WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; TMK'nun 19.maddesine dayalı muvazaa iddiasına ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Kural olarak muvazaa nedeni ile hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacı ile danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeni ile temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....

    Mahkemenin 2018/411 Esas sayılı dosyası ile açılan davada davacı Akbank Ticaret A.Ş. ile davalılar T3 ve T6 yönünden tefrik kararı verilerek davaya eldeki dosya üzerinden devam edilmiştir. Davalı T3 vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Açılan davanın süresinde olmadığını, Tasarrufun iptali davası koşullarının oluşmadığını, tasarrufun iptaline dayanak borcun tasarruftan önce meydana gelmediğini, iptali talep edilen tasarrufun 26/12/2017 tarihli olduğunu, davacı tarafça borcun 13/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden doğduğunun belirtildiğini, oysaki borçlunun söz konusu sözleşmeye dayanan borcunu bir süre düzenli bir şekilde ödeyebildiğini, borçlu T6 hakkında icra takibi başlatılmadan önce söz konusu devrin gerçekleştiğini, dava konusu edilen Kavaklıoluk 2185 parselde bulunan A4 Blok 8....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2022 Tarihli Ara karar NUMARASI : 2021/1226 ESAS (DERDEST DOSYA) DAVA KONUSU : Tasarrufun iptali KARAR : Şanlıurfa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 25/01/2022 tarih ve 2021/1226 esas sayılı ara kararı aleyhine Davalı T7 vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı T6'ın yaklaşık 25 yıldır evli olup aralarındaki uyuşmazlık nedeni ile müvekkili tarafından boşanma davası, Şanlıurfa 1. Aile Mahkemesinin 2018/162 Esas sayılı dosyasında mal rejimi davası açıldığı, söz konusu davadan feragat edildiği ve sonrasında Şanlıurfa 3....

    Mahkemenin, dava konusu tasarrufun 30.05.2000 tarihinde yapıldığı, davanın ise 07.08.2008 tarihinde açıldığı, 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden tasarrufun iptali davasının reddine dair ilk kararı Dairemizin 11.04.2013 tarih 2012/8252 Esas 2013/5223 Karar sayılı ilamı ile, davanın BK'nun 19.maddesine göre değerlendirilmesi gerektiği, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı gerekçesi ile bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, borçluya ödeme emrinin 01.10.2002 tarihinde tebliğ edildiği, bundan önce takip olmadığı taşınmazın ise bu tarihten önce 30.05.2000 tarihinde davalı ...'a satıldığı, ilk satışının muvazaalı olmasının mümkün olmadığı zira takipten 2 yıl önce yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiası ile işlemin iptali istemine ilişkindir....

      Hükümleri gereğince tasarrufun iptali davası açılamayacağını, müvekkilleri aleyhine ikame olunan işbu davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini istemiştir....

      Mahkemece bozmaya uylduktan sonra Dahili davalılar ... mirasçıları aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın yasal koşulları oluşmadığı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar ..., ... ve ......vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararında, tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, gerekçeli kararın gerekçe kısmının son paragrafında ise “Mahkememizin 10/12/2012 tarih 2008/68 esas 2012/499 karar sayılı kararı davacı ve davalılar ...,........ ve ....... tarafından temyiz edilmiş olmakla bu kararın hüküm fıkrasının 2. bendi ile" ......İli S....... İlçesi ..........

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin davada ... 4. Asliye Hukuk ve 3. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, muavaza nedeni ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın Aile Mahkemesinin görevi kapsamında kaldığından söz ederek görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, davanın muavaza nedeni ile tapu iptali ve tescil davası olduğu, mal rejiminin tasfiyesi, katkı alacağı, tasarrufun iptali yahut aile konutu şerhine dayalı talep olmadığı, bu nedenle uyuşmazlığın Aile Mahkemesinin görevi içinde bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusunun davacı şirket alacağının tahsili amacına yönelik olması gözetildiğinde, davanın muvazaa (TBK m.19) hukuki olgusuna dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2'nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz düzenlenmiş ise de ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu oluşturmayan malvarlığı hakkında verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          Çünkü, danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarara verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak üçüncü kişilerin danışıklı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için, onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunmalıdır. Muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilecek olup, muvazaa iddialarında hak düşürücü süre ya da zamanaşımı süresi söz konusu olmaz. Bu, hükümsüzlüğün doğal bir sonucudur. Tasarrufun iptali davasında tasarrufun, borcun doğum tarihinden sonra yapılması dava açılabilmesinin sebeplerinden biriyken, muvazaa davalarında işlemin ne zaman yapıldığının bir önemi yoktur. Nitekim, kesin hükümsüz sayılan bir işlemin ne zaman yapıldığının bir önemi de bulunmamaktadır. Zira işlem, yapıldığı andan itibaren geçersiz sayılır....

          UYAP Entegrasyonu