(“TTK”) göre ise hisse devrinin son adımı olan tescil işleminin kurucu değil açıklayıcı unsur niteliği kazandığını, TTK m. 595/2 uyarınca pay devri genel kurulun onayıyla geçerlilik kazanacağını, şirket müdürlerinin hisse devrinin tescili için 30 gün içinde ticaret siciline başvurmaması halinde, ayrılan ortağın TTK m. 598/2’ye göre adının bu paylarla ilgili olarak silinmesi için ticaret siciline başvurabileceğini, Ticaret Sicilinin talebi reddetmesi üzerine payını devreden ortak mahkemeden adının sicilden silinmesini talep edebileceğini, yukarıda ki açıklamaları ışığında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilinin pay devrini yaptığını ancak diğer ortağın ölümü ile pay devrinin tescili ve ilanı sonuçlanmadığından müvekkili davacının payını devretmesinden dolayı pay devrinin ticaret siciline tesciline ve ilanına karar verilmesi talep ettiklerinden bahisle Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkilinin pay devrinin tescil ve ilanına karar verilmesi, haklı sebeplerle şirket ortaklığından...
adresinde yapıldığını, bu durumun genel kurulun iptalini gerektirdiğini, genel kurulun 3 sene boyunca yapılmıyor olması, şirketin mali konularından o güne kadar herhangi bir bilgi sahibi olmamaları, genel kurul tarihinden önceki 15 gün boyunca ortakların incelemesine hazır bulundurulması gereken resmi defterler, gelir-gider belgelerinin hazır bulundurulmamış olması gerekçeleri ile taraflarından ibra edilmediğini, bu sebepler ile genel kurulun iptali gerektiğini, gündemin 4. maddesinin şirket hisse devrinin görüşülmesi olduğunu, şirketin hakim ortaklık yapısını oluşturan % 86 hissedar hisselerini genel kuruldan 3 gün önce şirket dışı bir kişiye devrettiğini, onanması için genel kurul gündemine getirdiklerini, şirket ile ilgili önemli konuda davacıların son anda haberdar olduklarını, hisse devir görüşmelerinde yer almamaları, bu konuda davacılara herhangi bir resmi teklif yapılmaması, hisse devir bedellerinin ne olduğu konusunda bilgilendirilmemeleri, devir sözleşmesi ve içeriği konusunda...
de bulunan 11,25 hisse payının devrinin ve devirden sonraki kayıtlarının iptali ile müvekkiller adına veraset ilamındaki hisseleri oranında kayıt ve tesciline, muris muvazaası nedeniyle tapu kayıtlarının ve şirket hisse devirlerinin iptali ve müvekkiller adına tescili taleplerinin kabul edilmemesi halinde saklı pay kuralının çiğnenmesi amacıyla yapılmış olması gerekçesiyle ihlal edilen saklı pay oranlarının tenkisine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
e resmi şekil koşuluna uygun olarak devrettiği, şirket genel kurulunca hisse devrinin kabulü ile devrin pay defterine işlenmesine karar verildiği, hisse devrinin şirket pay defterine işlendiği, pay devrinin ticaret sicilinde tescil edilmediği hususlarında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır....
Partisi genel merkezinden dava dışı şirketin kurucu ortakları dahil şirkette şu ana kadar hissedar olan kişilerin parti üyesi olup olmadıklarının araştırılması gerektiğini, davalının şirket hisse devirlerinin bedelsiz olarak gerçekleştirilmesine karşın bir açıklama ve delil sunamadığını, hisse devrinin yapıldığı tarihten 2017 yılına kadar taraflar arasında iddialarını çürütecek herhangi bir kira ilişkisi ve para alışverişi olmamasının hisse devirlerinin hangi saikle yapıldığını ortaya koyduğunu, şirket hisselerinin çoğunluğunu ele geçiren davalı ve dava dışı ortak tarafından ......
nin hisse devrinin önlenmesine ve de aynı zamanda menkul ve gayrimenkul malvarlıklarının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; uyuşmazlık konusunun ortaklık sözleşmesi ile bir ilgisinin olmadığını, uyuşmazlığın devredilen hamiline yazılı anonim şirket paylarının ve gerçek bedellerinin ödenmemesinden kaynaklandığını, pay senetleri ve bunların devirlerine ilişkin hükümlerin TTK'da menkul kıymetler başlığı altında düzenlendiğini, anonim şirket pay devrinin menkul alım satım hükmünde olduğunu, bu konuda tereddüt bulunmadığını, devir serbestisi kuralına bağlı olarak payın sadece şirket ortağına değil, şirket ortağı olmayan diğer kişilere de satılabilmesinin her zaman mümkün bulunduğunu, bu nedenle hisse devir işlemini menkul alım satım sözleşmesinden çıkararak ortaklık sözleşmesine dayandırmanın mümkün olmadığını, davanın 5 yıllık değil 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu,hisselerin gerçek değerinin ancak tüm kayıtlar toplandıktan sonra yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğini, bu nedenle belirsiz olan alacağın muaccel olduğundan...
Görülmekte olan dava; TBK'nın 19.maddesi kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, davacı iptali talep olunun tasarrufa konu şirket hisselerine, şirket araçlarına ve banka hesaplarına tedbir konulmasını, şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Davacı 20.06.2013 tarihinde Noterden yapmış olduğu hisse devrinin şirket tarafından kabulü ile ortaklıktan ayrıldığının tespitini talep etmiştir. Bilindiği gibi TTK 595 kapsamında ortaklar genel kurulunun limited şirketteki hisse devrinin geçerli olabilmesi için onayı şart koşulmuştur. Söz konusu ortaklar kurulu kararı dosyada bulunmamaktadır. Buna mukabil davacının hissesini devrettiği şirket yukarıda da tespit edildiği üzere iki ortaktan müteşekkildir. Davacının da hissesi devrini yaptığı, ... şirketin diğer ortağıdır. Dolayısıyla ortaklar arasında gerçekleşen bir hisse devri söz konusudur. Yargıtay bir kararında ortaklar arasındaki hisse devri sebebiyle hisse devrinin ortaklar kurulu tarafından kabul edildiği sonucuna varılarak TTK 595 kapsamında hisse devrinin geçerli bir hisse devri olduğunu kabul etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 NUMARASI : 2021/518 ESAS 2022/40 KARAR DAVA KONUSU : Şirket Hissesinin İptali Ve Tescili (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki muris muvazaası nedeniyle şirket hisselerinin iptali ve tescili istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacılar vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....