinin hem tasarrufun iptalini hem de B.K.nun 19 md.ye dayalı muvazaa nedeniyle işlemin iptalini istediğini bildirdiğinden, işlemin yapıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğunu dosyadaki belgelerle kanıtlayamadığı için B.K.nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle işlemin iptalini isteme hakkının bulunmadığı, yine İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin de davalılar arasındaki tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Dava dilekçesinde alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu T6 aleyhine başlatılan Büyükçekmece 1'inci İcra Dairesinin 2019/29174 (E) sayılı ilamsız takibine borçlunun itiraz ettiğini belirten davacı vekili cevap dilekçesinde davalı takip borçlusuna karşı Büyükçekmece 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/418 (E) sırasına kayıtlı itirazın iptali davası ikame edildiğini beyan etmiştir. İİK'nin 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davaları, aynı Kanunun 281/1'inci maddesi uyarınca basit yargılama usulüne göre, muvazaa hukuki nedenine dayanan tasarrufun iptali davaları ise HMK'nin 118 ve devamı maddeleri uyarınca yazılı yargılama usulüne göre görülür....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir....

          İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takibinin TBK 19 maddesi uyarınca muvazaalı bir takip olduğu, davacı alacağının tahsilini imkansızlaştırmak amacıyla muzavaalı bir alacağa dayalı muvazaalı bir takip başlatıldığı belirtilerek, bu muvazaanın tespiti, muvazaalı takibin iptali, muvazaa nedeniyle oluşan zararın tespiti ile davalılardan tahsili talep edilmiştir. Buna göre davacı talebi, davalı şirketin davalıdan alacaklı bulunmadığını, bu alacağı oluşturduğu iddia edilen tasarrufun ve bu alacağa dayalı başlatılan icra takibinin TBK'nun 19 maddesi kapsamında muvazaalı olduğunun tespiti ve iptali istemine ilişkindir. Yapılan bu açıklamalar çerçevesinde; davanın konusu itibariyle mutlak ticari dava olmadığı açıktır....

            UYAP Entegrasyonu