WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalı Cemal'in dava dışı banka ile aralarında kredi kartı sözleşmesi bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi nedeniyle hakkında Kars İcra Müdürlüğü'nün 2017- 1606E sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, icra işlemleri sırasında davalı Cemal'in 834 ada 111 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını davalı Celal'e, diğer yarısını da davalı Ali'ye devrettiğini, satışların muvzaalı olduğunu, İİK. 277 v.d. Maddelerine göre icra dosyasındaki bedel mukabilinde satış yetkisi verilmesini, aksi halde TBK. 19 maddesi gereğince muvazaa nedeniyle tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalılar davanın reddini savunmuş, Mahkemece, icra takibi kesinleşmediğinden İİK. 277 v.d maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğinin reddine, borcun doğumu tasarruftan sonra olduğu gerekçesiyle de TBK 19. Maddesine dayalı tasarrufun iptali isteğinin reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir....

Noterliğinin 21/06/2006 tarih ve 19493 yevmiye sayılı resmi senet ile, şirketin diğer ortağı davalı üçüncü kişi T10'a devredildiğinden bahisle yapılan hisse devrinin, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlem olduğundan bahisle, davalılar arasında yapılan hisse devir işleminin iptali ile, davalı-borçlu T4 adına tescili istemiyle eldeki dava açılmıştır. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibariyle, TBK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, şirket hisse devirlerinin iptali ve bu hisselerden kaynaklanan gelirlerin tahsili istemine ilişkin olup, davalılara ait şirket paylarının devrinin ve bu payların gelirlerinin davalılara ödenmesinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmiş olup, ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddi kararı temyiz edilmiştir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Şti'nin 1/8 hissesini devir alıp ortağı olduğunu, davalı boşanma davalarının ikamesinden hemen sonra yasal mal rejimi ile müvekkilinin sahip olduğu hakları engellemek maksadıyla üçüncü bir kişiye muvazaalı olarak devrettiğini, devirden yedi ay sonra bu kez aynı hisseler davalının babası tarafından geri alındığı, davalıların müştereken hareketleri ile muvazaalı olarak hisse devirleri ile müvekkilinin boşanma davası ile hükmedilen ve kesinleşme beklenen boşanma davasında hak etmiş olduğu tazminatları ile yine mal rejimi gereği alacak davasında muhtemel hak ve alacaklarının tahsili imkansız hale getirildiğini, davalılarca muvazaalı olarak devredilen Teknik Alüminyum İthalat İhracat San. ve Tic. Ltd. Şti.'ndeki 18/03/2010 ve 17/08/2010 tarihli hisse devirlerinin iptali ile hisselerin davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

      a karşı taşınmaz yönünden husumet yöneltemeyeceği anlaşıldığından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasına ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

        Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur....

          Kaldı ki; davacı taraf dava dilekçesinde bildirdiği açıklamalarında davalılar arasındaki devir işleminin TBK 19 maddesi uyarınca da muvazaalı ve batıl olduğunu, davanın bu nedenle de kabulüne karar verilmesini istediklerini belirtmiştir. İlk derece Mahkemesi tarafından bu yöne ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmamış ve aciz vesikasının gerekip gerekmediği bu talep için değerlendirilmemiştir. Zira talep yukarıda da belirtildiği üzere TBK'nun 19. Maddesi ve İİK 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak davalılar arasında yapılan satış işleminin tasarrufun iptali isteminden ibarettir. Yüzeysel bakıldığında tasarrufun iptali davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....

          BK'nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının olması gereklidir. Öte yandan, davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Germencik Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 30/01/2013 NUMARASI : 2008/340-2013/59 Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Banka vekili, davalı borçlu Musa aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı Ümit’e onun da davalı Ayser’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı Musa ve Ümit vekili ile davalı Ayser davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, aciz belgesi sunulmadığı ve akrabalığın muvazaayı göstermeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK 18. (TBK 19.) maddesine dayalı muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, limited şirket hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu