"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AİLE MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, TBK.' nın 19.maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, davacıların iddialarına göre hisse senedi devir işleminin 1997 yılından önce gerçekleşmiş olması nedeniyle, gerek 5 yıllık gerekse 10 yıllık zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, muvazaa iddiasının yerinde olmadığını, hisse devrinin yasaya uygun olarak müvekkilinin alacağına karşılık yazılı sözleşmeyle yapıldığını ancak aradan geçen zaman nedeniyle yazılı sözleşmenin bulunamadığını, davacıların murisinin elinde kalan %0,11 payın yönetim kurulunda yer almak maksadıyla bırakıldığını ve kendisine sonradan yapılan ödemelerin iyiniyet ödemesi kapsamında olup kâr payı ödemesi olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre davacıların murisi ... ile davalı ... arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre geçerli olarak yapılmış bir devir bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, BIMS Birleşik Aydınlatma San. Tic....
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; açtıkları davanın tasarrufun iptali davası olduğunu, müvekkilinin borçludan alacağını tahsil edemediği için davayı açmalarında hukuki yararlarının olduğunu, davanın bu sebeple reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tapu devirlerinin muvazaalı olduğunu, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davasının her zaman açılabileceğini, zamanaşımına tabi olmadığını, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: 6. Dava TBK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işemin iptaline ilişkindir. 7. Kural olarak üçüncü kişiler muvazaalı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü muvazaalı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir....
19. Hukuk Dairesi 2014/20039 E. , 2015/11695 K."İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkil şirketin, davalı lehine .....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle;davanın Türk Borçlar Kanununun 19.maddesi (BK'nun 18)gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamanın hakimin doğrudan görevi olduğu, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçladığı...
Somut olayda, davacının murisinin 25.11.2013 tarihinde yaptığı şirket hisse devrinin muvazaalı olduğu iddiasıyla hisse devrinin muvazaa nedeniyle iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmaması durumunda pay bedelinin davalıdan tahsili, bu taleplerinin kabul edilmemesi durumunda hisselerin tenkisi ile iade edilmesi gereken kısmın tahsili istemine ilişkin açılan davada, davaya konu 3400 hissenin devrinin önlenmesi, şirkete tedbiren kayyım atanması, mahkeme aksi kanaatte ise dava konusu 3400 hisse yönünden tedbiren kayyım tayin edilmesi, kayyım atanması konusunda aksi kanaatte olunması halinde tedbiren şirket faaliyetlerinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir....
a yapılan hisse devirlerinin kaydedilmemiş olduğunun tespit edildiği, hisse devirlerinin yapıldığı tarihte Şirket Müdürü olarak ...'ın yetkili olduğu, ancak şirkete ait İzmir Ticaret Sicil bilgi ve belgelerinde yapılan incelemede 20/03/2014 tarihli ... ... ve 27.03.2014 tarihli ... ... hisse devirlerine ilişkin olarak Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne hisse devirlerinin bildirilmediği ve tescil edilmediğinin tespit edildiği, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmeyen 20.03.2014 tarihli ... ... ve 27.03.2014 tarihli ... ... hisse devirlerinin geçerliliğinin ve davalı ...'ın sorumluluğunun taktirinin mahkemeye ait olduğu TTK 'nun 598.maddesi uyarınca birleşen dosya davacısı ... ...'nın paylarının geçişlerinin tescil edilmesi için, şirket müdürleri tarafından ticaret siciline 30 gün içinde başvuru yapılmaması durumunda adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurması gerektiği, birleşen dosya davacısı ... Güna'nın 27.03.2014 payını ...'...
na yapılan taşınmaz devirlerinin inançlı işlem niteliğinde olduğunu, ...'nun da kendisine inançlı sözleşmeye uygun olarak kendisine devredilen taşınmazları 3.kişilere sattığını, dolayısı ile ... ile ... arasındaki taşınmaz devirlerinin geçerli işleme dayandıklarını, ... tarafından davalılar ..., ... ve ...na yapılan devirlerde muvazaa olgusunun gerçekleşmediğini ve bu devirlerin tasarrufun iptali davasına konu olması gerektiği ancak onun içinde hak düşürücü sürenin de geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, müflis ... ile davalı ... arasında düzenlenmiş 01.12.1997 tarihli protokolün inançlı sözleşme niteliğinde olduğu ve bu sözleşmede muvazaa olgusunun gerçekleştiği, davalı ... tarafından, diğer davalılara yapılan devirde de diğer davalıların bu protokolden haberdar olup, iyi niyetli konumunda bulunmadıklarından bahisle davanın kabulü karar verilmiş hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı vekilince bilirkişi ek raporuna da itiraz edilmesi üzerine mahkememizce ek raporun dosya kapsamına uygun olması nedeniyle itirazların reddine karar verilerek yemin deliline dayanan davacı tarafa yemin teklifi hatırlatılmış olup, davacı vekilince yemin metninin sunulması üzerine davalılara yemin davetiyesi tebliğ edilerek 02/04/2024 tarihli duruşmada davalılar ... ve ... tarafından hisse devir bedelinin ödendiğine ilişkin yemin eda edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hisse devrinin geçersiz olduğu iddiasına dayalı olarak açılan hisse devrinin iptali ile hisse devir tarihinden sonra alınan kararların iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, davalı ....'deki 400 adet payı ile ....'de ki 25 adet payının 15.05.2021 tarihinde ödenecek 5.000.000,00-TL karşılığında davalı ...'a devri için anlaştıklarını, şirketlerin gerçek değerinin 50.000.000,00-TL olduğunu ve kendisine ait payların şirketin %40'ına tekabül ettiğini, Kayseri 1. Noterliği'nin ......
ndeki 540 adet hissesini 06.11.2014 tarihinde 135.000,00-TL’ye diğer davalı ... ’ya devrettiğini, anılan tasarrufun, İİK 277 ve devam maddeleri ile TBK. 19 maddesi gereğince iptale tabi olduğunu, davalıların yakın akraba olmasının tarafların birbirlerinin ekonomik durumları hakkında bilgi sahibi olduğunu gösterdiğini belirterek, İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12141 sayılı dosyasından kaynaklanan alacağı ve fer’ileri yönünden davaya konu hisselerin devrine yönelik tasarrufun İİK 277 ve devamı maddeleri ile B.K. 19.madde hükümlerine göre iptalini ve söz konusu tasarruflara konu hisse devirlerinin cebri icra yolu ile İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2015/12141 sayılı icra takip dosyalarından olan alacağı karşılayacak miktarda haciz ve cebri satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; gerçekleştirilen satış işleminin davacı yanın icra takibinden çok önce yaptığını, davacı yanın iddia ettiği gibi hareket etmiş olmasının mümkün olmadığını, müvekkili ...'...