Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayandığı ve hak düşürücü sürenin eldeki davaya uygulanmayacağı gözönüne alınarak, davacının talebine göre davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
nın ilgili şirketteki %15 hissesinin tamamının ... (......) tarafından devir alındığı bildirildiğini, ...... 17.12.2019 tarihinde tek başına yaşadığı evinde vefat ettiğini, bu nedenlerle; dava konusu hisse senetlerinin dava süresince, bir karar ittihaz olunana kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından ihtiyat-i tedbir kararı verilmesini, evvelemirde imzanın murise ait olmaması karşısında, sahtelik nedeniyle ilgili devir işlemlerinin ve sözleşmelerinin geçersizliğine ve iptaline, şekil şartı yokluğu ve alacağın temliki sözleşmesi bulunmaması karşısında ilgili devir işlemlerinin ve sözleşmelerinin geçersizliğine ve iptaline, ilgili işlemler ve sözde devirler kronik hastalıklarla uğraşan, hasta ve zihinsel ve fiziksel olarak sağlıksız haldeki murisin serbest iradesi ürünü olmadığından geçersizliğine ve iptaline, ilgili hisse devir sözleşmesinin ve ilgili sözde hisse devirlerinin, bütün yukarıda sayılan taleplerimizde birlikte ve/veya tek tek kullanılarak nihayette, mirasçı müvekkilinden...
raporunun onaylanmasına dair kararın tek bir toplantıda alınmasının kanuna aykırı olduğunu, onaylanan faaliyet raporlarının TTKnın 516 maddesine aykırı olması nedeniyle 31.10.2017 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan 2 nolu kararın iptali gerektiğini; alınan hisse devirlerinin onaylanması konusunda kimin kime, hangi oranda ve hangi gerekçe ile pay devri yapıldığı konusunda bilgi verilmemesi nedeniyle 7 nolu kararın iptali gerektiğini, gündemin 8....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Dava, davalı şirkete ait hisselerin muris tarafından diğer davalıya muvazaalı olarak devredildiği iddiasına dayalı kaydın iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise ilişkin olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, dava konusu; anonim şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile diğer davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir. Bu nedenlerle davanın Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı vermesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK: Taraflar arasında uyuşmazlığın ----- ibareli markaların İPTALİ İLE------ adına tesciline veya dava konusu markaların davalılar arasındaki devirlerinin muvazaalı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır....
O hâlde, dava konusu 48 F.. ve 48 FF.. plakalı sayılı araçların davalı Sevinç’e devri iddiası bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulması mümkün değildir. Ancak; BK'nın 18. maddesi (TBK'nın 19. maddesi) ile genel muvazaa düzenlenmiş olup, anılan maddede“…..tarafların akitteki gerçek maksatlarını gizlemek için kullandıkları sözlere ve isimlere bakılmayacağı, gerçek ve ortak maksatların aranması gerektiği” düzenlemesine yer verilmiştir.. Sözleşmenin bu biçimde yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanma olanağına sahiptir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde BK'nın 18. maddesinin (TBK'nın 19. maddesi) uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılacağı yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.05.2009 günlü ve 1999/4-286 esas, 1999/293 karar sayılı kararında da aynı görüş benimsenmiştir....
a 160 hissenin Sol Gülhan'a devir işlemlerinin BK 18.maddesi gereğince iptali ile bu hisselerin borçlu ... adına kayıt ve tesciline, bu talebin kabul edilmemesi halinde söz konusu devir işlemlerinin BK.18, İİK 280/1 maddeleri gereğince müvekkili banka açısından iptaline ve bu hisseler üzerine davacı bankaya cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ..., ..., ... ve ... ile feri müdahil şirketlerin vekilleri cevap dilekçelerinde özetle; ............Ltd.Şti. nezdindeki hisse devirlerinin mal kaçırma kastı ve muvazaa ile yapılmadığını, 1 yıl içinde davaya konu devirden başka hisse devirlerinin de olduğunu, şirkete yeni katılan ...'ın ... yada Mahir'den değil ...'dan hisse almış olmasının devirlerin muvazaa kastıyla yapılmadığını gösterdiğini, Mahir ve ...'in hisselerini ticari faaliyet devam ederken diğer ortaklara ihtiyaçtan dolayı devrettiğini, ......... ve ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/317 Esas KARAR NO : 2022/1122 DAVA : Tapu İptali ve Tescil (TBK 19.maddesi uyarınca) DAVA TARİHİ : 12/02/2018 KARAR TARİHİ : 14/12/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil(TBK 19.maddesi uyarınca) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili firma ile davalı tüzel kişi arasında yapılan 14/12/2017 tarihli emlak alım satım sözleşmesi gereği İstanbul İli .... İlçesi, .......