Davalı T8 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacılar tarafından aynı konuya dayalı olarak beş ayrı tasarrufun iptali davası açıldığını, bunun kötü niyetli olduğunu, her dosya için ayrı ayrı yargılama gideri ve vekalet ücreti olamayacağını, esasen tasarrufun iptali koşullarının da oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, TBK 19 md uyarınca tasarrufun iptaline ilişkindir. Davacılar tarafından davalılar hakkında beş ayrı tasarrufun iptali davası açıldığı, hepsinde ayrı ayrı aynı mahiyette (KVYO) karar verildiği, bunların bir kısmının istinaf incelemesi için halen dairemizde olduğu, bir kısmının ise daha önce Bursa BAM 1 HD tarafından karara bağlandığı, her dosyada farklı bir taşınmazın dava konusu edildiği yapılan araştırmalar sonucu tespit edilmiştir....
Başka bir deyişle, muvazaaya ilişkin soyut iddia karşısında TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen "muvazaa hukuksal olgusu"nun ve yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal koşullarının, özellikle İİK'nın 280. maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için aranılan "malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar vermek kastıyla hareket etmiş olması" koşulunun somut uyuşmazlıkta asıl ve birleşen dava yönünden gerçekleşmediği; ayrıca birleşen davada davacının İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19 madde uyarınca iptal talebinde bulunmasına, aşamalarda bu talebini tekrar etmesine, yukarıda açıklanan nedenlerle muvazaa (TBK m.19) olgusunun gerçekleşmemesine, bu itibarla İİK 277 ve devamı maddeleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede İİK'nın 284. maddesinde belirtilen 5 yıllık hak düşürücü sürenin gerçekleştiği yönündeki mahkeme kabulü yerinde olmakla birlikte, muvazaa olgusunun da gerçekleşmediğinin belirtilmesinin gerekmesine...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/332 E sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, Davanın kabulü ile Yozgat İli Merkez İlçesi Eskipazar 2. Mıntıka Mahallesi 96 ada 5 parseldeki kök parselin ifrazı ile oluşan 2024 ada 2 parsel, 2026 ada 1 parsel, 2039 ada 1 parsel, 2041 ada 2 parsel nolu yeni taşınmazların satışına ilişkin tasarrufun TBK.19. maddesi gereğince muavazaa nedeniyle iptali ve öncelikle taşınmazların tapu kaydının iptali ile davalı şirket dışındaki dâvalılar atına tesciline, bu mümkün değilse Yozgat 2....
Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak yapıldığını iddia ederek TBK'nın 19. maddesi gereğince yapılan muvazaalı icra takibine yönelik tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir. HMK'nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK'nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Muvazaaya dayanan davalar ile tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK'da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir....
İstinaf yoluna başvuran davalı T3 dilekçesinde özetle; istinaf başvurularının kabulü ile borcun gerçek olduğunu, muvazaa söz konusu olmadığını, parayı banka yolu gönderdiğini, kendisini garanti altına alabilmek için senet düzenlediğini borcun zamanında ödenmemesi üzerine senetleri icraya koyduğunu, davacı taraf alacağın muvazaalı olduğunu ispat dahi edemediğini buna rağmen mahkeme davanın kabulüne karar verdiğini, mahkeme kararı tamamı ile yanlış olduğunu, kendisini mağdur etmeye yönelik bir karar olduğunu belirterek açıklanan nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/375 ESAS, DAVA KONUSU : Muvazaa Nedeni ile Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını butlan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
alacaklıları zarara sokmak kastıyla yaptıkları devir işleminin TBK madde 19 uyarınca muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK md. 277 vd....
madde hükmü gereğince müvekkili şirket yönünden iptaline söz konusu tasarrufların cebri icra yolu ile istanbul 7....
Dava BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. 1-HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda, dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır....