Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2017/302 ESAS, 2020/11 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Adana Şubesinden kullandığı ve ödemediği bireysel kredi sözleşmesi nedeniyle davalı-borçlu T4 aleyhine Adana 9....

Davacı vekili 10.10.2019 havale tarihli ıslah dilekçesinde; davayı tamamen ıslah ettiklerini, tasarrufun iptali davası yerine TBK 19. Maddesine göre muvazaalı işlemin iptalini talep ettiklerini, davalı T7 adına kayıtlı iken, diğer davalılar adına yapılan devre ilişkin işlemlerin muvazaa hukuki sebebine dayalı olarak iptaline, dava konusu hat üzerinde taraflarına Nazilli 2. İcra Müdürlüğünün 2014/231 esas sayılı dosyasından doğan alacağı alma hakkı tanınmasına, taraflarına bu konuda yetki verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 17.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu 05.07.2021 tarihli ara karar ile; davanın TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak üçüncü kişi tarafından açılmış, davalılar arasında yapılan şirket hisse ve taşınmaz devrinin iptali ve hisselerin ve taşınmazın eski haline getirilmesi isteğini içeren tasarrufun iptali davası olduğu, gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış iptal davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olduğunu, tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceğinin İİK'nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlendiğini, ancak ihtiyati tedbir kararı verilmesine imkan bulunmadığını gerekçe göstererek davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

    Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, alacak sabit olmadığından ve aciz belgesi verilmediğinden istem reddedilmiş; karar, davacı ve davalılar tarafından temyiz olunmuştur....

      Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından aciz belgesinin dosyaya sunulmadığı, dosya içindeki belgelerin de aciz belgesi mahiyetinde olmadığı, keza dava konusu tasarrufun 25.10.2001 tarihinde yapıldığı, davanın ise 5 yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece davanın İİK'nın 277 vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine yönelik olduğu kabul edilerek davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı, aciz belgesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Gerçekten de dava ileri sürülüş biçimi itibariyle BK'nun 18 (yeni 19) maddesinde belirtilen gelen hükümlere göre açılmış bir dava olup, davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığı gibi 29.04.2015 tarihli dilekçesi ile de davanın BK'nun 18.maddesine göre açıldığını belirtmiştir....

        Davacı vekili dava dilekçesinde evinin yakınına pusu kurarak kendisini öldürmeye çalışan ve annesi davacı tarafından aleyhine Edirne 1 inci Asliye Hukuk Mahkemesinde manevi tazminat davası açılan davalı T3'ün 00001 mersis numaralı Simetri Yapı Seramik Malzemeleri Ticaret Limited Şirketindeki 1/2 payını, tazminat davalarından kaçabilmek amacıyla muvazaalı biçimde abisine verdiği vekâletname ile tutuklandığı günün ertesi günü kardeşi diğer davalıya devrettiğini ileri sürdüğünün anlaşılması karşısında eldeki davanın, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 19 uncu maddesi uyarınca muvazaa hukuki olgusuna dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu kabul edilmiştir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....

        Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde takip konusu alacağın tahsili için İİK 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacaklarını alabilmesi için dava konusu taşınmazların haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilecektir. Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğuna, davalı Cevat adına olan tapu kaydının iptali ile dava dışı arsa sahibi Huriye adına tescil talep edildiğine göre, İcra dosyasında Huriye'nin borçlu olmadığı, davanın kabulü halinde dahi bu dosyadan alacağın taşınmazın satışı yolu ile tahsil edilemeyeceği gözetildiğinde dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....

        Md. 19'a dayalı olarak açılan muvazaa davalarında bugüne değin pek çok mahkeme tarafından İİK 281/2 uyarınca ihtiyati hacze ilişkin taleplerinin kabul edildiğini, (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4....

        Mahkemece, İİK anlamında tasarrufun iptali anlamında tasarrufun iptali davası açabilmek için borçlu hakkında aciz vesikası alınması dava şartı olduğunu ve davacı tarafından dosyaya böyle bir belge sunmadığı ve icra dosyasında da rastlanmadığından davanın bu sebepten reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın muvazaa iddiasını ispatlayamadığını aksine davalı tarafın bankadan yaptığı ödemelere ilişkin dekontlar ile satış bedelini yatırdığını ispatladığını,davalı tanıkları da davalının kardeşi ...'ın zor durumda olduğundan, borçları bulunduğundan satış yaptığını ve kardeşi olan davalının da bunu kabul ederek taşınmazı satın aldığını doğruladığından açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır....

          UYAP Entegrasyonu