Bu hali ile, davanın terditli açıldığı, ilk talebin TBK.nun 19 maddesi muvazaa hükümlerine dayandırıldığı açıktır. Davalı T8 vekili, aciz belgesi ibraz edilmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddini talep etmişse de Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında BK. 19. Maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresinin uygulanmadığı ve İİK'nın 277 vd. Maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesinin muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmadığı açıktır. Dava, TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu tür davalar sonucu verilen hüküm ve kararları inceleme görevi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü belirleyen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanması gereken, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararı uyarınca, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 1....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, mirasbırakanla davalı arasındaki sonradan tapuya işlenen bakım sözleşmesinin gereğinin karşılıklı olarak yerine getirildiği, raporlara ve tanık beyanlarına göre davalının mirasbırakana olağanüstü şekilde ölünceye dek iyi baktığı, yapılan tasarrufun bağış niteliğinde ya da muvazaa ile illetli olmadığı, ancak davada kademeli olarak tenkis de talep edildiğinden dava açan mirasçılar yönünden saklı paya tecavüz olduğu belirlenerek buna göre sabit tenkis oranında davacı mirasçıların saklı paylarının ayrı ayrı tespit olunduğu gerekçesi ile davacıların davalarının tenkis olarak kabulüne, davacıların tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili 10.10.2019 havale tarihli ıslah dilekçesinde; davayı tamamen ıslah ettiklerini, tasarrufun iptali davası yerine TBK 19. Maddesine göre muvazaalı işlemin iptalini talep ettiklerini, davalı T7 adına kayıtlı iken, diğer davalılar adına yapılan devre ilişkin işlemlerin muvazaa hukuki sebebine dayalı olarak iptaline, dava konusu hat üzerinde taraflarına Nazilli 2. İcra Müdürlüğünün 2014/231 esas sayılı dosyasından doğan alacağı alma hakkı tanınmasına, taraflarına bu konuda yetki verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davacı vekilinin hem tasarrufun iptalini hem de B.K.nun 19 md.ye dayalı muvazaa nedeniyle işlemin iptalini istediğini bildirdiğinden, işlemin yapıldığı tarih itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğunu dosyadaki belgelerle kanıtlayamadığı için B.K.nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle işlemin iptalini isteme hakkının bulunmadığı, yine İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptalinin de davalılar arasındaki tasarrufun borçtan önce yapılmış olması nedeniyle istenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde icra takibine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali davası icra takibinin kesinleşen mahkeme kararı ile iptal edilmesi bu nedenle dava şartının bulunmaması sesebiyle red edilip derecattan geçerek kesinleşmesi üzerine eldeki dava BK.nun 18. maddesi uyarınca muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açılmıştır. 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 17.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Mahkemece davanın İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu kabul edilmiş ise de davacı vekilinin gerek dava dilekçesindeki açıklamaları ve gerekse 29.11.2007 tarihli dilekçesi ile 17.04.2008 tarihli duruşmadaki açıklamalarından davayı İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre değil B.K.nun 18. maddesinde belirtilen muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak açtıklarını ileri sürmelerine göre hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 1.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 14/06/2016 gün ve 2014/15336 esas, 2016/7267 karar sayılı ilamında, ister İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun, isterse TBK'nun 19. maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun, bu davaların görülebilmesi için davacının davalılardan birinden bir alacağının bulunması gerektiğine işaret etmiştir. Tapu iptali ve tescil davası, taşınmazın önceki maliki davacı tarafından, tapuda taşınmazı devrettiği sonraki malik davalıya karşı açılmıştır. Davanın tarafları arasında alacaklı sıfatı bulunan üçüncü bir kişi (aldatılmak istenilen) bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık bu hali ile taraf muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescili isteğine ilişkindir ve davacı sözleşme (işlem) çerçevesinde ve sözleşmeye dayanarak taşınmazın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu iddia etmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan değerlendirme sonucu 05.07.2021 tarihli ara karar ile; davanın TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak üçüncü kişi tarafından açılmış, davalılar arasında yapılan şirket hisse ve taşınmaz devrinin iptali ve hisselerin ve taşınmazın eski haline getirilmesi isteğini içeren tasarrufun iptali davası olduğu, gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış iptal davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olduğunu, tasarrufa konu mallar üzerine ihtiyati haciz konulabileceğinin İİK'nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlendiğini, ancak ihtiyati tedbir kararı verilmesine imkan bulunmadığını gerekçe göstererek davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 25.04.2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin kararı ve kararın gerekçesi son derece yerinde olup davalılar vekilinin haksız ve mesnetsiz istinaf başvurusunun reddi gerektiğini, dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olup dava dilekçemizden de açıkça anlaşılacağı üzere davada TBK m.19 ve iik 277 vd maddelerine dayanıldığını, muvazaa hukuksal nedenine (TBK 19 uyarınca) dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında borçlunun aciz hali ile aciz vesikası sunulmasının dava şartı olarak aranmadığını, öte yandan alacağa dayanak icra dosyaları incelendiğinde de görüleceği üzere borçlu adına kayıtlı aktif mal varlığı bulunmayıp, 3.kişilere yazılan haciz müzekkereleri cevapları da olumsuz olduğunu, davalı borçlu T8 hakkında pek çok icra takibi bulunup davalının aciz halinde olduğunun da icra dosyalarından net olarak anlaşıldığını, bu hususların yanısıra, Trabzon BAM 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 4. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 17.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....