Davalı ... vekili, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan önce ve kısmen borca mahsuben yapıldığını, aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç değer arasında misli fark bulunmadığı, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, satış işleminin gerçek olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2015/508 Esas KARAR NO:2024/35 BİRLEŞEN DOSYA : DAVA:Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ :12/05/2015 DAVA:Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ :12/05/2015 KARAR TARİHİ:18/01/2024 KARAR YAZIM TARİHİ:26/01/2024 İstanbul 28.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı kararı Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2014/... Esas 2015/... sayılı Yargıtay İlamı ile bozulduğu, mahkememizin 2015/508 Esasına kaydının yapıldığı görülmekle, mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili davalı ... ... .... İcra Müdürlüğünün... sayılı dosyası ile alacaklı olduğunu, söz konusu icra dosyasının takip tarihi olan 22/04/2009 tarihinde 267.124,00 TL takip rakamı ile açılmış olan takibin kesinleştiğini, anılan davalının maliki bulunduğu Bayrampaşa Tapu Sicil Müdürlüğü'nün ... Ada ......
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz ya da iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına, bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve yeni Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğünden sonra bu davalar yönünden yeni hüküm getirilmemiş olmasına göre, davalılar ... Elektrik Mekanik İnş. Taah. San. ve Tic....
Mahkemece davalılar arasındaki işlemin mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve satış işleminin davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Borçlu davalı ... tarafından taşınmazların diğer davalı ...’a satış tarihi 09.05.2001 olup dava ise 21.06.2007 tarihinde açılmıştır. İİK.nun 284. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Bu durumda mahkemece ‘davanın süre yönünden reddine’ karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir....
Hukuk Dairesi’nin 18.11.2019 tarih, 2017/2488 Esas ve 2019/10763 Karar sayılı bozma ilamında; "Davanın, terditli olarak açılan, İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali, olmadığı takdirde BK'nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemlerin iptali istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulmuş İİK'nin 105. maddesi anlamında geçici aciz belgesi niteliği taşıyan haciz tutanağı dosya içerisinde bulunmadığından tasarrufun iptali davası yönünden ön koşul yokluğundan davanın reddine karar verilmesi, BK'nun 19.maddesine göre muvazaa hukuksal nedenine dayalı davalarda ise işlemin iptali için sadece üçüncü kişinin değil aynı zamanda dördüncü kişi var ise ona yapılan işlemin de muvazaalı olduğunun ispatlanması gerektiği, davalı 4.kişi ...’nin kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak bu davaların bedele dönüşmesinin söz konusu olmadığı dikkate alınarak, mahkemece davanın reddine karar...
Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek olmadığı gibi, bu davalarda hak düşürücü süre de uygulanmaz (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2020/2277 E. ve 2021/605 K. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayanılmış olup bu durumda davanın niteliği itibariyle TBK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkin olmasına göre bu davalarda hak düşürücü süre uygulanmayacağından davanın esasına girilmek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davalarında öngörülen 5 yıllık süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur....
TASARRUFUN İPTALİMUVAZAALI SATIŞİCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 277"İçtihat Metni"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiş davalı Mehmet Emin Sehim vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili avukat Namık Yıldız ile davalı Mehmet Emin Sehim vekili avukat Halil Karaoğlan geldi. Davalı Mehmet Cengiz Altunkaya vekili gelmedi. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü Dava, İİK.nun 277 vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazda borçlunun hâlâ oturmakta olması; ayrıca, tapudaki 23.000,00 YTL satış değeri ile tarafların kabul ettikleri 70.000,00 YTL gerçek değer arasında fark bulunası nedeniyle davanın kabulüne hükmolunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/300 E sayılı dosyasında görülen katkı payı alacak davasının niteliği itibariyle muvazaa davası olmadığının anlaşılmasına, dava dilekçesindeki ileri sürülüş ve yargılama aşamasındaki beyanlardan davacının davasının BK'nın 19. maddesine göre açılan muvazaa nedeniyle iptal davası olduğu ve İİK'nın 283/1. maddesinin kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış isteme yetkisi istenildiğinin de anlaşılmasına ve gerekçede belirtilen sair sebeplere göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.944,47 TL kalan onama harcının temyiz eden dvalılardan alınmasına 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle zamaaşımı ve dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında aciz belgesinin dava şartı olmasına, davacı tarafından geçici veya kati aciz belgesinin dosyaya ibraz edilmemesine ve kararda yazılı diğer ../... -2- 2009/5582 2009/7734 gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15.60.-TL peşin harcın onama harcın mahsubuna 19.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......