Bu nedenle davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 19. ve İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek inceleme ve değerlendirmeler bu çerçevede yapılmıştır. İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davaları, şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu nedenle, tasarrufun iptali davaları, taraflar tacir olsa da TTK'nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olarak değerlendirilemez. Esasen davacı alacağını tahsil etmek gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden, bu tür davalar ----------açıklandığı üzere asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2020 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2020/113 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (TBK. 19) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, TBK'nın 19. maddesindeki muvazaa hukuksal olgusuna dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muvazaa hukuksal olgusuna dayalı olarak davalı (borçlu) T3 tarafından, diğer davalı T5 devredilen 34 XX 650 ve 34 XX 887 plakalı araçların trafik kaydının iptali ile davalı T3 adına tesciline ve araçların trafik kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince 14/09/2020 tarihli ara kararı ile, "Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, 2.000,00 TL teminat yatırıldığında belirtilen araçlar üzerine ihtiyati tedbir şerhinin konulmasına" karar verilmiştir....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu açık olup mahkemenin bu açıklığa rağmen İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
Bu durumda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre davanın niteliği itibarıyla TBK'nın 19. maddesinde tanımlanan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince de tensip tutanağında davanın HMK'nın 118. ve devamı maddelerindeki hükümlere göre yürütülmesine karar verildiği, anılan maddenin ve devamındaki hükümlerin yazılı yargılama usulünü düzenleyen hükümler olduğu, tensip tutanağının diğer bentlerinin de bu usule ilişkin işlemleri işaret ettiği, yargılamanın da tensip tutanağındaki bu belirlemeye göre yürütülüp sonuçlandırıldığı, ön incelemenin yapıldığı 1. celsede isabetli olarak, davanın TBK 19. maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay (kapatılan)17....
Mahkemece, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu belirtilerek değerlendirmenin yapıldığı ve davacının yasal koşulları bulunmayan tasarrufun davasının reddine karar verildiği görülmüştür. Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1. Hukuk Dairesi'nin görev alanına girdiği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı verilmiştir. HÜKÜM:Yukarıda Gerekçesi Açıklandığı üzere; İzmir 14....
BK 19 muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın tasarrufun aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nun 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın tasarruf konusu üzerinde haciz ve satış isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. Dava konusu özel halk otobüsü işletme ruhsatının minibüs ve taksi uygulamasındaki gibi plakaya özgülenmiş bir hak olup olmadığı, özel halk otobüslerinin geçici çalışma ruhsatlarının, gerçek veya tüzel kişilere toplu taşımacılık yapma izni (ruhsatı) vermekten ibaret olup olmadığı dolayısıyla özel halk otobüsü işletme hakkının Adana Büyükşehir Belediyesi’ne ait olup olmadığı karar yerinde tartışılmamıştır. Davaya konu kooperatif üyelik ve durak hakkı şayet davalı ...’ün mülkiyetinde değil ise kendisine ait olmayan hattı diğer davalı ...’e mülkiyet olarak devir etmesi (tasarrufta bulunması) da mümkün değildir....
Mahkemece, davanın yolsuz tescilin düzeltilmesi veya TBK’nin 19. maddesi kapsamında iptal davası olduğu ve tarafların tacir olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili, davalı borçlu Şirket vekili ile davalılar Osman, Şükrü ve Hatice vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2013/11588 2013/12224 Davaya konu edilen işlemin sonucu itibariyle borçlunun taşınmaz üzerinde bulunan ve ticari işletme olup olmadığı mahkemece belirlenecek yapıların devrini de içerdiği ve netice itibariyle davacının alacağını tahsile yönelik olarak açtığı işbu davanın asliye hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/541 ESAS 2019/142 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali(TBK 19'a dayalı) KARAR : İzmir 10....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Dava, BK.nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....